Xbox sahipleri birkaç senedir nazire yaparlardı bizlere, gelmiş geçmiş en güzel FPS oyununa sahip olduklarını söyler, ağzımızı sulandırırlardı.
Ve sonuç? Aradan geçen iki senenin ardından PC sahnesinde görüyoruz sonunda oyunumuzu, Halo: Evolved Combat.
Nedir Halo’yu özel kılan yönleri? Ne olursa olsun, ilk defa tek araç ve birçok kullanıcı olduğunu gördük öncelikle. Bir adet cip sürücüsü, bir adet önü koruyan adam ve ortalığa ateş eden deli bir arkadaş daha. Kulağa gerçekten farklı geliyor olsa gerek. Peki, bundan sonrası? Maalesef boşluk sadece.
Kimse üzerine alınmasın, Bungie’de biraz okuyup akıllansın ama Halo sıradan bir FPS işte. Evet ileride araç kullanımı ile oyuna değişik bir hava katılmış ama biz PC sahipleri çok daha iyisini gömüştük, görüyoruz da.
Bu konuları ufak ufak irdeleriz yeri gelince, şimdi bir konuya dokunalım. Yaratıklar var, gemiz var, saldırı var. Tek kahraman denilebilir, yükselmesi gereken bir kişi ve bu biziz. Elbisemiz süper bir alet falan filan. Uzak gelecekte insanlarla uzaylılar (Covenant ırkı) arasında bir savaş var. Uzaylılar her yeri yakıp yıkıyorlar ve hiç durmadan ilerliyorlar. Gezegenleri ve yaşamları emiyorlar, yok ediyorlar ve üzerimize doğru ilerlemekteler. Geminize saldırılıyor ve buyurun diyorlar aksiyona doğru.
Konu inanılmaz alışılmış ve yapay. Ama işin kötü tarafı 2 senelik bir oyun olduğunu göz önüne alırsak, aslında konu hakkında fazlaca yorum yapmak hata olur. Oyun firmaları bir konsoldan diğerine geçerken arayı bu kadar açık tutmamaları gerektiğini öğrenirlerse çok iyi olacak. Konu eski olunca biraz garipsiyoruz açıkçası.
Peki ya grafikler? Şöyle ki Xbox için devrim de olabilir, ekol de olabilir, ihtişamın tek kalesi de olabilir. Burası PC maalesef, iki senelik oyunların grafikleri komik kaçıyor bizde. Gerçi genelleme yapmayayım, elimizde inanılmaz örnekler var grafik konusunda. Ama kabul edelim artık, Halo eskimiş bir materyal. Kaplamalar güzel, ara videolar da fena değil ama olmamış, olmuyor maalesef zorlamakla. Yaşlı haliyle sürdüler önümüze güzelim oyunu, beğenmeyiz tabi ki. Hem GeForce 4 MX 440 ile, hem de Radeon 9800 PRO ile oynadım ve diyorum ki gereksiz ekran kartı masrafına hiç ihtiyaç yok. Önden neyse, profilden de o bu oyun.
Velhasıl kelam, biraz da sistem ihtiyaçlarını inceleyelim.
Şimdi işin garip tarafı bu oyun için sistem canavarı dediler, biz de denilenlere inandık. Ancak ne hikmetse oyun benim oynadığım bütün sistemlerde süt dökmüş kedi gibiydi. Detaylar açıldı, çözünürlük yükseltildi ama gene de öyle zorladıkları gibi kare kare falan oynanmadı. Fakat ortalıkta oyun hakkında yapılan konuşmalarda hep bir makine kasılması söz konusu. Belki diğer bileşenlerle ilgili olabilir ama gene de bu derece fark etmesi imkansız. Benim makinem bir uzay mekiği değil yani (AMD Athlon 1.7Ghz, 512 DDR bellek, GeForce 4 MX 440 gibi bugün için sıradan bir toplama).
Buradan anlaşılabileceği üzere, oyun grafik kartından ziyade hesaplama ve hafıza üzerine kurulu olabilir. Yani işlemci ve RAM miktarınız ne kadar yüksek olursa, o kadar rahatlayacaksınız. Tabi bu kesin bir şey değil, sadece benim naçizane fikirlerimden bir buket örnek.
Oyunu oynarken karşımıza kimler gelecek?
Öncelikle zıplayan uzaylılar. Komik geldiğini biliyorum ama en kolay örnek olarak banka reklamında gördüğümüz “vadaa” diye çığıran yaratıklar gibi ortalıkta zıplayan korkunç yaratıklar var etrafta. Yahu kardeşim bir yaratık neden yaylanmış gibi zıplasın ve
önüme düşsün? Hani mantık, hani akıl? Üstelik bu yaratıkların uç uç böceğinden hiçbir farkları yok. Keşke M.D.K yaratıcılığını tekrar konuşturmuş olsaydın Bungie kardeş.
Bunun dışında bir de onların ağabeyleri olan devler var. İşte onlar akıllı. Bir kere grafikleri, çizimleri hiç fena değil. Bir uzaylıdan çok ekolojik hata yaratıklarına benziyor ama yeterince iyi. Onları sevdim.
