Konfüçyüs’ün bir sözü vardır; “Karanlık odanın içinde, siyah bir kediyi aramak kadar zor bir şey yoktur. Üstelik o odada kedi yoksa!”. İşte aynen bu sözün ispatını yaparcasına piyasaya çıkan bir oyun Konung 2. Diablo’ya benzediği iddia edildiği için bana verilen bu CD’nin içinden çıkan kılıçlı kalkanlı garip adamların birbirleri ile olan ilişkileri ne Diablo’ya ne de bundan 10 sene evvel yapılan Hack’n Slash / RPG oyunlarına benziyordu. Tıpkı Konfüçyüs’ün dediği gibi iki oyun arasındaki benzerliği bulmak imkânsız gibiydi. Üstelik arada bir benzerlik yokken!
Baltalar elimizde
Konung 2, 1C isimli Rus oyun firmasının yapımı. Daha evvelde başarısız oyun denemeleri olan bu firmanın ilk Konung oyunu eleştirmenler tarafından 30 civarı notlarla değerlendirilmesinden hiç ders almamışlar olsa gerek ki; ikinci oyunu yapmak için herhangi bir çekince görmemişler. Üstelik yeni oyunu hazırlarken, grafik eklentisi veya zamana uygun modellemeler yapmak da pek akıllarına gelmemiş. Peki akıllarına ne gelmiş? Cevaplanması hayli güç bir soru.
Konung 2, iki boyutlu grafiklerle tasarlanmış Diablo’ya benzediği defalarca ifade edilen ama kesinlikle benzemeyen vasat altı bir hack’n slash oyunu. Kılıç, kalkan, zırh giyinip yaratıkları bir bir kesmemiz gerekiyor. Buraya kadar herşey güzel ama oyunu biraz oynayınca (en fazla 10 dakika) bunların hiçbirini yapmak içinizden gelmiyor. Gelse de ihtiyaç duymuyorsunuz. Duysanızda… Her neyse oyunun yapısı fena halde hantal. Karakteri ilerletmek bir dert düşmana saldırmak iki dert. Aslında karakter yaratım ekranında 6 farklı sınıftan kahraman seçip, herbirinin farklı senaryosunu oynamamız gerekiyor ama dedim ya oyuna ayırabileceğiniz 10 dakikaya bunları sığdıramıyorsunuz. Mouse’unuzla gideceğiniz yere klikliyorsunuz ve adamımız da tıngır mıngır ilerliyor. Savaşmaya gelince yine mouse’un 1. tuşuna basıyorsunuz, adamımız pata küte dalıyor.
Esasında tüccarlardan kıyafet almalı, öldürdüğümüz yaratıkların üzerilerini aramalı ve eşya toplamalıyız. Bunları satıp para kazanmalı, ardından görevleri tamamladıkça kabiliyet puanlarımızı dağıtmalı, daha güçlü bir kahraman olmalıyız. Tabii bunları yapabilecek kadar ilahi sabrımız var ise.
Kılıçlar kınından hiç çıkmasın daha iyi
Konung 2’nin grafikleri Ultima Online ile Baldur’s Gate arasında bir yerlerde. Karakter animasyonları ise bir acayip. Kimi zaman havada uçar gibi hareket ederlerken kimi zaman ise fazla adım atıp, az yürüyorlar. Kontroller gereksiz yere zor. İnventory ekranı kullanışlı değil. Kısacası bir RPG’de ne arıyorsanız hepsi vasatın altında bu oyunda. Sesler keza aynı şekilde. İnsanlara sanki zoraki yaptırılmış gibi. Müzik derseniz bir ara bir şeyler duydum ama müzik miydi tam kavrayamadım? Konung 2, sekiz sene evvel piyasaya çıkmış olsaydı hayli iyi olduğundan bahsedebilirlik. Maalesef biraz geç kalmışlar.
Yazıyı özlüsöz ile açtığıma göre bir atasözü ile kapatayım. “Millet çıktı Ay’a, 1C kaldı yaya”. Piyasada sayısız güzel oyunun arasında tek tük de olsa böyle nuhtan kalma grafikleri olan, kullanıcı düşmanı kontrolleri olan ve kendini sevdirmeyi değil nefret ettirmeyi çabucak başarabilen oyunların çıkması gayet şaşırtıcı. Eğer yolunuz oyun almaya düşerse ve ne tesadüftür ki; Konung 2 oyununa rastlarsanız; arkanıza hiç bakmadan kaçın. Eğer mümkünse yanınızdakileri de oradan uzaklaştırın. İnsanlık namına…