Halo 4

Bana ihtiyacın olduğunda, uyandır
– John 117 a.k.a Master Chief

Son 10 yılda oyun dünyasına giren ikonik karakterlerden en önemlilerinden birisi kesinlikle Master Chief. Master Chief görev adamı olmasının yanında Eastwood vari davranışları, az ama öz konuşan yapısı ve 2 metrelik boyu ile gerçekten etkileyici bir eksen karakter.  Şimdi açık konuşalım, Halo kendi klasmanında gerçekten kaliteli ve güzel bir seri, Bungie her zaman Halo ile Xbox’ın çapını gerçekten sonuna kadar kullanan işler başarmayı bildi. Combat Evolved, Halo 2, Halo 3, Halo: Reach, ODST gibi güzel bir oyun siciline sahip Bungie’nin Halo 4’ü 343 Industries’e bırakmasıyla oyunun sadık hayranlarının tek kaşları şöyle bir havaya kalkmıştı. Sonuçta bu oyun Bungie’ye aitti, Master Chief, 343’ün elinde nasıl bir hal alırdı?

Biraz 343’ten bahsedelim, öncelikle firmanın adı Halo’dan bir karakter olan 343 Guilty Spark’tan geliyor, Halo hayranlarının kendisiyle oldukça nahoş anılarının olduğuna eminim. Bungie Halo 3’ten çok ciddi bir para kazanınca Microsoft’tan ayrılıp kendi projelerine yoğunlaşmaya karar verdi fakat Halo’nun hakları Microsoft’un elinde kaldı, Bungie, Microsoft ile masaya oturup iki adet Halo oyunu üreteceğini ve bu oyunların yapacakları son Halo oyunları olacağını söyledi, yani anlayacağınız Reach ve ODST Bungie’nin yaptığı son Halo oyunlarıydı. Bu noktadan sonra 343 işi devraldı ve Bungie’den çıkan ekibin bir kısmı 343i’ye transfer oldu. Şunu belirtmem gerekiyor ki 343i’nin içinde likidifiye edilen Pandemic Studios’tan da pek çok insan bulunmakta.  Bu arkaplan bilgisini veriyorum çünkü bu oyunun Bungie tarafından yapılmadığını bilmeniz önemli, Halo 4 343 Industries tarafından yapılmış, “Reclaimer Trilogy” isminde, Halo serisinde tamamen yeni bir girişim.

Halo 4, yeni bir üçlemenin dahiliyetinde olmasına rağmen hala sizden önceki Halo oyunlarını oynamanızı talep ediyor. Eğer daha önce çıkmış Halo oyunlarını oynamadıysanız (hatta bazı romanlarını okumadıysanız, bkz: Halo:The Flood) hikayeye bazı noktalarda yabancılaşma yaşamanız oldukça olası. Bu iyi bir karar mı bilemem ama en nihayetinde daha çok Halo ürünü satılsın diye verilmiş bir karar olduğu çok açık bu sebeple eğer Halo evrenine hakimseniz oyunun hikayesinden alacağınız keyif kat kat artıyor. Özellikle oyunun başında izlediğiniz üst kalite animasyon, seriyi bilenler için ayrı bir tad veriyor. Animasyon demişken, 343 oyunun animasyonları konusunda çok üstün bir iş çıkartmış, gerçekten seriyi ne kadar ciddiye aldığını ilk bakışta buradan anlıyoruz.

Pekala, neredeydik? Oyun Halo 3’ten 4 yıl sonra geçiyor, Master Chief hatırlarsanız UNSC gemisi “Forward Unto Dawn” içinde kısılı kalmıştı, başka bir UNSC gemisi tarafından fark edilene yıllar geçebileceğinin farkında olan Master Chief Cortana’nın onu dondurmasını isteyip 4 yıllık bir uykuya yatmıştı. 4 Sene sonra birden bire Forward Unto Dawn’ı borda eden Covenant askerleri sebebiyle uykusundan Cortana tarafından uyandırılan Master Chief, bir kez daha işleri eline almak için o insanın içini rahatlatan kararlılığı ile olaylara girişir.

