Kena Bridge of Spirits oyuna da adını veren karakterin hikayesini karşımıza çıkarıyor. İlk etapta hikaye adına çok fazla bilgi verilmeden kendinizi fantastik bir dünyanın içerisinde buluyorsunuz. Bir patlama sonucu yozlaşmaya yüz tutan bu bölgeyi temizlemeye ve buradaki ruhları huzura erdirmeye çalıştığımız oyunda ilerledikçe hikaye adına yeni ipuçları ve detaylara kavuşuyorsunuz.
Kena: Bridge of Spirits inceleme
Kena farklı oyunlardan önemli dinamikleri içerisinde barındıran bir yapım. Kimi zaman Ori, kimi zaman Zelda kimi zaman da Pikmin gibi oyunlardan esinlenen dinamikler ile karşılaşıyorsunuz. Şunu baştan söylemeliyim ki oyun basit, etkili bir şekilde ele alınmış fakat iş uygulamaya geldiğinde zayıf çalışan bir dinamizm var karşımızda.
Oyun yarı açık dünya dediğimiz fakat geniş bölgelerden oluşan bir yapıya sahip. Karşılaştığımız görevler genelde şu ruh parçalarını, karakter anılarını topla şeklinde ilerliyor ve bu döngü içerisinde irili ufaklı boss savaşlarına giriyorsunuz. Bir bölgeyi temizlediğinizde diğer bölgeye geçiyor ve burada yeni karakterlerle tanışıp yine benzer görevleri yerine getiriyorsunuz. Oyunun genel işleyişi şahane grafikler, atmosfer ve manzaralar eşliğinde yavaş yavaş sıkıcı olmaya başlayan dinamikler içerisine sıkışmış diyebilirim.
Oyunun dövüş sistemi basit olsa da hızlı bir tempoya sahip. Hafif ataklar dışında ağır ataklar da sergiliyorsunuz. Oyunda ilerledikçe kazandığınız yetenekleriniz dövüş anlarında da sizlere eşlik ediyor. Bu yeteneklere de bağlı olarak boss savaşlarında da bazı değişiklikler yaşanıyor. Örneğin ok aldığınızda karşılaştığınız boss’ların zayıf noktalarından vurup onları sersemletmeye çalışıyorsunuz. Ya da bomba özelliği aldığınızda bu zayıf noktaları gizleyen kabukları parçalıyor ve sonrasında benzer bir işleyişe dönüyorsunuz. Vuruş hissi olarak zayıf ama en azından ilerledikçe farklı dinamiklere sahip bir dövüş sistemi kullanıldığını söyleyebilirim. Yine de belli bir süre sonra o kadar çok benzer savaşa giriyorsunuz ki, bu durum biraz sıkılmanıza sebep olabiliyor.
Kena oynanış olarak basit gibi durabilir ama oyunda zorlayıcı boss mücadeleleri bulunuyor. İlerledikçe daha da zorlayıcı boss savaşları ile karşılaşıyorsunuz. Bu durum sizi daha da kamçılıyor ve oyunun keyfini arttırıyor. Fakat boss savaşlarında büyük bir problem de karşınıza çıkıyor. Bazı boss savaşlarında mesafe ve zamanlama konusunda büyük bir dengesizlik söz konusu. Normalde çok rahat dodge atabileceğiniz anlarda bir dengesizlikle karşılaşabiliyorsunuz. Kimi zaman aynı mesafeden rahatlıkla kaçtığınız bu mücadelelerde kimi zaman ne yaparsanız yapın kaçma şansınız kalmıyor. Diğer taraftan savaşlar keyifli olsa da çeşitlilik adına çok fazla şey sunmaması ve tekrara düşmesi oyunun en büyük sorunlarından biri haline gelmiş.
Zaten sevimli bir yapıya sahip olan oyunun en keyifli yanı şüphesiz ufak ruh parçaları. Rot adı verilen bu ruh parçaları hem platform dinamiklerinde hem de savaş kısımlarında en büyük yardımcınız oluyor. Üstelik şirin halleri ile oyuna büyük bir renk katmayı da başarmışlar. İlk etapta üç beş tane olan Rot’ların sayısı oyunda ilerledikçe artıyor ve daha farklı özelliklere kavuşuyorlar.
