Spider-Man, HULK(onu büyük harflerle yazıyorum. neden? çünkü ben bir HULK
hayranıyım), Wolverine, Iceman, Magneto, Elektra, The Thing, Venom ve dahası.
Çizgi romanların harika dünyasından fırlayan kahramanlar artık çok
yakınımızdalar; o küçük karelerin içlerinde onlarla beraber olamayanlar
oyunlarla ya da sinema filmleriyle bu “süper-mega-ultra” karakterlerle
tanışabiliyorlar. X-Men serisinin çeşitli oyunlarının ve filmlerinin yanı sıra,
ne kadar başarılı olup olmadığı tartışılır, Spider-Man, HULK, Fantastic Four,
Elektra gibi kahramanlarla kimilerinin filmleri, kimilerinin de film ve film
portu oyunlarıyla birlikte defakez farklı şekillerde karşılaştık onlarla. Hepsi
de dövüş için yaratılmışlardı, ama ortada bir detay vardı; comic’lerde onlarca
kere birbirleriyle mücadele eden “bunları” oyunlarda hiç dövüştürmemiştik ki
biz. Kabul; MARVEL vs Capcom serisinin iki oyunu da birbirinden güzeldi, son
jenerasyon 2D dövüş oyunlarında Guilty Gear kadar üst düzeydeydi; fakat üçüncü
boyut lazımdı bize ve bunun eksikliğini, ne yazık ki EA fark etti. Bakalım
onları elimizde kontrolörlerle kapıştırmak kutucuklarda maceralarını okumak
kadar heyecan verici miymiş?
“EA” denildiğinde iyi oyun oynayacağımızı bildiğimiz zamanları yaşadım ve
gerçekten de EA imzalı oynadığım her oyun son birkaç seneye kadar aklımda yer
etmiştir. Yeni milenyumla başladığını düşündüğüm bir süreçle birlikte EA’in çoğu
oyunu hiç ama hiç zevkli değil. FIFA serisi başta olmak üzere diğer tüm spor
oyunlarında bir düşüş bariz; stratejiyi de RPG’yi de kimin iyi yaptığı
biliniyor, oyuncular da ona göre tercih yapıyorlar. MARVEL Nemesis ise EA’in son
aksiyon oyunu denemesi. E3 fuarı süresince ve onun bir süre sonrasına kadar
MARVEL Nemesis’in etkileyici bir oyun olduğu düşünülüyordu, karakterlerin
oyundaki çekim açısı ve animasyonları yabancı sitelerde seyrettiğimiz oyun içi
videolarda oldukça iyi görünüyordu. Demek ki o sırada oyunu oynayan arkadaşın
bilekleri epey sağlammış, kendi tecrübem sonunda bunu anlayabildim. Oyunda yer
alacak o kadar aksiyonun ve atraksiyonun ellerimizde nasıl şekilleneceğini oyunu
oynama şansı elde ettiğimizde görebilecektik ki MARVEL Nemesis’in bize üçüncü
boyutta MARVEL karakterlerini kontrol etme imkanını vermesi bile oldukça
etkileyiciydi. Fakat oynadıkça parmak ağrıları ve sinir bozuklukları ile
koltuktan kalkmak insanı çileden çıkartmakta hiç de yetersiz değildi.
– HULK zaten büyük harflerle yazılır! – Harbi mi?!
Oyuna başladığınızda iki farklı mod ile karşılaşıyorsunuz. Birincisi story,
diğeri ise MARVEL kahramanları ile dövüşebileceğiniz vs modu. MARVEL’deki her
kahramanı oyunu açar açmaz dövüştürmek isteyen oyuncular maalesef hayal
kırıklığına uğrayacaklardır, zira vs modunda sadece yedi karakter ile
başlıyorsunuz ve aktif olmayan diğer karakterleri oynanabilir hale getirmek için
story modunda ilerlemek zorundasınız. Oyundaki öykü ise gerçekten de oldukça
yavan ve sıradan. Buna göre The Imperfects olarak bilinen Niles Van Roekel ve
yedi süper güçlü savaşçısı ile New York Şehri’nin altını üstüne getirir. Yani
bir nevi “alien” saldırısı oluyor ki oyunun ilerleyen bölümlerinde Van Roekel’in
de gerçekten bir “alien” olduğunu öğreniyoruz. Bu istiladan sonra köprüler
yerlerinden sökülüyor, gökyüzü kararıyor, binalar yıkılıyor. Ve yıkıntıların
arasından taşş gibi kahramanımız The Thing çıkageliyor ve oyunumuzun story modu
onun kontrolünü bize vererek başlamış oluyor.EA Games, MARVEL Nemesis: Rise of the Imperfects’in içerdiği bu geniş karakter
yelpazesini çok iyi kullanarak iyi bir iş başarmış denebilir, karakter
animasyonları ve dövüşlerdeki etkileşimler için. Fakat story modu sırasında
bunun uygulanışını göremiyor olmak gerçekten de fazlasıyla sıkıcı. Oyuna The
Thing ile başlıyor ve harabeye dönmüş bir köprü üzerinde karşımıza çıkan irili
ufaklı asker robotları ve yaratıkları temizliyoruz, üstelik her bölümün
ilerleyişi bundan farklı olmuyor. Sadece kontrolümüze geçen karakterler ve doğal
olarak onların hareketleriyle vuruş biçimlerinde bir değişiklik meydana geliyor.
