Loco Mania

Eskiden oyuncak bir trenim vardı, plastik rayların üstünde onun gitmesini
arkadaşlar ile birlikte izlerdik. Çocukluğumda her zımbırtı şarj edilebilir
özellikte değildi. Bu yüzden sürekli olarak trene pil almak gerekirdi, pil
biterdi oyunda biterdi. Rayların yönünü arada değiştirirdik, farklı yollar
kullanırdık. İçine ufak lego adamlarımızı sokar güya yolcu yerine koyardık. Hey
gidi günler o zamanlar nasıl sevinirdim. Oyuncak trenim uzun bir zaman önce
dijital ortama aktarıldı. Bir çok Loco, koko, Rail vs… oyun çıktı. İçlerinde
en babalarından biri Railroad Tycoon’dur. Tam anlamı ile içerik olarak güzel ve
zevkli bir oyundu. Serinin üç oyunu da birbirinden iyiydi. Bu aralar Sid Meier’s
Railroads adında bir proje ile geliyor, Sid amcam bu işin başındaysa yeni bir
klasik daha olabilir. Bizi şimdi ilgilendiren ise yeni trencilik oyunumuz Loco
Mania.

Mania Mania

Oyun türü olarak Tycoon asla değişmez, bunun ile beraber Mania serisi vardır.
Mania isimdeki oyunlar içerik ve tür olarak farklı olabilirler, fakat
isimlerindeki Mania ibresi değişmez. Lego Soccer Mania, Egg Mania, Şu Mania
vb… uzayıp giden bir liste var. Oyunumuz trenlerin düzenleme ve yönlerdirmeden
ileri gitmiyor. Harita ekranımıza geliyor ve lokomotiflerimiz tünellerden
kendilerini gösteriyor. Gitmeleri gereken yerler için mavi, kırmızı, sarı,
pembe(!), yeşil vs… olmak üzere renkler var. Belirli olan renklere göre
trenlerimizi hareket ettirip, gerekli yerlere onları geçirip uğurluyoruz.
Makaslama yerlerini tam yerine getirin, tren üstünden geçsin doğru yolunda devam
etsin.

Yapacağımız olay aslında oldukça basit ve kolay. Peki bunun zorluğu nerede? Olay
işte birden fazla trenin üst üste binmesinden ve sayısının çoğalmasından sonra
oluşuyor. Haritalar büyüyor, sayı artıyor, yollar daha karmaşıklaşıyor. İyice
karışıp bulamaç olan oyun, bundan sonra oyuncuya havlu attırıyor. En başlarda
kolay gelen oyun, karmaşıklaştıktan sonra sıkıcı ve monoton bir hale geçiyor.
İlk önceleri “Aman trenleri yerlerine götüreyim gitsinler” derken, belli bir
zaman sonra “Gitmesinler kalsınlar, sıkıldım” deyip Loco Mania’dan
çıkabiliyorsunuz. Eğer direnip oyuna devam ederseniz, bu sefer de çıldırma
noktasına gelebilirsiniz. Belli bir süre sonra tamamen birbirine giren yollar ve
trenler öylece ortalıkta oluyor. Şu treni geri geri alayım, diğeri geçsin derken
bir bakmışsınız, çoğu birbirine yapışmış durumda.

Haydi çuf çuflayalım

Çuf çuf yapmak için dört farklı oyun mod’umuz bulunuyor. Bunlar; Time Attack,
Check Point, Time Attack Unlimited ve Free Run. Time Attack’da zaten isminden
belli olduğu gibi belli zamanda trenleri gidecekleri noktalara ulaştırmamız
gerekiyor. Unlimited versiyonun da ise bu zaman faktörü ortadan kalkıyor. Check
Point seçeneğinde süre veya zaman yok. Sadece trenleri belli istasyon
noktalarına uğramalarını ve sonra da yollarına devam edip, gitmesi gereken yere
yönlendirmemiz gerekiyor. Free Run tamamen bize bırakılmış durumda. İstediğimiz
gibi treni yönlendirip, istediğimiz yere gönderebiliyoruz.

12 farklı harita bulunuyor. En başta sadece iki harita açık, daha sonra
bölümleri geçtikçe haritalar açılıyor. Aslında haritalar birer bölüm, çünkü her
bölümde tren sayısı artıyor ve yollar karışıklaşıyor. Bunlara birde tutorial
kısmı da eklersek elimizde 13 adet bölüm oluyor.

Buharlı grafik motoru

Oyunun grafikleri fazlayı bırakın, iyi vaadlerde bile bulunmuyor. Ayarları
köklüyoruz yine aynı, uzaktan bakıldığı zaman biraz elle tutulur olsalar da,
yakından ofsaytlar belli oluyor. Trenleri konu almasına rağmen, tren
modellemeleri kötü yapılmış. Çocukluğumdaki oyuncak buharlı lokomotif gibi
oldukça plastik bir şekilde duruyorlar. Harita kaplamaları iyi gibi yapılmasına
rağmen, sonradan zıvanadan çıkması ile kötü bir görünüm sergiliyor. Sesler için
söylenecek pek fazla bir şey yok. Tek bir tren sesi ve arkada çalan Country
tarzı müziklerden oluşuyor o kadar.

Loco Mania’da ilginçlikler de var. Mesela Tutorial bölümünde dekor olsun diye
tren raylarının yanından gelen, sonra evlerin oradan dönüp giden antika bir
otomobil var. Bunları geçtim bazı şehir haritalarında koca yollar bomboş. Sadece
bir adet sütçü kamyonu şehirde bir tur attıktan sonra gelip benzinciden depoyu
dolduruyor ve sonra yine bir tur atıyor. Sürekli aynı olay, dekorasyon olsun
diye oyuna eklenmiş, bence hiç olmaması olmasından daha iyiydi. Trenlerimiz
ileri geri hareket edebiliyor ve asla birbirleri il çarpışmıyorlar. Ne zaman
azıcık yaklaşsalar öylece duruyorlar.

Velasıl temeli atacak olursak Loco Mania kalbur üstü bir oyun. Grafik,
ses,oynanış vs… olsun hani öylece hemen yapılıp piyasaya sürülmüş gibi.
Trenler ile alakalı çıkan oyunlar oldukça az sayıda ve ufak bir sayıda da olsa
seveni var. Sizde bu ufak kitle içindeyseniz, deneyebilirsiniz. Yok değilseniz o
zaman yaza kadar Sid Meier’s Railroads bekleyin derim.

Exit mobile version