İleriki bölümlerde kolları silahlı ve zırhlı yaratıklar da var, onlar da bizim elemanların biraz deforme olmuşu gibi geldi ama onlarda güzel. Akıllı olduktan sonra, hemen her tür yaratık insanı oyuna bağlayabilir zaten. Hemen hemen en güzel örnekler bunlar.
Gelelim oyundaki silahlara da, asıl bombayı görelim.
Bir uzay savaşı dedik, gelecekte geçiyor dedik, elinden kolundan ateş ediyor dedik. Gerçekten de oyunun sanırım en iyi yanı silahları.
Oyunda o kadar fazla silah var ki bulmaya çalışmak tam bir zaman harcama metodu olarak literatüre girer. Daha oyuna başladığınız geminin ilk birkaç güvertesini gezdiğinizde dört ya da belki beş farklı silah bulabiliyorsunuz. Aslında burası işin biraz hikaye kısmı. Ben sadece üç farklı silah bulabildim ama benden daha araştırmacı arkadaşlarım varmış ki bambaşka silahlar bulup beni dumur ettiler. Tabi unutulmaması gereken yaratık silahlarını da kullanabilmeniz. Alabiliyorsanız, sizindir. Bu arada bunca silah arasında yanınızda sadece iki tane taşımanıza izin verilmiş ki kesinlikle takdir ettiğim bir ayarlama olmuş. Nedir o FPS furyasında tank gibi ortalıkta gezinebilme olayı? Kardeşim sınırı var bünyelerin, boyuta göre ayarlama yapsana, insanları zorlasana ani kararlar verip silah değiştirmeye, bir anda yerlerinden hoplamalarına olanak versene? Çok kafaya taktım çok.
Oyuna ilk başladığınızda aldığınız silah güzel bu arada bana kalırsa. Bütün oyun boyunca götürebilecek bir alet. Asıl alışmanız gereken standart FPS kontrolleri. Seri atan ve çok zarar vermeyen silahlar için mütemadiyen eğilme ve yengeç yürüyüşü yapmak lazım. Bu arada yengeç yürüyüşü dediğim de “strafe” olayı sadece.
Sesler de güzel bu arada, inanılmaz değiller ya da devrim yaratmıyorlar ama evet, kabul ediyoruz ki bu sesler beklememiz gereken sesler. Güzel devam ediyor yani.
Oyunun bölüm dizaynları da fena değil. Yalnız bazen kaybolmanız olası. O kadar birbirini tekrarlayan odalar, o kadar karışık ardışık yapılar var ki, bir süre sonra insanın beyni dönmeye başlayıp garipsiyor. Bu kadar geniş alanlar olması da hem güzel, hem kafa karıştırıcı. Uzun süredir gördüğüm en uzun bölüm dizaynları yapılmış.
Eklemeden de geçemeyeceğim, son dönemde oynadığım iki oyun olan “Freedom Fighters” ve “Halo: Evolved Combat” için süper patlama fiziği yapmışlar. İkisinde de düşmanlarınız havaya uçuyor, bir yerlere çarpık aynı iskeletleri varmışçasına yere düşüyorlar. Gerçekten çok eğlenceli bir gerçekçilik olduğunu söylemem lazım. Tebrik edilesi bir olay daha.
Şimdi gelelim kişisel görüşlerimize. Bana kalırsa Halo öyle ahım şahım bir oyun değil. Belki Xbox için evet ama PC için hayır. Burada denilebilecek birçok şeyi yukarıda yazdım. Biz gerçekten daha iyilerini biliyoruz. Son dönemde gelen Chrome kesinlikle Halo’yu ezer ve geçer. Ayriyeten grafikleri hemen hiç hoşuma gitmedi diyebilirim. Biz geçmişi olan oyuncularız ve yemeyiz bu devşirme oyunları. Ya PC için yapın şu işi ya da aradan seneler geçtikten sonra yaşlanmış oyunları ısıtıp ısıtıp önümüze atmayın. Ne bu, gece kemiğinin köpek önüne atılması mı?
Bana sorulursa, ben bu oyuna genel olarak yüz üzerinden 50 civarında bir puan veririm. Bu da ancak ortalamadan bu kadar yükseliyor diyebilirim. Kimse bana martaval okumasın, birilerine peşkeş çekmek için yazılan yazılar ya da oynamadıkları oyuna uzaktan devşirme yazı yazanlar oturup biraz oyuna baksınlar. Belki yazılarını değiştirme gereği duyarlar.
Ve kullanıcı tarafı. Oyunu oynayanların arasında tabi ki bir de beğenen kesim var. Genel olarak Xbox ekipleri ve çok fazla bizim gibi didiklemeyip sadece güzel diyerek oyuna başlayıp sonuna giden kitle için bir sorun yok. Onların tek derdi sanırım takıldıkları yer için yardım istemek olacaktır.
Ben diyorum ki biraz daha pişmesi ya da yeni baştan yapılması gereken bir yemekti Halo. Bungie buna hiç girmeden bize Xbox sürümünü aynen postaladı. Yazık olmuş güzelim konuya.