Bu aralar adam gibi oyun oynayamadım, çünkü elime geçen yapımlar kötüydü.
Tricked n Tuned isimli NFS taklidi olmaya çalışan oyun vardı. Ne yazık ki
başarısız bir denemeydi ve insanı sıkıyordu. Arkasından başka bir yarış oyunu
daha bana verildi. L.A. Rush adındaki yapım, Tricked n Tuned’ın arkasından bana
pek umutlu gelmemişti. Belki berbat bir oyunun arkasında bıraktığı umutsuzluk
içime işlemişti, L.A. Rush beni yanılttı ve koyu sis içinden çıkartmayı başardı.
Zaman
Karakterimiz namını ve eski popüleritisini geri almaya çalışan biri. Kendisinin
tüm malını yağmalıyorlar ve geride koca bir sıfır gibi kalıyor. O da bunu
yapanlardan hesap sormak için sokaktaki mücadeleye katılıyor. Yarışlara başlıyor
ve yavaş yavaş gerçekleri ortaya çıkarıyor. Konu her daim klasik öğeler ile
süslenmiş, alıştığımız senaryo. Zengin bir malikanede çılgın bir parti
veriliyor. Etrafta dolanan güzeller, eğlenen insanlar vs… tam bir ortam var.
Karakterimiz ile burada tanışıyoruz, olayların gelişimi ve başlangıçları
anlatılıyor. İzlediğimiz bu güzel sinematiğin arkasından oyuna geçmeye
hazırlanıyoruz.
Renkli menüsü ve fonda çalan hareketli parçası ile ilk açılış başarılı. Gerekli
ayarları ve düzenlemeleri yaptıktan sonra, artık oynamaya hazırız. Oyun
grafikleri ve anlatım tarzı ile GTA’yı oldukça hatırlattı. Sakın GTA serisinden
kopyalandığını zannnetmeyin. Görünüm ve arabirim olarak onu anımsatmasına
rağmen, aslen yaptığımız sadece yarışmak. Belki etkileşim olabilir, fakat klonu
değil. Klasik bir yapımdan biraz etkileşim olması kötü değil, aslında iyi.
Haritada belli yerlerdeki noktalara gidip yarışlara katılıyoruz. Bu yarışlar da
aslında kendi aralarında farklara sahipler. Normal ve basit olanlara katılmak
bedava, ancak para ödülü fazla olan profesyonellere katılmak yüksek miktarlar
isteyebiliyor. Üst seviyedeki bir yarışmaya katılmak için 4000 $ – 5000 $ dolar
gibi bir rakamı gözden çıkarabiliyorsunuz. En başlarda 1000 $ dolar olan ücret,
sonraki zamanlarda yükseliyor. Kazanırsanız katılmak için verdiğiniz paranın iki
üç katına sahip oluyorsunuz. Sadece birinci olmak değil, ilk üçe girdiğiniz anda
belli bir ödülü cebinizde buluyorsunuz. İlk etapta bedava olan yarışlara
katılarak biraz para kazanmanız gerekiyor. Bu kolay olan kısımları tekrar
oynamakta yarar var, böylece elinize iyi para geçebiliyor. Yarışmalar size cep
telefonu yolu ile bildiriliyor. Oyunun ekranına bir cep telefonu geliyor ve
burada şöyle bir yarış var gel katıl diye haber veriyor. Cep telefonunu ekranı
da ayrıntılı yapılmış. Arayan numara, isim, sinyal çekimi, kalan şarj vb… tüm
özelliklerini ekranda görebiliyorsunuz.
