2008 yılında çıkardığı Memento Mori adlı oyunları ile dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Centauri Production, yaklaşık altı yıl aradan sonra devam oyunları ile bizlere merhaba dediler. Memento Mori 2’nin macera oyunları dünyasına sunduğu en büyük yenilik ise grafikleri
oldu. Lakin şahane grafiklerine nazaran oyun maalesef daha fazlasını yapamadı.
Dan Brown Kopyası
Da Vinci’nin Şifresi, Melekler ve Şeytanlar gibi ünlü eserleri ile tanınan Dan Brown’un kitaplarını okuduysanız gerçekçilik ve doğaüstülük arasındaki çizgide nasıl dans ettiğini bilirsiniz. Memento Mori 2’de de Dan Brown’un romanları tarzında bir senaryo karşımıza çıkıyor. İlk oyunun kahramanları Lara Svetlova ve Max Durand, ikinci oyunda yeni evlidir. Çiftimiz Cape Town’da, balayında ve mutludur. Arada Max’ın çoğu gece gördüğü kâbuslar olmasa hayat onlar için güllük gülistan diyebiliriz. Max bu kâbuslarını resme dökmektedir ama Lara, bu tablolardan hiç hoşlanmamaktadır. Kaldıkları otelin yakınlarında bulunan yerel galeride bir hırsızlık yaşanır ve iki önemli eser çalınır. Yetkililer yakın olduğu için olay yerine Lara’yı yöneltir ve Lara da yanına Max’ı alarak galeriye gider. Lara ve Max olayı inceledikçe bunun basit bir hırsızlık olmadığını, olayın çok daha ötesi olduğunu çok geçmeden anlarlar. Ortada fanatik bir grup vardır ve gittikleri her yere ölüm götürmektedirler. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi Max’da arabasıyla denize uçup kaybolur. Üstelik sürekli artan ceset sayıları, Lara hiç istemese de Max’ı işaret etmektedir.
Başlıkta yazdığım gibi Dan Brown’un eserleri tarzında bir senaryo var ortada. Lakin oyun kısa olduğu için olaylar çabuk ilerliyor ve açıkçası konunun derin değil tam tersi sığ olduğu için Dan Brown’un “kötü” bir kopyası olmaktan öteye geçemiyor. Aynı tarz ama vasat işleniş diyebiliriz bunun için. Bir süre sonra senaryo çekiciliğini kaybediyor ve dolayısıyla karşısındakinin ilgisi de azalmaya başlıyor. Şahsen ben, bir müddet sonra boş gözlerle ekrana bakarak oynamaya
başladım ve oyunu bitirdikten sonra da herhangi bir tatminlik duygusu yaşayamadım. Az sonra bahsedeceğim grafikleri macera dünyasında belki de çığır açacak cinsten olabilir ama senaryo sarmadıktan sonra ne işe yarar…
DEVAMI DİĞER SAYFADA
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Şahane Grafikler
Memento Mori 2, şu ana kadar gördüğüm en iyi 3D grafiklere (bir macera oyununa göre) sahip diyebilirim. Görselleri ilk yayınlandığında “bu bir macera oyunu mu” diye bayağı bir şaşırmıştım. Macera oyunlarında görsel olarak en iyi performans genelde 2D arka planlı grafiklilerden alır ve tamamen 3D tarzı ile oyun bildiğiniz popüler türlere kafa tutacak cinsten. Katılan animasyonlarla da etraf resmen yaşıyor. Yoldan geçen insanlar, trafikteki arabalar, uçan kuşlar ve şahane gölgelendirme ile ışıklandırma efektleri derken görsel olarak oyun sizi kendisine çekiyor. Yakın çekimde karakterlerin yüzleri, sergiledikleri mimikler alkışı hak ediyor. Anlayacağınız, grafiksel olarak Memento Mori 2 bir hayli tatmin edici. Senaryosu pek fazla heyecan sunmayabilir ama görsel olarak 3D grafikli macera oyunu kategorisinde kimse de Memento Mori 2 ile yarışamaz. Grafiklerin getirdiği tek negatif yön doğal olarak bir macera oyunundan beklenenden daha fazla sistem istemesi. Elbette çok yüksek bir sistem istemiyor ama düşük bir sistemle de bu oyunu oynamanız çok zor.
Kısaca müziklerden de bahsedecek olursam; oyunun müzikleri, grafiklerin biraz gölgesinde kalmış. Kullanılmış olan müzikler kötü ve oyuna yakışmamış değil ama gaza getiren veya tam tersi geren müzikler de değil. Öyle, arka planda kendi halinde bir şeyler çalıyor işte. Buna karşın seslendirmeler ise (Almanca sürüm) çok başarılı olmuş. Baş karakterler Lara ve Max’ın sesleri karakterlerine karizma katmış ve tonlamalar yerinde.
Bulmacalar
Memento Mori 2, üçüncü şahıs bakış açısından ve fare ile oynanan klasik bir macera oyunu. Genelde bulmacanın olduğu bir nesneye tıkladığınızda ekrana zum giriyor ve yeni bir pencere açılarak kolaylık sağlıyor. Bulmacalar genelde aynı tarzda ama eğlenceliler diyebilirim. Genelde bir nesnenin üzerine (örneğin bir pencere veya araba) tıkladığınızda oynadığımız karakterin gözünden görmeye başlıyoruz ve gerekli ekipmanlarımızla (eski CSI oyunlarındaki gibi) etrafı incelemeye koyuluyoruz. Kimi zaman parmak izi ararken kimi zaman bir olay yerinde yaşananları sıraya sokuyor veya yırtık kâğıtları düzenliyoruz. Arada da doğru nesneyi doğru yerde kullanmak var tabi. Oyunun süresi kısa ama mekân çeşitliliği sunduğu için aynı
yerlerde nadir geziniyoruz ve sürekli bir hareket halindeyiz.
DEVAMI DİĞER SAYFADA
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Çifte Son
Memento Mori 2’nin sunduğu bir yenilik de (daha doğrusu seçenek) çifte sonunun bulunması. Oyunun sonuna doğru yapacağınız bir seçim ile farklı sonlar elde edebilirsiniz. Oyunun sonu ile seçimin yapıldığı yer arası pek fazla olmadığı için rahatlıkla iki sonla da
bitirebilmeniz mümkün.
Sonuç
Memento Mori 2 görsel olarak çok başarılı bir oyun ancak senaryosu klişe ve çok daha iyi olabilirdi. Sonuçta grafikler oyunu bir yere kadar götürür ve senaryo sizi içine çekmedikten sonra ne olsa boştur. Memento Mori 2 için boş bir oyun demek istemiyorum, zaten değil de. Dediğim gibi senaryo olarak bir şeyler eksik kalmış ve oyun sıkmadan kendisini sonuna kadar oynatsa da pek fazla da haz vermiyor.