King’s Bounty serilerini RPG’lere aşina oyuncular hatırlayacaktır. Getirdiği sıra tabanlı oynanışla 90’lı yılların başına damgasını vuran bir yapımdı çünkü. Oldukça uzun süren sessizliğin ardından da seri yeniden canlandırılmıştı; Legend ve Armored Princess üyeleriyle. Anlayacağınız ismi eskilere dayanır King’s Bounty’nin, hatta Commodore 64’e kadar… Geçtiğimiz günlerde ise Armored Princess için yeni bir ek paket çıktı; King’s Bounty Crossworlds. Heroes, Disciples gibi serileri seven oyuncuları özellikle oynamaya davet ediyorum.
En başta belirtmekte fayda var, Crossworlds bir ek paket. Yani Armored Princess oyunun üzerine geliyor, Orc on the March adlı bir genişleme paketi ve Champions of the Arena ile Defender of the Crown adlı iki adet ayrı bölümden oluşuyor. Bu campaign’lerin her birinde ayrı karakterleri yönetiyoruz ve hepsinin oyuna getirdiği yenilikler bulunuyor. Ek olarak Crossworlds genişleme paketiyle birlikte oyunda King’s Bounty Armored Princess için kullanabileceğiniz Campaign Editor de bulunuyor. Böylelikle kendi hikâyelerinizi, karakterlerinizi ve haritalarınızı oluşturabiliyorsunuz. Yeni oyunumuzda da yine seçebileceğimiz 3 Hero Class’ı mevcut; Warrior, Paladin ve Mage. Bu sınıflardan kısaca bahsetmek gerekirse Warrior gücünü kaba kuvvetten alırken “Leadership” gelişimi de diğer sınıflardan daha hızlı oluyor. Ayrıca pet kullanıp, güçlü saldırılar yapabiliyor. Paladin, Warrior ve Mage arasındaki bir sınıf. Kendi birliğindeki askerlere büyülerle heal yapabiliyorken, resurrection yeteneğine de sahip. Kısacası Paladin dengeli bir karakter olacaktır. Mage ise, büyüler yardımıyla daha uzaktaki düşman birimlerine saldırılar yapabiliyor, oynamayı sevenler için iyi bir sınıf bu da. Aslında az çok RPG oynamış herkes bu karakterleri bilir, o yüzden fazla da detaya girmiyorum.
Karakterimizi yaratıp oyuna girmeden önce zorluk seviyesi ve amblem de seçmemiz isteniyor. Amblemin oyunun gidişatına etkisi yok, sadece sancak olarak kullanılıyor. Zorluk seviyeleri ise, haliyle düşmanın gücüne, altına ve benzeri yönlere etki ediyor. Savaşlar, Heroes serilerine benzer şekilde sıra tabanlı olarak oynanıyor. Stratejinizi iyi belirlememeniz halinde yenilmeniz çok kolaylaşacaktır. Belirli bir miktar altın karşılığı yolda karşınıza çıkan paralı askerleri de ekibinize dahil edebiliyorsunuz veya belirli NPC’lerden item, asker vb. alabiliyorsunuz. Hero karakteriniz gayet güçlü, ama yanına mutlaka destek gerekiyor, çünkü oldukça çeşitli düşmanlarınız var. Kazandığımız tecrube puanları sonunda seviye atlıyoruz ve bize stat point konusunda seçenekler sunuluyor. Karakter gelişimimizi bu şekilde yapıyoruz. Ayrıca büyü kitapları yardımıyla da yeni büyüler, yetenekler öğreniliyor. Pet kullanabildiğimizden de bahsetmiştim, evet oldukça kullanışlı olan bu yaratıklar da bizim gibi seviye atlayarak gelişiyor. Onların da farklı farklı yetenekleri bulunuyor.
Önceki oyunu oynamış olanlar Rage, Rune gibi mevzuları bileceği için pek detaya girmek istemiyorum. Kısaca bahsetmek gerekirse Rage, karakter sınıflarına göre değişen bir çeşit savaşçı manası. Rune ise, yeteneklerimizi geliştirmemizi sağlayan taşlar. Ayrıca yine karakterimize göre şekillendireceğimiz statlar da mevcut. Örneğin bir mage sahibiysek mana ve intellect önem vermemiz gereken şeyler.
Oyun, yine tam bir RPG-RTS harmanı, çünkü görevleri yapıp haritada gezerken oldukça seri ilerliyor ve çok farklı diyaloglara girilebiliyor. Farklı görevler, farklı kişiler burada yine bir RPG havası veriyor. Savaş alanında yapım, sıra tabanlı bir stratejiye dönüyor, adeta satranç oynuyorsunuz. Bu bölgede yine ünitelerinizin critical ve moral oranları büyük önem kazanıyor, buna göre düşmanlarınıza düşük-yüksek hasar verebiliyorsunuz. Grafiklere baktığımızda, Armored Princess’den beri değişiklik yok gibi, skill efektleri hâlâ hoş gözüküyor, ama tabii ki şu haliyle çağın biraz gerisinde gibi. Ses ve müzikler her zamanki King’s Bounty tadında ve gayet güzel.
Rakamsal olarak King’s Bounty: Crossworlds campaign’lerine bakarsak, Champion of Arena’da Arthur adında bir paralı askeri yönetiyoruz ve şampiyonluk için mücadeleye giriyoruz. Bu campaign’de 8 farklı boss, 7 özel düşman karakter, 9 farklı guild ve 5 yeni hero yeteneği bulunuyor. Defender of the Crown’da ise, 6 özel arena ve herolar için yeni yetenekler bulunuyor. Orcs on the March de orijinal oyuna gelen bir genişleme pakedi. 9 yeni ünite, 70 tane yeni eşya, 50’nin üzerinde yeni yetenek, 13 yeni büyü, 9 yeni görev ve herolar için yeni skiller bulunuyor.
Kısaca özetlersek önceki oyuna fazla yenilik katmasa da Crossworlds güzel bir ek paket olmuş. Farklı bölümler, üniteler, eşyalar bir süre daha sizi başında tutacaktır. Onun dışında Campaign Editor de iyi düşünülmüş, bu sayede birçok kullanıcı yapımı campaign çıkacaktır. Sanırım yakında Internet’te görmeye başlarız. Kısacası grafik sevdalısı değilseniz, Heroes oynamış, sevmişseniz ve “bu aralar iyi RPG bulamıyorum” diyorsanız King’s Bounty: Crossworlds iyi bir tercih olacaktır. Bu arada hatırlatmakta fayda var, bu oyunu oynamanız için bilgisayarınızda Armored Princess yüklü olmalı.