Pimp my Ride
Yarışlar son derece basit belli olan işaretli takip edip ilk üçe girmeye
çalışıyorsunuz. Kazanırsanız ödülünüz en yüksek oluyor, ancak üçüncü olsanız da
belli bir miktar cebinize giriyor. Oyun büyük bir şehirden oluşuyor ve şehrin
belli bölgelerindeki yarışmalar da belli alanlarda yarışıyorsunuz. Bir süre
sonra genel olarak yolları ezberleme imkanına sahip olabilirsiniz. Büyük ve
paralı yarışlardan sonra yeni arabalar açılıyor, fakat onları almamız için bir
sınava tabi tutuluyoruz. Yapmamız gereken yeni arabayı almak ve çok hasar
almadan bir an önce garajımıza götürmek.Yolda aracınızı haşat etmeye çalışan ve
durdurmak isteyen çılgınlar var. Genel olarak sağdan soldan, yukardan aşağıdan
her yerden size çarpıyorlar. Yapmak istedikleri sizi bölük pörçük bir hale
getirip, kaybetmenizi sağlamak. Garajınız kırmızı nokta ile işaretlenmiş. Hemen
buraya götürmelisiniz, yoksa ağır hasardan kaybediyorsunuz. Kaybetseniz de pek
zararı olmuyor, yeni aracın olduğu noktaya yeniden gidip, arabayı garajınıza
götürmeye çalışabilirsiniz.
Oyun içinde modifiye imkanı var, fakat parçaları biz seçemiyoruz veya söküp
takma imkanımız yok. Pimp adı verilen belirli noktalara gidip, aracınızı
buralarda modifiye ettiriyoruz. Bize belirli bir fatura çıkartıyorlar ve arabayı
değiştiriyorlar. Yarışlar zorlaştıkça modifiye edilen araçlarda güçleniyor,
fakat bir kere modifiye olan bir araba ikinci bir kere daha yapılamıyor. Pimp
ustaları dış görünüşlerde ahım şahım işler çıkartamıyorlar, ama modifiye için
bundan başka seçeneğimiz yok. Tasarımımızı kendimiz yapsak çok daha iyi olurdu.
Televizyon
L.A. Rush bir çok oyundan daha büyük haritaya sahip. Şehir belirli bölgelere
ayrılmış ve bu bölgelerde sıra ile sokak yarışlarına giriyoruz. Sadece sokak
yarışları değil, farklı aktiviteler de oyun içinde yer alıyor. Yapımın belli bir
bölümünü geçtikten sonra rampalardan atlayıp tabelaları kırmak gibi farklı
stiller ile uğraşabiliyoruz. Bu yetmedi polisten kaçma veya otobanda en yüksek
hız rekoru kırmak gibi farklı dallar da mevcut. Bunlar oyunun sürekli olarak
devam eden sıkıcı sokak yarışlarını ortadan kaldırıyor. Oyuncuyu biraz daha
eğlendirip, zevk almasını sağlıyor. Öyle de olmalıydı, yoksa sadece yarışlar
olsa sıkıcı bir yapımdan öteyede gitmezdi. Koca şehiri ve içinde gidilecek
yerleri haritamız sayesinde güzelce görebiliyoruz. Pimp noktaları, yarış yerleri
ve diğer aktiviteler vs… hepsi haritada ayrı bir işaret olarak kendini belli
ediyor. Sizin yapmanız gereken, bu noktalardan birini seçmek. Böylece ana oyun
ekranına döndüğünüz zaman size yolunuzu ve nereden gitmenizi gösteren bir ok
çıkacak. Onu takip ederek istedğiniz yere gidebiliyorsunuz.
L.A. Rush’da en can alıcı sahne kesinlikle kaza sahneleridir. Bunlar o kadar çok
hoşuma gitti ki sizlere anlatamam. Bir tıra, arabaya veya başka bir araca
bodozlama daldığınız zaman bir anda ekran yavaşlıyor ve kaza anını saniye saniye
size sunuyor. Bu sırada aracınızın parçalanmasını, etrafa savrulan parçaları ve
her şeyi tüm çıplaklığı ile görebiliyorsunuz. Fonda ise kalp atışına benzer bir
ses geliyor. Sanki bir anda kendinizi Matrix ortamında zannedebilirsiniz, ama
değil. Oyunun belki de en iyi kurgulanmış yeri bu kaza sahneleri.
