London Racer Police Madness

Hergün dünya üzerinde o kadar çok suç işleniyor ki. Soygunlar, hırsızlıklar,
kapkaç olayları, daha aklımıza gelmeyen ve kendi içinde de şekilleri olan çok
çeşitli suçlar var. Tüm bunları önlemek amacıyla, her devletin kendine göre
emniyet sistemleri ve sokaklarda insan güvenliğini sağlamak amacıyla dolaşan
polisler mevcut. Ancak, insanların suça olan eğilimleri fazlalaştıkça ve üstelik
bunu uygulama oranları da artınca, onların da işi çok zor hale geliyor.
Televizyonlarda rastladığımız üzere, saatler süren araçlı / araçsız
kovalamacalar ve hatta silahlı çatışmalara bile girmek zorunda kalıyorlar. Suçun
önüne geçmek ne kadar zor olsa da, bunu minimuma indirmek aslında sadece
polislerin değil, herkezin elinde.

Kaçın, ben geliyorum!

Yukarıda çok ciddi bir paragraf ile suç ve emniyetten bahsetmiş olsak da, London
Street Police Madness (LSPM), bu ciddiyeti herşeyiyle ekranlarımıza taşıyan bir
yapım değil. Kabaca açıklamak gerekirse, bir polis aracımız var ve her görevde
bizden istenen aynı şeyleri belirli bir zaman zarfı içerisinde yerine getirmeye
çalışıyoruz. Bütün görevler araç içerisinde geçiyor ve dönüp dolaşıp aynı
şeyleri yapıyoruz. Yalnız ilk başta bu kulağa olumsuz gibi gelse de, başına ilk
oturuşta esrarengiz biçimde oyun kendisini bayağı oynatıyor. Oldukça da basit
bir oynanışı var ve tek tek ilerliyoruz. Aslında özet olarak LSPM için yapmamız
gereken şu; bir kere alıp yükleyeceksiniz tüm bölümleri tek tek oynayacaksınız
ve bitirdikten sonra da silip bir daha oynamamak üzere rafa kaldıracaksınız.
Peki, neden sürekli dönüp dolaşıp aynı şeyleri yapıyor olmanıza rağmen, size
sonuna kadar oynamayı tavsiye ediyorum? Çünkü ufak tefek de olsa oyun içerisinde
bazı yeni öğeler açıldıkça, bizde hafiften merak belirtileri oluşmaya
başlayabiliyor.

Ana menüde genel olarak ilgileneceğimiz bölüm, Duty Assignment kısmı olacak.
Burada kendimize bir profil yarattıktan sonra, başlangıç bölümümüzü seçiyor ve
polis memurluğu görevimize başlıyoruz. Göründüğü gibi İngiltere, Almanya ve
Fransa bölümleri var, bunlar da kendi içlerinde altı bölüme ayrılıyorlar. Bunlar
ilerledikçe, bu ülkelere ait üç yeni mekan daha açabiliyoruz. Bunun dışında, ana
menüde bulunan diğer seçenek ise Highway Patrol, ancak burada kendi şartlarımızı
ve oynanış biçmimizi kendimiz belirliyor ve bu şekilde hareket ediyoruz.
İstersek, kendimiz zamana karşı yarışabilir ve belirlediğimiz zaman zarfı
içerisinde ne kadar suçlu yakalayabileceğimizi ölçebiliriz. Ya da istersek,
şehirlerde özgürce turlayabiliyoruz. İyi niyetle konulmuş olmasına rağmen, gerek
duyulmayan bir mod bu. Bunun dışında, ana menüde görebileceğimiz üzere
multiplayer da oynayabiliyoruz.

Bölümlerdeki amaçlarımız şunlardan ibaret oluyor; suçluları tek tek yakalayarak
belirli miktarda para seviyesine ulaşmak, istenilen miktarda suçlu yakalamak ya
da belirli bir zaman zarfında bizden istenen mekana varmak. Başarıyı yakalamak
tamamen bu yollardan geçiyor ve üstelik bunları yapmak hiç de zor değil. Bir
kere bile takılmadan tüm bölümleri tek tek geçebilir ve oyunu bitirebilirsiniz.Başlar başlamaz karşımıza çıkan grafiklerin zaten hiç de iç açıcı olmadığını
rahatça anlayabiliyoruz. Etraf karelerden meydana geliyor ve modellemeler
üzerinde de herhangi bir çalışma yapılmamış. Biz aracımız ile ilerledikçe,
ileriki binaları sanki o anda birisi kalemle çiziyormuş gibi oluyor. Bu da hoş
bir görüntü oluşturmuyor tabi. Aracımızı, arkadan bir görüntü ile kontrol
edebiliyoruz. Polis memuru olduğumuz için de elimizde bir polis aracı var.
Bizden, belirli miktarda para kazanmamız isteniyorlarsa, tek tek suçlular bulup
yakalamalı ve bu parayı sağlamalıyız. Yalnız unutmamamız gereken bir nokta da,
zamanın geriye doğru işlediği. Eğer istenilen zaman içerisinde görevimizi yerine
getiremezsek tekrar başlamak zorunda kalıyoruz.

