Halo 3: ODST

26. yüzyıl… United Nations Space Command, iç ve dış onlarca tehdide karşı
savaşmıştır ve savaşmayı sürdürmektedir. UNSC, 2160 yılında biraya gelmişti.
Daha önce askeri propagandadan başka bir şey olmayan UNSC, Covenant’ların
işgaliyle tüm insanları tek bayrakta toplamayı başarmıştı. İnsanlar, kaos
durumunda adeta yoktan var olmuşlardı. Direnişin gücü; Covenant’ları bile
bölmüş, Tanrılarının iradesiyle insan böceklerin kökünü bırakmak isteyen
uzaylılar arasında iç savaş çıkmıştı. Yine de; Covenant’lar muazzam güçlere
sahipti ve iç-dış çatışmalarına rağmen insanları tarihe gömmeye kararlıydılar.
Ne var ki; İsyancı Elite’ler, bu düşmanın gerçek yüzünü görmüştü. Asıl düşman
insanlar değildi.

Covenant’lar kadar kötü hatta daha kötü bir ırk daha vardı. Her yaşama kendi
iğrenç hastalıklarını bulaştırmaya kararlı parazitler. Flood adı verilen ırk,
Covenant’ların ve insanların tarihini değiştirmeyi başaracaktı. Ama insan
ittifakı asla vazgeçmezdi, vazgeçmeyecekti! Süper askerler ve Elite ittifakı,
evrenin kurtuluşu olabilirdi.

Eksik parçalar tamamlanıyor

Halo 3: ODST, bizleri Halo 3’ün hemen öncesine ve Halo 2’nin sonrasına
götürüyor. UNSC, birçok Covenant filosunu püskürtmeyi başarmasına rağmen
Covenant’lar hala kritik noktalarda güç sahibi. Yapımda tam bu noktada başlıyor.
Rookie isimli bir karakteri yönetiyorsunuz. Kendinizi Prophet of Regret isimli
gemide, dostlarınızla savaş planlarını tartışırken buluyorsunuz. Master Chief’ın
muazzam insanüstü güçleri sizde yok. Ama siz hala UNSC’nin önemli bir
askerisiniz, süper olun veya olmayın zekanızla kazanmak zorundasınız.


“Yapımda Rookie isimli bir karakteri yönetiyorsunuz.”


Halo 3: ODST’in yapımı sırasında, eski ekibin pek çok üyesi kendilerini yarı
yolda bırakan Peter Jackson’ın yanındaymış. Bilindiği üzere; Peter Jackson önce
Halo’nun filmini çekmeyi kabul etmişti ve sonra anlaşmazlık çıkmıştı. Bu yüzden
de Halo filminin çekilip çekilmeyeceği belirsizliğini korumayı sürdürüyor. Neyse
ki sonlara doğru, tüm ekip ODST’ye katkıda bulunmuş.

Yapımda ilk dikkatinizi çeken askerlerin, miğferlerine bağlı Head Up Display
özelliğinin değişmiş olması. Artık VISR yani Visual Intelligence System olarak
anılıyor. VISR size güzel bir pusula ve teknik yetenekler vadedse de, artık
eskisinden çok daha dikkatli olmak zorundasınız. Üründe, sağlam bir tek kişilik
senaryo ve üç kişilik çoklu oyuncu seçenekleri mevcut. Her iki mod da
birbirinden zevkli.

Bilinmeyen gerçekler

Biraz ileri alalım; savaş planı tartışmalarından ötesine… Bir atmosfer hayal
edin, birçok müttefik askeri yerde ölü olarak yatıyor. Uzaylılara ait tuhaf bir
gezegendesiniz. Çevrenizde parçalanmış cesetler, dağılmış taşıtlar ve daha
nicesi var. Burada yalnızsınız ve etrafta neler olduğunu anlayacak teknik
kapasitesiniz yok. Daha da ötesinde, süper insan değilsiniz ve işe başlamış bir
çaylaksınız. Şimdi, atmosfer hakkında söylemek istediğim şeyi anladınız. Yapım
karanlık bir atmosfere sahip. Bu da, müthiş grafikler ve bir o kadar iyi sesle
müziklerle harmanlanmış.Yapım Halo 3’e göre hem daha karanlık, hem daha zor. İlk yardım sisteminiz
ortadan kaybolmuş, metrelerce ileriye zıplayamıyorsunuz. Yani, taktik havası çok
daha yoğun. Akıllıca oynamalısınız. Açık çarpışmalardan kaçınmak zorundasınız.
Yaratıkların ortasına, Battal Gazi gibi dalmak kesinlikle sizin lehinize
sonuçlara yol açmıyor.

