Zaman gerçekten de çok çabuk geçiyor. Daha dün gibi hatırlıyorum MS1’i
oynadığımı. Gerek PSX’te gerekse de arcade salonlarında az zaman öldürmedik
Metal Slug ile. 2 kişiyle oynama, önüne geleni kurşuna dizme, patlatma, araçlara
binme, rehineleri kurtarma, gizleri bulma ve puan toplama keyfi bir başkaydı.
Sonra X’i, 2’si, PS2’de 3’ü derken geldik 4’e. Aslında MS4, tam 2 yıl önce Neo-Geo(Mega)
sisteminde çıktı. Biz MS4’ü beklerken de MS5 çıktı bile ama bu sefer MS4 ve 5’i
aynı DVD’den satışa çıkardı SNK. Bu fikir sadece Amerika ile kısıtlı olduğundan,
bizde bulabildiğimiz tek MS4’ü mercek altına yatırıp ameliyat edeceğiz. Bakalım
bu sefer ne gibi bulaşıcı hastalıklar içeriyor?
Hepimiz biri gibi, birimiz hepimiz gibi!
Metal Slug serilerinde konuyla ilgilenen var mı bilemem ama özetlersek:
2000’lerin çok ilerisinde bir yılda, Morden’in hazırladığı bir bilgisayar virüsü
tüm dünyanın askeri birlik bilgilerini kaçırmaya girişmesiyle çatışma başlar.
Start tuşuna basar ve dört adet askerden birini seçmek için hazırızdır. Marco,
Fio, Trevor ve Nadia adlı bu askerlerin dış görünüşleri dışında bir birlerinden
pek bir farkları yok. Sadece biri farklı eğiliyor ve biri de değişik silahla
oyuna başlıyor. İlk eleştirimi burada yapmak istemezdim ama mecburum, asabiyim.
Her karaktere bazı özel hareket ve özel sonlar konmalı MS serilerine yoksa bu 4
adet askeri koymanın hiçbir mantığı yok.
Eski oyunlarda olduğu gibi yine 1 kişi seçip ya da bir arkadaşınızla omuz omuza
verip soldan sağa doğru ilerliyorsunuz. Elinizde silah, belinizde bomba ve
önünüzde patlamayı bekleyen sayısız düşman. Sadece arkanıza yaslanın ve ateş
tuşuna basabildiğiniz kadar basın, yolunuza çıkan herkesi yok edin. En yakın
arkadaşınız olan silahlar şöyle: bıçak, pistol, el bombası, süper el bombası,
taş, ateş bombası, ağır taramalı, çift taramalı, alev silahı, düşmanı takip eden
roket, roket atar, uçağa benzer roket atar, shotgun, lazer, yıldırım bulutları.
Görüldüğü gibi 5 bölüm boyunca bir çok silah ve bomba kullanacaksınız. Bunların
bazılarında sonsuz kurşun varken bazılarında da sınırlı sayıda kurşun bulunuyor.
Hangisini kullanacağınız konusunda biraz fikir sahibi olmak için hepsini
deneyin. Her birinin yararlı olduğu bir nokta kesin var. Bazı Boss’lar (oyun
sonlarında gelen, ekranı kaplayacak kadar büyük düşmanlar) her silahla ölmüyor,
her birinin zayıf bir noktası var ve o zayıf noktaya karşılık gelen kesin bir de
silah var. İlk sefer de olmasa da diğer oynayışlarınızda nerede hangi silah
kullanılır zaten öğreneceksiniz. Bomba sayılarında da artış var. Ateş ederken
bomba atmak en çok baş vuracağınız atak olacak çünkü düşman bazı bölümlerde oluk
oluk üstünüze akıyor ve toplu patlama yapmadan ilerlemek imkansız. Eğer daha
önce MS oynamamışsanız, zaten zıpla+bomba at yada ateş+bomba at olayına kısa bir
süre sonra alışacaksınız
Metal Slug’ın kesinlikle en çok ilgi çeken tarafı kullanılan araçlardır. Tank ve
benzeri araçlara binip sonsuz sayıda kurşun tüketmek gerçekten harika bir duygu.
Bu araçlar öyle bir vuruşta da dağılmadığından en çok ihtiyaç duyacağınız şey
oyun içinde. Şimdi de araçlara bakalım: Tank, mekanik tank, motosiklet, kamyon,
düşman tankı, metal tankı, deve(evet bildiğimiz deve). Araçlarımız da bunlar.
Her birinin değişik bir kullanış stili var. Değişik ateş gücü ve bomba
yeteneğini de unutmayalım. Mesela Metal Tank, 360 derece etrafa ateş edebiliyor
ve aşırtma bomba atabiliyor. Deve ise sadece arkasına bağlanmış bir makineliden
ateş ettiğinden menzili kısıtlı ve bomba yeteneği yok ya da düşmanın tankı
dediğimizde, 2 bölümde düşmandan alabildiğiniz tank ama kullanışlı değil ve
büyük ihtimal hemen patlayacaksınız. Patlamak üzere olan bir tanktan zıplayarak
atlayıp tankı düşmana fırlatabilir ya da patlamıyorken de sadece zıplayarak
birkaç saniyeliğine vurulmaz olabilirsiniz. Bunun gibi bir çok taktik MS’ın
doğasında var. Ve her biri oyunu daha da zevkli hale getiriyor.