Kazalar kadar diğer hoş nokta, yarışlardan ve diğer aktivitelerden sonra
yaptırdığınız Replay yani tekrarlar. Kendinizi izlerken sanki bir film
izliyormuş havasında olabiliyorsunuz. Grafikler bir anda değişiyor ve televizyon
ekranına dönüyor. Tekrarları izlerken arada dikkat edin, oldukça hoş görüntüler
ortaya çıkıyor. Sanki televizyonda bir film izlermiş gibi olabiliyorsunuz.
Alt yapı garantisi
Grafikler bir çok oyuna nazaran hoş gözükse de, en büyük eksisi abartı
denilebilecek yansıma efektleri. Bazı yerlerde o kadar fazla yansıma oluyor ki,
araba kullanırken önünüzü göremiyorsunuz. Güneşin bol miktarda yansıma yaptığı
zamanlar yol bembeyaz kesiliyor. Önünüzdeki araçları seçmekte
zorlanabiliyorsunuz. Gece karanlığında ise yine vahim bir durum var. Sanki
yağmur yağmış ve yollar su birikintileri yüzüne parlıyormuş gibi duruyor.
Gündüzlerinin çok fazla güneşi gecelerin ise yağmur yansıması grafiklerde olayı
baltalıyor. Bunun dışında kaplamalar ve harici diğer iskelet fena gözükmüyor.
Karakterimizin ve genel olarak arabaların modellemeleri hemen fark ediliyor.
Üstlerinde çalışıldıkları kendini belli ediyor.
Ses konusunda son zamanki oyunlar oldukça hoşuma gitmeye başladı. L.A. Rush bu
konuda oldukça takdir toplayan bir yapım. Müzik parçaları en başta harika
oldukça çeşit var. Bunlar dışında efektler genel olarak iyi. Arabaların normal
halinde ve modifiye edildikten sonraki halinde çıkan ses direk olarak kendini
belli ediyor. Sinematikler ve oyun içindeki konuşmalar da iyi yapılmış.
Oyundaki hasarlama modeli kesinlikle yeterli ve yerine uyuyor. Arabanın
dökülüşünü ve parçalanmasını hiç olamasa görebiliyorsunuz. Kaza sahnelerinde
parçalanma modeli oldukça işe yarıyor. Fizik modellemesi L.A. Rush gibi bir oyun
için yeter.
Tekrar
L.A. Rush içinde nos’a abanıp basıp gidiyoruz. Yolda hızlıca giderken oluşan
efekt ekrana hoş bir görüntü yansıtıyor. Turbonuzu çevreden bulduğunuz bonuslar
ile sürekli doldurabiliyorsunuz. Para verip doldurma derdi yok, bonuslar her
yerde saçılı olduğundan ister yarışta ister gezintide olun karşınıza
çıkabiliyor. Yapımın diğer artı yanlarından biri şehir içinde isterseniz hiç
aktivitelere katılmadan etmeden istediğiniz gibi turlamanız. İster oraya ister
buraya gidin her şekilde koca bir şehirde dolaşabiliyorsunuz. Oyunda oldukça
uzun bir otobana var, bir kere onda şöyle bir basın gidin oldukça güzel oluyor.
Orada burada dolanırken sizleri zorlamayan kontrolleri de var. Geç yanıt verme
veya başka problemleri yok. Rahat rahat oynayabiliyorsunuz.
Oyunun belki de en sıkıcı noktası belli bir süre sonra sürekli olarak kendini
tekrar etmesi. Genel olarak yaptığınız işler sürekli aynı oluyor. Aynı yerlerde
yarışıyorsunuz ve sıkıntı yaratmasın diye konulan diğer aktiviteler de, belli
bir süre sonra kendilerini tekrar ettiriyor. L.A. Rush aynı eylemlerden dolayı
biraz monotonlaşabiliyor. Şundan emin olun ki oldukça iyi bir zaman hırsızı.
Bilgisayar başındaki birine bir iki saat zevkli anlar yaşatabilir, ama daha
fazlası da olmaz. Kötü değil, fakat çok harika bir oyun da değil.