LEGO The Hobbit

Orta Dünya’da yaşamak isteyen sayısız okurumu tanıyorum. Kendilerini kimi zaman o kadar kaptırıyorlar ki, bu istek onların özel hayatına bile farklı bir şekilde yansıyor. Evleri, araçları ve sosyal yaşantıları bile Orta Dünya’nın nimetlerinden yararlanıyor. Hoş, itiraf etmek gerekirse ben de o zamanlarda yaşamayı ve tarihin tozlu sayfalarında ismimin yer almasını isterdim. Gelin bu sefer LEGO ve Orta Dünya’yı bir araya gelen ilginç bir hikayeyi sizlere anlatayım; LEGO The Hobbit.

LEGO dünyası, bizleri her zaman sınırsız hayal gücüyle baş başa bırakır, bizlere kendi hikayemizi yönetme şansı verir ve tahmin edilemez sonlarla tatmin etmeyi başarır. Video oyunlarında bu durum biraz daha farklı olsa bile, insan şirin LEGO’ların bir araya geldiğini görünce mutlu oluyor.

Traveller’s Tales’in aksiyon ve rol yapma soslu oyunu da bizleri The Hobbit: An Unexpected Journey ve The Hobbit: The Desolation of Smaug hikayesiyle baş başa bırakıyor. Şimdiden buraya not olarak da yazayım, muhtemelen filmin son serisi  The Hobbit: There and Back Again, LEGO The Hobbit’e DLC olarak gelecek. Neyse, biz kaldığımız yerden devam edelim.

LEGO dünyasına alışık olanlar için son derece eğlenceli olan LEGO The Hobbit, filmin daha da detaylı işlenmiş hali. Kimi zaman karakterlerimiz kendi aralarında muhabbet ediyorlar, kimi zaman ise kavga edip, yemek yiyorlar. Eh karşımızda o kadar çok cüce var ki, doğal olarak bir araya gelince tıpkı film ve kitaptaki gibi ilginç triplere girebiliyorlar.

Bu cüceler bir başka dostum…
Thorin, Balin, Bifur, Bofur, Bombur, Dori, Fili, Dwalin, Gloin, Kili, Nori, Ori, Oin, Gandalf ve Bilbo ile başlayan maceramız kimi zaman Frodo ve Sam’i bile yönetmemize olanak veriyor. Her sahnede farklı bir karakteri yönetebiliyor ve ayrıca onların yeteneklerine bağlı olarak belirli noktalara ilerleyebiliyoruz. Kimi zaman Bard ile, kimi zaman ise Legolas ile yolumuza devam edebiliyoruz ancak senaryoya bağlı olarak, çok da uzun süre tek karaktere saplı kalamıyoruz.

Bofur elmasları çıkartmaya yardımcı olurken, Dori kancasıyla farklı yerlerden sallanarak ulaşmamızı sağlıyor. Gandalf karanlık yerleri aydınlatırken, Kili ok ve yay kullanımında işe yarıyor. Yani her karakter farklı noktalara ulaşmamızı sağlıyor. İşin diğer güzel yanı ise yardımlaşma kısmı. Defalarca zıplamaya çalıştığımız koca taşlar, cüce dostlarımızın birbiriyle yardımlaşması sayesinde daha kolay aşılabilir hale geliyor. Beraber merdiven yapıp, topladığımız malzemelerle anahtar yapıyorlar.

Malzeme demişken de belirteyim, olabildiğince etrafınızdaki her şeyi parçalamaya çalışın. Balık, ekmek, elmas, yakut ve daha birçok malzeme toplanabilir halde etrafınızdaki eşyalarda gizlenmiş oluyorlar. Bu malzemeler belirli bölümlerde kullanmak zorunda olduğunuz eşyaların parçaları oluyor. Doğal olarak LEGO The Hobbit’in bölümlerinde rahat bir şekilde ilerlemek için çevrenizi dikkatli incelemeniz gerekiyor.

Eğlenceden fazlası

LEGO The Hobbit, amacına ulaşmış başarılı bir oyun olmuş. Hem filmdeki esprilerin birebir alınması ve buna biraz da LEGO’nun ilginç konsepti eklenince, ortaya gerçekten güldüren içerikler çıkmış. Birçoğumuz için “bir çocuk oyunu” olarak nitelendirilse bile, ben buna karşı çıkmakta kararlıyım.

İnsanı tatmin eden mükemmel grafikleri yok, ancak PC platformunun verdiği rahatlıktan da faydalanabiliyoruz. Kontroller daha çok W, A, S, D ve U, H, J, K etrafında şekillenmiş. Boss dövüşleri sırasında gerçekten hızlı olmak ve uygun karakteri seçip, LEGO parçalarımızı bir araya getirmek zorunda kalıyoruz.

Geçmiş LEGO oyunlarını oynayanlar, oyunun kontrollerini hızlıca çözeceklerdir. İlk defa bir LEGO oyunu oynayacaksanız ve The Hobbit filmini izlemediyseniz; LEGO The Hobbit’i oynamadan önce bir daha düşünün derim. The Hobbit filminden bol spoiler sizleri bekliyor olacak. Buna ek olarak filmin müziklerinin birebir alınması, oyunu daha başarılı hale getiriyor.

İşin özü
LEGO The Hobbit, gerek müzikleri ve gerekse The Hobbit filminin hikayesini farklı bir dille servis etmesiyle eğlenceli bir oyun olmuş. Herkese hitap etmeyen içeriği, birçoğunuza itici gelebilir ve işin kötü yanı LEGO’nun önceki oyunlarından farklı olarak aman aman büyük değişiklikler olmamış. Orta Dünya’yı esprili bir dille konsollara taşıması yüzünden, fanlarının nefretini kazanması kaçınılmaz. Keşke sevgili yapımcı firma, üçüncü filmin çıkmasını bekleseymiş. En azından iki tarafta da beklemek zorunda kalmazdık.

LEGO fanlarının LEGO The Hobbit’e bayılacağından hiç şüphem yok ancak büyük beklentiler içerisine girmemenizi tavsiye ederim.

Exit mobile version