Disney’in uzun metrajlı çizgi filmleri beyaz perdede başta çocuklar olmak üzere herkesin ilgisini çekmiştir. Bildiğiniz gibi son yıllarda Disney hazırladığı çizgi filmlerle birlikte bu filmlerin oyunlarını da piyasaya sürmeye başladı. Fakat Disney Interactive’in genellikle sadece filmin adını kullanarak belli bir kazanç elde etme stratejisi ortaya çoğunlukla kalitesiz yapımlar çıkarttı. Ve bu oyunlara son olarak çizgi filmi ülkemizde de gösterime giren ”Peter Pan: The Legend of Never Land” eklendi…
Boş verin gitsin
Şimdi hiç uzatmadan söyleyeyim oyun berbat. Video oyunlarından birazcık olsun anlayan birisi oyunu oynamaya başladıktan en fazla 3-5 dakika sonra sıkılıp oyunu bir daha oynamamak üzere kapatacaktır. Neden mi? Çünkü hiç bir orijinal yönü bulunmayan Peter Pan, bir platform oyununa göre tamamen tekdüze. Yaptığınız şey sürekli aynı. Yani; hopla, zıpla, yüz tane ondan topla, yüz tane de bundan, bir can al… işte hepsi bu kadar. İşin gerçeği bunları yapmak da hiç mi hiç eğlenceli değil. Evet, zamanında 8bit’lik NES’lerde de Super Mario oynar ve aynen bunları yapardık ama Super Mario oynamak gerçekten eğlenceliydi. Ki benim için hala bir çok 3D oyundan da daha eğlencelidir Mario’nun 2D dünyası…
Peter Pan’ı tahammül edip bir süre oynayacak olursanız bölümler ilerledikçe sanki aynı bölümleri tekrar tekrar oynuyormuşsunuz hissine kapılacaksınız??? Nedendir bilinmez hemen hemen tüm oyun orman, çayır çimende geçiyor. Yeşillik olsun diye de aralara bir kaç dere ve çukur eklemişler. Hani oyunda bir de karşılaşacağınız düşmanlar olacak ya, birbirinden aptal iki yengeç, iki tane de korsan… tamam oldu işte sana oyun.
Şimdi gelelim oyunun diğer kötü yönlerine. Grafikler haliyle PlayStation 2’ye göre iyi sayılmaz. Kaplama hataları, köşeli karakterler ve daha bir çok sorun… Ama cıvıl cıvıl çizgi film grafikleri çocuklara yetecektir. Ara sıra karşılaşacağınız oyunun kendi grafik motoruyla hazırlanmış görüntüler ise çok yapay, ayrıca animasyonlar fazlasıyla berbat. En kötüsü dediğim gibi nedense sürekli ormandasınız? Tek iyi olan ise ortalığın rengarenk olması sanırım. Ha birde sanki oyunun grafikleri çok mükemmelmiş gibi belli noktalarda oyunun bariz biçimde yavaşlamasına bir türlü anlam veremedim. Yavaşlama demişken, bolca karşılaşacağınız Loading ekranlarında yemek molası vermeyi de unutmayın.
Kontroller ise grafiklerden geri kalmayacak şekilde kötü, hem de gerçekten kötü! Oyun sırasında çok dikkat etmedikçe göremediğiniz çukurlara düşmek çok can sıkıcı. Zayıf oynanabilirlikte işin tuzu biberi oluyor. Önünüze korsanın teki ya da benzeri bir düşman çıktığında da Peter Pan’ın sadece düşmana kilitlenip rahat hareket edememesi ise apayrı bir dert. Birbirinin aynı melodiler ve ses efektleri de zaten iyi olmayan oyunu iyice çekilmez yapan başka bir faktör. Dublajın karakter ve karakter animasyonlarına iyi uydurulamadığını da belirtmeliyim…
Hey! Peter Pan, keşke hiç varolmasaydın
Evet kısaca her zamanki gibi Disney Interactive yine başarmış böyle bir oyun yapmayı. Aklı biraz başında olan çocuk bile bu oyundan kısa bir süre sonra sıkılacaktır. Güzel bir 3D Paltform oyunu oynamak istiyorsanız gidin bunun yerine ”Crash Bandicoot: The Wrath of Cortex ya da Klonoa 2” oynayın. Bunları da bulamadıysanız Super Mario oynamaya devam edin derim…
Sanırım bu oyunu oynadıktan sonra herkesin söyleyeceği ortak cümle şu olacaktır; Hey! Peter Pan, keşke aynı varolmayan ülke gibi sende hiç olmasaydın.