ODST’de, efsanevi serinin hemen hemen her oyunundan bir öğe var: Eski
yapımlardan müthiş silahlar, Master Chief’e göndermeler, Flood’lar hakkında
dedikodular ve daha nicesi. Örnek vermem gerekirse; Halo: Combat Evolved
silahlarına (Eğer yeterince becerikliyseniz) ulaşabiliyorsunuz. Yani toplu
katliam yaratma imkanınız hala mevcut. Pek çok yerde, Flashback’lerle
karşılaşacak ve geminizde sakin sakin savaş planları yaparken buraya nasıl
düştüğünüzü anlayacaksınız. Serinin önceki oyunlarından temalar, film şeridi
gibi gözlerinizin önünden geçecek. Konu dışı olacak ama; Halo’nun filmi de
umarım yakın zamanda şerit olur.

Aklınıza gelecek her yerde savaşacaksınız; Okyanuslardan, uzay gemilerine, tuhaf
gezegenlerdeki çöllerden modern şehirlere kadar. En büyük düşmanınız ise
Brute’lar ve yalnızlık. Bu da tuhaf bir ritüel halini alıyor ve kısa da sürse
monotonluğa dönüşebiliyor. Lakin tam o anda, başka şeyler oluyor ve sıkıntınız
geçiyor. Brute’lar harika düşmanlar kabul; ama açıkça konuşmak gerekirse; biraz
hayal kırıklığına uğradım. Flood’ları ve kesinlikle Elite’leri ODST’de görmek
isterdim. Tek kişilik senaryo, biraz daha uzun olabilirdi ve Flood’larla
Elite’ler yer alabilirdi.


“Oyunun seslendirmelerinde, Adam Baldwin, Nathan Filion ve Tricia Helfer gibi ünlü oyuncular yer alıyor.”


Halo 3’ten bu yana

Grafikler gerçekten de olağanüstüler; Xbox 360’ın zaten yüksek olan kapasitesini
sonuna kadar kullanmışlar. Çevre tasarımları ve karakter modellemeleri üzerinde
uzun uzun çalışılmış. Eksik kalmaması için her şey yapılmış. Modellemeler,
efektler ve grafikler; devrim olmayabilirler ama piyasanın en iyilerinden
oldukları tartışılmaz bile.

En iştah açıcı noktalardan birine değinelim. Nur topu gibi yeni birçoklu oyuncu
modumuz var: Firefight. Takımınız ve siz, farklı düşmanlardan oluşan fırtınaya
olabildiğince dayanmak zorundasınız. Tek mermi bile önemli… 10 tane Firefight
bölümü mevcut. Gizlenebileceğiniz yerler yok, düşmanlar tepeden uçarak (Şaka
yapmıyorum) inebiliyor. 10. seviyeyi aşmak, hem sizin hem de arkadaşlarınızın
epey beceriye sahip olmasını gerektiriyor. Kesinlikle muazzam seviyede keyifli!

Sesler konusuna gelirsek; müthiş bir ekip bir araya getirilmiş. Seslendirmede
Adam Baldwin’den, Nathan Filion’a ve Tricia Helfer’a kadar ünlü şahıslar mevcut.
ODST’nin müzikleri, eski yapımlar gibi değil. Önceki kilise müziği teması yok
olmuş. Yapımcı Micheal O’Donnell bu durum hakkında ilginç bir yorum yapıyor: “Bu
bir insan hikayesi, uzaylı masalı değil”. Koro temasının yerine konan müzikler
de, farklı türde olmasına karşın eskisi kadar iyi.

Üzerinde çok çalışılmış olan Halo 3: ODST, Flood ve Elite gibi eksiklikler ve
kısa süreli monotonluklar haricinde, efsaneye uygun olmayı başarmış. Özellikle
çoklu oyuncu moduyla öne çıkan yapım, Halo serisinin formunu kaybetmediğinin
açık ispatı olmayı başarıyor.

Exit mobile version