Şunu söylemeliyim ki Halo 4’ün hikayesi bu sefer oldukça kişisel. Evet, elbet Halo oyunlarının şanından olduğu için dünyayı bir kez daha kurtaracaksınız fakat bu sefer dünya dışında kurtarmanız gereken başka bir şey daha var. Bu noktadan sonrasını çokta anlatmak istemiyorum fakat şunu söyleyebilirim, Halo 4’te Master Chief’in insani yanlarını keşfetmeye başlayacaksınız. Halo oyunlarına göre hikaye konusunda çıta düşmemiş, hatta dramanın dozu arttırılarak daha kaliteli bir anlatıma sahip olmuş diyebilirim. Cortana’nın bütünlüğünü koruma isteği, Master Chief ile senelerce süren ilişkilerinin sonucunda yaşadıkları yakınlaşma, bir yandan arkaplanı bilinmeyen bir savaş ve bunların ortasında kalan kişi; Master Chief.

Bilirsiniz, Master Chief’in suratı görünmez, bunun sebebi Bungie’nin oyuncuların karaktere daha rahat girebilmesini istemesi. Bu hala oyun dünyasında tartışılan bir kavram aslında, yani suratı görünmeyen, konuşmayan “Sessiz Eksen Kahramanı” olarak bilinen karakterler gerçekten oyuncunun hikayeye daha rahat entegrasyonunu sağlar mı? Kişisel fikrimce, ana karakter ne kadar baskın yazılırsa oyuncunun  oyunla arasındaki zihinsel interaktivite o kadar azalmakta. Bethesda oyunlarında bunu oldukça iyi kullanır mesela. Elder Scrolls serisinin gücü oyuncunun zihninden ve yaratıcılığından gelir.

Ne diyorduk, Master Chief’i oynayan bir oyuncu olarak benim hissettiğim his oyunun girişinden itibaren oldukça yalnız oluşum. Oyun sizi yalnız hissettiriyor, özellikle Requiem bölümleri. Bir yandan Cortana’nın kötü durumu ile ilgili düşünürken üzerime gelen balya balya düşmana karşı kendimi savunmaya çalışmak gerçekten beni zorladı. FPS’leri belki bu yüzden iyi oynayamıyorum, hikayeyi sindirmeye çalışırken sizden birden bire aksiyon bekleniyor, ben ise aksiyona atlayacağım zamanı kendim seçmeyi tercih ettiğimde daha rahat eden birisiyim.  Dediğim gibi, atmosfer olarak Halo 4 serinin en iyisi, verdiği yalnızlık hissiyatı, güçlü draması, arkaplanda örülen örümcek ağı tadında hikayesi ile sizi asla pişman etmiyor.

Atmosferin bu kadar iyi olmasını sağlayan iki önemli özellik ses ve görsellik olsa gerek. Görsellik olarak Halo 4 gerçekten Xbox 360’ın sınırlarında, özellikle Forward Unto Dawn atmosferik çekilmeyle Requiem adında bir Forerunner gezegenine düştüğünde geminin kalıntıları arasında ayağa kalktığınızda gördüğünüz görüntü şahane. Halo 4 Sizi devasa, parlak ve güçlü mega yapılar ile tavlamaya çalışıyor.

Bu benim gibi sapıklık derecesinde bilimkurgu sevenler için çok büyük haksızlık, çünkü zaten biz bilimkurgu oyunlarında iki gemi bir güneş sistemi gördüğümüzde “Vay canına uzaya bak” diye hayallere dalan insanlarız. Oyunun görselliği, bu görselliğin sunumu, bölüm tasarımları gerçekten oldukça muazzam. Grafikler konusunda ise Xbox 360’ın kendi sınırları yüzünden üst seviye bir şeyler görmek zaten imkansız fakat buna rağmen 343 Industries ellerinden geleni yapmış, gene de ben ilk görevin finalinde Forerunner gezegenine bakarken gezegenin üst kısmını yapmak için kullandıkları kaplamaların 1997 oyunlarından hallice olduğunu gördüğümde oldukça canım sıkıldı. Halo 4 bu tarz hatalarını kapatmak için gölge ve renk oyunlarını çok kullanmış ve bu sebeple gözünüzü rahatsız etmiyor, benim gibi sapıklık yapıp kasten hata aramazsanız, görmüyorsunuz zaten.

Ayrıca oyunun genelinde kullanılan mavi renk tonlarının çok doğru bir seçim olduğunu söylemeliyim, görsel olarak nefis bir tat veriyor. Bu arada hayatımda ilk kez karakter yüz animasyonlarının bu kadar iyi yapıldığı bir yapım görüyorum, Cortana’nın her ifadesi o kadar gerçek ve insani çalışılmış ki, bazen suratında duygusal ifadeler çok yavaş değişiyor ve gözlerinize inanamıyorsunuz, bu konuda Halo 4 enfes bir iş çıkartmış.