Dikkat Dikkat!

Suçlu araçları bulmak için, çevrede dolaşan araçlara yaklaşıyor ve Scan tuşuna
basılı tutuyoruz. Mevzu bahis araç bir taramadan geçiriliyor ve eğer suçlu
değilse “Traffic” yazısı ile karşılaşıyoruz, diğer araçlara yöneliyoruz. Ancak,
suçlu çıkarsa o zaman karşımıza hemen bir mini oyun çıkıyor. Bu mini oyunda
başarı sağlayarak hem araç kovalayarak zaman kaybetmiyoruz hem de rahat bir
biçimde para kazanmış oluyoruz. Bu mini oyunlar, sadece doğru zamanda doğru ok
tuşuna basmak üzerine kurulu ve bir yerden sonra sürekli burada başarı sağlayıp
bölümleri gönül rahatlığı içe geçebilirsiniz. Bu minilerde başarı
sağlanmadığında ya da bazı görevlerde direkt olarak araç takibi olayına girmemiz
gerekiyor. Bunun için Pursuit mode tuşuna basıyoruz ve aracımız daha da hızlı
gitmeye başlıyor. Suçluları bu tuş ile takip ettikten sonra, ya ateş ederek, ya
da araçlarına çarpıp kullanılmaz hale getirerek etkisiz hale getirmeye
çalışıyoruz. Tabii, bunları yaparken bir yandan kendi hasar seviyemize de dikkat
etmeliyiz.

Tüm olay tamamen bundan ibaret, ancak bizi meraka iten ve sürekli aynı şeyleri
yapmamızı sağlayan durum ise, bölümler ilerledikçe karşımıza çeşitli yeni
öğelerin çıkması. Yeni pistler açılıyor ve buradaki görevleri de yapmaya
başlayabiliyoruz. Ayrıca, zamanla hasar göstergemiz ve tarama cihazımız da
yenileniyor. Araçları daha hızlı tarayabiliyor, ayrıca hasar göstergemiz de daha
da büyüyerek bizim hemen yüksek miktarda hasar sahibi olmamızı engelliyor. Bunun
dışında, açabileceğimiz yeni araçlar ve silahlar da mevcut. Bölümleri geçtikçe,
özellikleri daha da gelişmiş çeşitli araçları açabiliyoruz, ayrıca el tabancı
ile başladığımız oyunda, ilerledikçe makinalı tüfek gibi daha seçkin
seçimlerimiz oluyor. Her bölümün başında bize hangi araç ve silah ile başlamak
istediğimiz tekrar tekrar soruluyor. Buna göre uygun seçimler yapabiliyoruz.

En kötü noktalarından birisi de sesler. Özellikler müzikler hiç kulağa hoş
gelmiyor. Özellikle, ana menüde çalan müzik için tutulan ritmi, iki madeni
parayı birbirine vurarak çıkarttıklarını düşünmedim değil. Kovalamaca sırasında
çalan müziklerde de iş yok, hiç heyecan vermiyor. Seslendirmeler de eksi puan
alacak nitelikte, etrafa çarptıkça araçların içerisinde boş boş sesler
yükseliyor. Bunun dışında herhangi bir aksiyon yok, tamamen monoton bir ses
sistemi mevcut.

Çek sağa

LSPM, eğlencelik olarak hazırlanmış oyunlar kategorisine girebilir, hatta
eğlendirici olarak da nitelendirilebilir ancak daha önce de söylemiş olduğumuz
gibi sadece bir kere oynanır, bitirilir, eğlenilir ondan sonra da bir daha
yüzüne bakmamak üzere kaldırılır ya da birilerine ödünç verilir, üstü kalsın
denir.

Exit mobile version