Tabi sayıları 70-80’i bulsa da bu kadar hareketli karakterin oyuna büyük bir yük bindireceği ve optimizasyonu ters yönde etkileneceği göz önüne alınarak peşinizde 15-20 tane olacak şekilde tasarlanmışlar. Zaten siz ilerledikçe her zaman peşinizde dolaşmıyorlar. ortamdaki objelere ışınlanıyor ve şebelek şebelek hareketlerde bulunuyorlar. Bu kısımlarda hem oyundaki karakterlerin hem de bu Rot adı verilen ruh parçalarının fotoğrafını çekmek de acayip keyifli olmuş diyebilirim.
Rot’lar savaş alanında düşmanı sersemletiyor, zayıf noktalarına vurmanızı sağlıyor ve girdikleri su damlası formuyla daha ağır ataklar sergileyebiliyorlar. Normal anlarda ise obje taşıma, etraftan toplanabilir eşyaları açma ve sağda solda haylaz haylaz takılma vasıflarına sahipler. Üstelik topladığınız puanlar ile bunlara maske, şapka gibi aksesuarlar satın alabiliyorsunuz. Zaten tatlı olan bu Rot’lar yüzünde maske, kafasında çiçek buketi ya da kozalak ile tam bir şlirinlik abidesine dönüşüyorlar.
Oyunda bir Upgrade sistemine de yer verilmiş. Hem normal ataklarınızı hem de sahip olduğunuz ok, bomba gibi özelliklerinizi güncelleyebiliyorsunuz. Bu sayede çok çeşitli olmasa da bazı yeni kombolara ve saldırı şekillerine kavuşuyorsunuz.
Oyunda biraz önce de bahsettiğim platform dinamikleri dışında bazı basit bulmacalara da yer verilmiş. Kazandığınız yetenekleri kullanarak geçtiğiniz bu bulmacalar platform etkinleştirme ve bir noktadan diğerine ulaşma üzerine kurulu. Çok zorlayıcı değiller ama ytine de etrafa hakim olmanızı gerektiriyorlar. Bulmacalar dışında etraftaki heykelleri düzeltme, yerine koyma ya da canınızı arttıran meditasyon noktalarını bulma gibi dinamiklere de yer verilmiş. Oyunun keşif noktası biraz zayıf olsa da etrafı dolaşıp yeni Rot’lar arama olayı bu eksikliği bir nevi kapatmayı başarmış diyebilirim. Diğer taraftan Platform kısmındaki en büyük sıkıntı ise oyunun tamamen görünmez duvarlarla çevrili olması. Yani çift zıplama yeteneğine sahip olsanız da sadece oyunun size izin verdiği noktalara ulaşabiliyorsunuz.
Oyunun şirin karakter tasarımları dışında en sevdiğim yanı kesinlikle dünyası ve atmosferi oldu. Oyunun dünyası çok güzel bir şekilde tasarlanmış ve bu dünya farklı bir sunum, ışık oyunları ile zenginleştirilmiş. Oyunun müziklerini de çok başarılı buldum. Özellikle savaş anında giren vurmalı çalgılar sizi daha da atmosfere sokuyor. Bazı ara sahnelerde ise bayık müzikler ile karşılaşabiliyorsunuz.
Sonuç olarak Kena: Bridge of Spirits sanatsal yönü, animasyon yapısı ve atmosferi ile önemli eksiklerine rağmen türü seven oyuncuların keyif alabileceği bir oyun olmuş. Görünmez duvarlar, kendini tekrar eden dinamiklere rağmen dövüş sekansları da oldukça keyifli diyebilirim. Yaklaşık 10 saatlik bir macera sunan oyunun bu hali ile büyük bir fırsatı kaçırdığı da bir gerçek. Üzerinde biraz daha durulsaymış çok daha başarılı dinamiklere sahip olabilirmiş ama bu haliyle bile türü seven oyuncuların keyif alacağı bir yapım olmuş diyebilirim. Eğer türü seviyorsanız konsol sürümünde indirim dönemini bekleyebilir, PC tarafında ise oldukça uygun fiyatı ile Kena: Bridge of Spitirs’e bir şans verebilirsiniz.