Müzikler ve sesler konusunda ise 343i oldukça radikal bir karar vermiş. Massive Attack’ın yapımcılarından Neil Davidge ile çalışmış. Davidge film endüstrisinde oldukça bilinen/tanınan bir isim olması dışında Massive Attack’ın arkasındaki isimlerden biri olarak bilinir. Halo 4 OST ise onun ilk video oyunu çalışması. Müzikal anlamda Halo 4 oldukça doyurucu, modu bozmayan, körükleyici, yerine göre yüksek, yerine göre düşük tempolu fakat oldukça kaliteli elektronik altyapılara sahip müzikleriyle gerçekten oyun sizi bağlıyor.

Ben genelde FPS oyunlarında oldukça kötüyümdür, konsol FPS’lerin de ise felaket. Halo 4’te rezil rüsva olacağımı düşünüyordum fakat o kadar da fena değildim. Halo 4’ün kontrolleri gerçekten oldukça yumuşak ve organik. Bir günlük oynanışın ardından belki çok ölüyorsunuz fakat ikinci gün alışıyorsunuz, üçüncü gün ise yeterince oynadıysanız bir Spartan ölüm makinesine dönüşüyorsunuz. Spartan ölüm makinesi demişken, Master Chief bana eskisinden daha yavaş ama daha güçlü geldi. Klasik Halo silahları dışında eklenen onlarca silah bu ölümcüllüğünü daha da artırmış. Geçmiş oyunlarda gördüğümüz pek çok UNSC ve Covenant silahları mevcut ve güncellenmişken işin içine Forerunner ve Promethean silahlarıda eklenmiş.

Promethean silahları benim favorim oldu açıkçası, animasyonlarını izle izle doyamıyor insan, tabii ben şimdi Promethean dedim, siz ne diyor bu herif diye ekrana bakıyorsunuz, oynadığınızda anlarsınız. Silahlar ve silahların verdiği vuruş hissi gerçekten muazzam, bir yerden sonra oyunla bütünleşip Forerunner Suppressor ile kol titreyerek psikopat bir şekilde ateş etmeye başladığımda bunu daha iyi anladım.  Bu arada özellikle yeni silahlardan Lightrifle ve Scattershot, gerçekten oyunun her anlamda en iyi silahları bence.

Halo 4’ün silahlarının yapısı savaş tarzınız için belirleyici bir faktör. Her düşmana her taktik işe yaramıyor ne yazık ki, farklı silahları farklı durumlarda kullanarak kendinize avantaj veya dezavantaj yaratabiliyorsunuz. Mesela çoğu Promethean silahının menzili yüksek ve parça tesirli olduğu için kalabalık düşman gruplarını daha rahat hallederken Covenant enerji silahları ile teke tekte daha iyi iş yapıyorsunuz, UNSC silahlarının çoğu ise gerikalan silahlar kadar güçlü değil fakat cephane kapasiteleri daha fazla. Silahların yanında zırh güçleri ise geri dönmüş, Active Camouflage, Hologram, Jetpack, Hardlight Shield, Promethean Vision, Regeneration Field, Autosentry ve Thruster gibi pek çok farklı ve gerçekten çeşitli durumlarda işe yarayan zırh özelliklerinden benim favorim Hardlight Shield oldu, beni çok zor durumlardan kurtardı, sağolsun.

Bu arada zor durumlardan bahsediyorum fakat oyunda normal zorluk seviyesinde ben pek çok zor durum yaşadım. Yapay zeka benim şimdiye kadar gördüğüm en iyi FPS yapay zekalarından olabilir. Siz ateş etmeye başlamadan hesaplayıp siper alan, savaş taktiklerinizi bir yerden sonra çözüp ona göre davranan Covenant askerleri sizi oyunun başında oldukça zorlarken, çok hızlı teleportlar atan ve dört bir yanınızdan saldıran Promethean Knight’lar bir yerden sonra size terör yaşatıyor. Halo 4 zor bir oyun, bir kere kurşununuz bitince çevrede silah bulamadığınız anlar olabiliyor, ben çok silahsız kaldığımı bilirim. Bazen silah oluyor fakat siper alacak yer olmayabiliyor, Hardlight Shield böyle durumlarda hayat kurtarıyor. Bu arada oyunun içinde binebileceğiniz araçları bulduğunuz yerde kapın ve araca fazla hasar vermemeye çalışın, emin olun bu araçlar hayatınızı çok kolaylaştırıyor.