Çok kötü tasarlanan bölümler boyunca etrafımızda kaldırıp etrafa
savurabileceğimiz cisimler bol sayıda yer alıyor. Sokak çarpışmalarında bu
cisimleri genel olarak arabalar ve büyük variller oluştururken, kapalı mekanlara
girdiğimizde mobilyaları ve heykelleri de birer silah olarak kullanabiliyoruz.
Kahramanlarımızın boyutları birbirinden farklı olduğu için güçleri hangisine
yetiyorsa onunla etkileşime girebiliyorlar. Örneğin Wolverine arabaları kaldırıp
düşmanına savuracak cüsseye sahip olmadığı için bu işi Iron Man’e bırakırken
kendisi kapalı mekanlarda bulabileceği mızrak gibi silahları kullanabiliyor.
Oyunun en çok can sıkan özelliklerinden başında, az önce de dediğim gibi yan
karakterleri oynanır hale getirmek için senaryoyu bitirmeye mahkum bırakılmak
geliyor. Öyle ki, VS modu sırasında tavan yapan dövüş sistemi oyundaki hikayeyi
devam ettirirken hiç mi hiç zevk vermiyor ve ilerledikçe kendinizi yoruluyor
hissediyorsunuz. Bir bölüm, ve ardından bir diğeri. Aynı mekan tasarımları ve
ilerledikçe sadece biraz zorlaşan düşman tipleri, boss’lar. Bölümleri bitirmeniz
oldukça kısa zaman alıyor ve buralarda sizden yapmanız istenen şeylerse ya
belirli bir zaman içerisinde etraftaki bütün düşmanları temizlemek, ya da gidip
bir yeri patlatmak. Bölüm başlarında gelen ekranlarda ise o bölümün neden
yapılmak zorunda olduğunu belirten yazılarsa tam anlamıyla evlere şenlik.
“Elektra sokakta dolaşırken robotlarla karşılaştı. 3 dakika içinde 20 tane robot
parçala” gibi görevler bölümlerin neredeyse tamamını oluşturuyor. Bölümlerin
ilerleyişe göre gitgide zorlaştığını söyleyemem; sadece kontrollerde biraz
problem var, bu da oyunun genelinde karşınıza çıkacak olan yegane sorun, o
kadar. Analog kontrolörle birlikte yaklaşık bir saatlik alışmadan sonra canınızı
sıkacak durumlarla karşılaşacağınızı sanmıyorum.
Spidey
Her karakterin yapabileceği fazla sayıda güzel hareket oyunda bulunuyor.
Özelleşmiş hareketler ise her kahramanda farklı bir tuş kombinasyonu ile
yapılabiliyor. Bunlar o kadar büyük farklılıklar olmamakla birlikte sadece
karaktere özel hareketlerde değişiklik gösteriyor. Örneğin Daredevil’in kamçısı
ve Spider-Man’in ağ fırlatma hareketleri, kendileri havadayken farklı tuşlara
basarak kullanıldığında havada hareket etmelerine olanak sağlıyor. Karakterin
yapabileceği farklı hareketler, o karakteri ilk kez kontrol etmeye
başladığınızda ortaya çıkan bir arabirim ile size belirtiliyor. Genel olarak ise
her karakterin yapabileceği ortak hareketlere ortak tuşlar atanmış. Yumruk,
tekme, zıplama gibi hareketler karakterden karaktere değişiklik göstermiyor.
Yakın dövüşe uygun olanlar dahil bütün kahramanlarımızın uzaktan da saldırma
imkanları mevcut. Spider-Man’in klasik ağ fırlatma saldırısı varken, Elektra
elindeki silahlarını düşmanına doğru atabiliyor. Etraftaki cisimlerle de
etkileşime girerek patlayan varilleri karşınızdakine fırlatarak fazla miktarda
hasar almalarına neden olabilirsiniz. Ayrıca uzaktan saldırılarınızı round
başlarında aranızda mesafe varken sıkça kullanabilir, yakın dövüşe girdiğiniz
anda ise rakibinizi tutup fırlatarak farklı teknikler geliştirebilirsiniz. R1
tuşuyla birlikte basarak daha yukarı sıçrayabileceğinizi ve bu sayede daha iyi
saldırılar gerçekleştirebileceğinizi de unutmayın. Yükseğe sıçradığınızda yerden
yüksekliğinize bağlı olarak yaptığınız saldırıların türü de değişiyor. Eğer yere
düşerken bir saldırı yaparsanız altınızda kalan düşman sıkı bir darbe yiyor,
eğer yükselirken atağa kalkarsanız ileri veya yukarı doğru düşmanınıza iyi bir
darbe indirebilirsiniz.Oyun alanının oldukça geniş olması büyük bir avantaj. Buna göre etraftaki
cisimleri seçtiğiniz kahramanın saldırı alternatifleri doğrultusunda fazlasıyla
eğlenceli bir biçimde de kullanabilirsiniz. Buna en hoş örnek Spider-Man.