2D’yim ben. Beni böyle sevin.
Oyun grafikleri köküne sadık derecede iyi. 2D ve çok renkli bir alt yapıya
sahip. SNK’nın bu 2D aşkı gerçekten kutlanmalı. Çünkü MS’ı 3D yapsalar büyük
ihtimalle bu oyunun fanatiklerini üzecekler ve belki de bu seriye son vermek
zorunda kalacaklar. 2D ile kalmaları en güzeli çünkü oyun asıl böyle güzel. En
başta karakalem çalışması yapılıyor her nesne üzerinde. Her karakteri, her yolu,
her aracı, her detayı çiziyorlar ve sonra bunu renklendiriyorlar. Animasyon
uzmanlarıyla da oyun bir şenlik havasında geçiyor. Bakmayın öyle “önünüze geleni
kesin, doğrayın, yok edin ” dediğime. Kan yok oyunda. Dibinizde ki bir askeri
bıçaklasanız bile “pıçççıkk” diye bir su çıkıyor. Sadizm duygularından arınmış
ve herkesin gönlüne taht kurmuştur MS.
Sesler ve müzikler bana yine zayıf geldi. Değişik bir şey yok. Diğer serilerde
olduğu gibi basit müzikler kullanılmış. Bazı bölümlerdeki müziklerde eski
oyunlardaki müziklerin remix hali. Sesler ise işi kurtaracak düzeyde. Asker,
araç, silah, patlama seslerine iyi diyebiliriz.
MS4’ten oynanışın ve grafiklerin dışında bazı değişiklikler bekliyordum ve bu
beklentilerimi şimdilik askıya almak zorundayım. Bölümlerin genel çehresinde bir
değişiklik yok. Oyun yine kısa. Bol keseden can vermişler, ilk oynayışta
bitirememenizin tek nedeni, elektriklerin gitmesi olur(gitti oradan biliyorum).
Kontrollerde saf halini koruyor. Zıplamak, eğilmek ve ileri geri dışında
yapabildiğiniz başka atraksiyon bulunmamakta. Ve ve ve, hep şikayet ederim, bazı
bölümlerde altlardan düşman gelmekte ve bu düşmanları zıpla+aşağı hareketiyle
öldürmeniz gerek. Burada zıplama hadisesi çok gereksiz geliyor bana.
Düşünsenize, önünüzde bir sürü asker ateş etmek üzereyken alttan da düşman atağa
geçmek üzere. Eğer zıplar ateş ederseniz karşınızdan gelen kurşunlara hedef
olacaksınız. Eğer zıplamazsanız da, alttan gelen kurşunlara kim vurduya gitti
olacaksınız. Zıplama yerine her hangi bir yan tuşa basıp zıplamadan aşağı ateş
yeteneği vermek her halde zor olmasa gerek. En son olarak da “keşke bölümler
arası artworkler yerine demolar olsa, konu pekiştirilse” diyorum. Ama nafile.
Sesimizi duyan mı var(demiştim asabiyim diye)!
Zombi olur, mumya olurum, yoluna yoldaş olurum…
MS’deki bir diğer eğlence unsuru da, ilerken bazı değişik görünümlere
bürünmektir. Her oyununda vardı. Mesela şehirde ki marketi patlatıp içersinden
dökülen etleri, balıkları yiyip şişko olarak ilerlemek oldukça gülünçtü. MS4’te
de bu görünüşler var ve sayıları arttırılmış. Mumya, şişko, zombi ve maymun
görünümleri oldukça esprili bir dille oyuna aktarılmış. Her görünümde hızınız ya
düşecek ya artacak. Zıplamanız ya kısalacak ya da büyüyecek. Buna bağlı olarak
da, bazı atlayamadığınız yerlere atlayabilecek, patlatamadığınız bir yeri
patlatabilecek ve alamadığınız bir silahı alabileceksiniz. Bu tip giz peşinde
olanlara güzel bir haberimiz daha var. İlk 2 oyunda olduğu gibi her bölümde bazı
gözüken ve gözükmeyen yerlerde uzun sarı saçlı, bıyıklı esirler var ve
kurtarılmayı bekliyorlar. Gözükenleri özgürlüğüne kavuşturduğunuzda genelde size
cephane ya da bomba yardımı yapacaklardır. Gözükmeyenleri bulmak ise işin
eğlenceli tarafı. Oyunu defalarca oynamanıza neden oluyor ve genelde bulduğunuz
esirler özel silahlar verip yanınızda hadoken şeklinde fireball yardımı
yapabiliyor. Can kurban öyle esire.
2 yıl beklediğimize deydi mi diye bir soru sormayacağım. Metal Slug bu. Her daim
oynanır. Gün gelir ork kesmekten sıkılır, casusçuluk oynamaktan bıkar, atam
pataklamaktan bezerseniz, açın Metal Slug’ı, bir kaç bölüm oynayın. Keyfiniz
yerine gelsin. En büyük hatayı da bilerek sona sakladım. Oyun MEGA sistemde
hiçbir yavaşlama göstermemesine rağmen PS2’de şaşırtıcı derecede
yavaşlayabiliyor. Özellikle Boss kısımlarında saç baş yoldurabiliyor. Bu hatayı
görmezden gelemiyor ve Metal Slug 5’i istiyoruz.