Ben oyunun başında bulduğum ilk Ghost’un yan kanatlarını patlatarak, dar koridorlardan geçirip, sokmamam gereken yerlere soktum, böyle çakallıklar yapmanız mümkün ve gerekli, çünkü silah zor bulunan bir şey ve cephaneniz kıymetli, fakat araçlarda sınırsız cephane var. Bu arada oyunun ana senaryo modu olan Campaign modunu iki kişi Co-Op olarak oynayabiliyorsunuz, ben oynayacak kimseyi bulamadım fakat oynandığında Halo 3’teki gibi iki farklı karakter olmuyorsunuz, iki adet Master Chief olarak oynuyorsunuz, bu realizme ket vuruyor olsa gerek.  Oyunun zor olduğundan bahsetmiştim yukarıda, fakat Campaign menüsünden oyun modlarını daha fazla zorlaştırmak için çeşitli modifikasyonlar da yapabiliyorsunuz, düşmanları daha güçlü yapma, yapay zekayı güçlendirme gibi, bu özellikler mazoşist arkadaşlarımız için.

Multiplayer modu olan Spartan Ops’tan bahsetmeden geçemeyeceğim. Spartan Ops tek başınıza, arkadaşınızla veya Xbox Live üzerinden 4 kişiye kadar birlikte oynayabileceğiniz ayrı bir senaryo modu. Halo: Reach ve ODST’de mevcut Firefight moduna oldukça benziyor. Üstelik çok güzel bir hikayesi mevcut. Spartan Ops’un ilk sezonunda 5 adet oynanabilen görev var, burada Mass Effect’ten dişi Shephard olarak tanıdığımız Jennifer Hale’i Commander Sarah Palmer olarak görüyoruz, sezon sezon planlanan Spartan Ops sayesinde Halo 4’ün ömrü oldukça uzayacak gibi görünüyor.

Halo 4’ün multiplayer modu “Infinity” ile ilgili ayrıca bir yazı yazacağım, çünkü oldukça geniş bir içeriğe sahip fakat şu kadarını söyleyebilirim, kendi Spartan IV süper askerinizi yarattığınız Infinity modu War Games ve yukarıda bahsettiğim Spartan Ops olarak ikiye ayrılıyor. War Games gerçekten çok geniş, pek çok taktik, silah, harita,seviye, modifikasyon ve sınıf içeriyor.

Artık yavaş yavaş bitirmeye başlasam iyi olur, Halo 4 gerçekten kaliteli ve güzel bir oyun, 343 Industries, Bungie’nin mirasını yeni üçlemesiyle oldukça güzel bir şekilde devam ettirecek gibi görünüyor. İlginç bir nokta, Halo 4’ün böyle anlatılabilecek, puan kırılabilecek kötü yanları yok, dikkat ederseniz ben de o şekilde bir yazı yazmadım fakat oyun muazzam bir baş yapıtta değil, peki bu Halo 4’ü ne yapıyor diye kendime sorduğumda bir yanıt bulamadım. Halo serisi sanki kendi içinde apayrı bir tür ve kendi klasmanında değerlendirilmesi gerekiyor gibi, en azından verdiği hissiyat bu yönde. Sonuç olarak eğer bir Xbox 360 sahibiyseniz ve hikayesi sağlam FPS’leri seviyorsanız, Halo 4 hem gelecek indirilebilir içerikleri ve yeni sezonlarla devam edecek Spartan Ops modu ile vereceğiniz paranın karşılığını kat kat veren bir yapım.

Fakat bir bütün olarak Halo ismi belki de yapısı gereğiyle asla puanı 90’dan yukarı çıkamayacak bir oyun olacaktır, bunu kötü olduğu için demiyorum, fakat her yeni seride bu şekilde “devamlılık” sıkıntıları olacaksa yeni oyuncuların hikayeye girebilme şansı çok azalır ve Halo’nun 10 yıldır kendi içinde oluşturduğu kültürü benimseyemez, “Reclaimer Trilogy” diye yeni bir üçleme yapıyoruz diye bu işe başlayan 343 en azından Halo serisine ilk kez başlayacak insanlarıda düşünebilirmiş oyunu yaparken. Bu sebeple Halo 4’ün yaşadığı en büyük sıkıntı hikaye ve  oyuncuya hikaye bazında devam sorunu yaşatması, geri kalan bütün sorunlar ise oyunun çalıştığı platform olan Xbox 360’ın kapasitesi ile alakalı ki bu bir sorun değil zaten, yoksa PC’nin gücüyle bir Halo 4 emin olun size parmak ısırtırdı.

Exit mobile version