Etrafta resmen rakibiyle dalga geçercesine uçuyor, sıçrıyor, onu bağlıyor,
vuruyor ve sizi de ekran başında epey eğlendiriyor. Fakat buna rağmen aldığı
darbelerden de çok fazla etkileniyor. Karakter seçim ekranlarında buna göre
ayrılmış değerlendirme tabloları bulunuyor. Hangi kahramanın hangi özelliğinin
daha iyi olduğunu görebilirsiniz.
Başladığınızda 7 karakterle start alan oyunun senaryo kısmında ilerledikçe yeni
karakterlerle birlikte karikatür çizimlerini, koleksiyon kartlarını ve çeşitli
videoları görüntülenebilir hale getirme imkanını size sunuyor. Bütün bunların
oldukça fazla sayıda olması cidden söylüyorum ki büyük bir hoşluk. Videoların
seyir zevkinin kişiden kişiye değiştiğine şahit olsam da bence gayet iyi.
Kartlar ve comic’ler ise oldukça eğlenceli, sırf bunlar için o sevimsiz senaryo
moduna katlanılabilir.
Imperfecto Resultante Incredible… Oh dio…
Grafik ve ses detaylarıyla oyunu değerlendirdiğimizde ise yine fazla bir
güzellik göremeyeceğinizi belirtmek isterim. Oynanabilir karakterlerin güzel
modellendiğini ve en azından hareketlerinin göze hoş geldiğini; fakat senaryo
modu sırasında karşımızdaki düşmanların pek tat vermediğini rahatlıkla
görebiliyoruz. Onların yanı sıra mekan tasarımlarının da oldukça kötü oluşu
grafiklerin yetersizliği yüzünden iyice çekilmez oluyor. Senaryo modu sırasında
TPS ekranında kontrol ettiğimiz kahramanımızla ilerlerken düşmanların yerlerini
şaşırmamız, onları kaybetmemiz işten bile değil. Fakat bunun tam tersine VS
modundaki kamera açısının bütün oyun alanını gösteriyor olması çok güzel olmuş.
Kahramanlara oldukça uzak dursa da, hatta onları neredeyse karınca kadar görsek
de yapabileceğimiz hareketlerin boyutları ve hızları düşünüldüğünde bunun
yeterince dengeli ayarlandığı fark ediliyor. Özellikle Johnny Ohm ile oynarken
onun yaptığı elektrik saldırıları ekranda fazlasıyla hoş görünüyor. Önemli bir
hareket yapıp rakibimizin sırtını anlık da olsun yere getirdiğimizde yada tutup
fırlattığımızda yakın çekime girmesi ve farklı kamera açılarına anlık olarak
geçiş yapması ise aksiyonu hızlandırmakta elinden geleni yapıyor. Ses olarak
sadece yeterli olan oyun bu konuda fazlasını sunamıyor, müzikler de can sıkıcı
olmamakla birlikte ekstradan bir şey barındırmıyor.
Genel olarak o kadar da kötü olmayan, karşılıklı olarak MARVEL kahramanlarını
üçüncü boyuta taşıyan bir dövüş oyunu Nemesis. Alıp da oynarsanız VS modunda
epey zaman geçireceğinizi; ama onun için de senaryo modunda ilerlemeniz
gerektiğini bilmelisiniz. Senaryo modu oldukça sıkıcı, ama mecburen katlanmalı
ve diğer karakterleri oynanır hale getirmelisiniz. Ekstralarını görüntülemek
için de senaryo kısmını bitirebilirsiniz. Fazla miktarda hareket ve eğlence var.
Alışma kısmı biraz sıkıntılı olsa da ilerleyen dövüşlerinizde iyice
eğleneceğiniz kesindir. MARVEL ismiyle gelen en iyi oyunlardan biri olmasa da
oynanmayı hak eden bir oyun olduğunu belirtmek isterim. Imperfect’leri ve MARVEL
kahramanlarını üçüncü boyutta görmek güzel bir hismiş. Ama ben hala MARVEL vs
Capcom’un en iyi MARVEL isimli oyun olduğunu düşünüyorum. Evet iki boyutlu; ama
iki boyutlu dövüş oyunları çok daha güzel değil mi zaten?