Rus oyun yapımcısı 1C Company tarafından geliştirilen Planet Alcatraz, isim benzerliğinden dolayı bana Alcatraz Hapishanesi’ni hatırlattı. San Fransisco Körfezi’nde sahil kesiminde bir alana yayılmış olan Alcatraz Adası, 1834-1963 yılları arasında cezaevi olarak kullanıldı. Al Capone, Doc Barker, George Kelly, Kuş adam diye bilinen Robert Stroud gibi birçok ünlü suçluyu da ağırladı. Adanın cezaevi olduğu süre içinde 29 yılda 34 mahkum 14 ayrı kaçma girişiminde bulundu. Ünlü Alcatraz’ın hikayesi kısaca böyle, ismi benzer olan oyunumuzun konusu ise daha farklı…
Boar’ın hain planları var
Planet Alcatraz, uzay gemisinde esir olarak tutulan mahkumların bir kapsülün içene konularak başka bir yere gönderilmesi sonucunda, kapsülün Alcatraz Gezegeni’nde bir adaya düşmesini ve başkarakterimiz Boar’ın bu ada üzerinde yaşayan yerlilerle savaşarak hayatta kalmaya çalışmasını konu alıyor. Yapımın ana amacı ise tek kişiden oluşan, ancak daha sonra giderek büyüyen bir sabotaj grubunu kontrol etmekten oluşuyor.
Ana menüde bulunan start butonuna basarak oyuna ilk adımı atıyoruz. Burada bizden ana karakterimizin özelliklerini ayarlamamız isteniyor. Dış görünümü, çevikliğini, aklını kullanmasını ve düşmanların bizi hedef almalarını şaşırtan farklı özellikler bulunuyor. Bunları ayarladıktan sonra kısa bir video ekranı geliyor ve sonrasında ada üzerindeki amansız savaşa adım atıyoruz. Rakiplerimizi öldürdükçe üzerlerinden çıkan eşyaları alabiliyoruz. Silahlar arasında bıçak, mızrak vs… gibi yakın dövüş için kullanabildiklerimiz ve ateşli silahlar bulunuyor.
RPG oyunlarındaki en önemli kısımlardan biri diyaloglardır. Planet Alcatraz’ın diyalog sistemi için yapımcılar, oyuncunun kendi başına bir yol çizebileceğini belirtirken, uygulamada ise bunu göremedim. Genel olarak diyaloglar kötü ve basit yapılmış.
İçerisinde 200’e yakın karakter bulunduran oyunda, farklı düşmanlarla karşılaşıyoruz. Bizim gibi insan olan rakiplerimiz dışında, gezegenin vahşi doğasına karşı da savaşıyoruz. Uçan, zehir saçan gibi birbirinden farklı özelliklere sahip 80 tane yaratıkla yapım içinde ilerledikçe karşılaşıyoruz.
Sabotaj grubu yavaş yavaş büyüyor
Oyunda çevreden bulduğumuz bazı yaprakları enerjimizi arttırmak için kullanabiliriz. Öldürdüğümüz düşmanların üzerinden çıkan bir takım yiyecekler de bize enerji veriyor. İlerledikçe zorlaşan bölümlerden dolayı toplayabildiğimiz kadar enerji toplamamız gerekiyor.
Planet Alcatraz’ın oyun içi seslerinin başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Arka planda çalan müzikler zaman zaman yapımın atmosferine göre güzelleşmekte, ancak dövüş sırasında ve adamların ölürken çıkardıkları sesler gerçekçilikten uzak, kötü bir seslendirme yapılmış. Bununla birlikte, oyun içerisinde konuşmalar alt yazı ile desteklenmiş. Fakat alt yazı ile seslendirmelerin senkronizasyonu bazı zamanlar birbirini tutmuyor.
Alcatraz’ın karmaşık dünyası
Yapımın grafikleri ise ciddi anlamda başarısız. Yerde sürünerek bize doğru gelen bir adamın ellerinin zeminin içerisinde kaldığını rahatlıkla görebilirsiniz. Harita üzerinde bulunan diğer objelerin ve mekanların da resmedilişi iyi sayılmaz. Animasyonlar için LifeMode teknolojisi kullanılmış, ama oyun içerisindeki animasyonların bize başarılı bir şekilde yansıtılmadığını söyleyebiliriz. Yapım izometrik kamera açısını kullanıyor, ama kamera bazı noktalarda sıkıntı yaratabiliyor.
Sonuç olarak, Planet Alcatraz vasatın altında bir ürün, ama farklı bir RPG oyunu arayanlar varsa Rus yapımcılar tarafından geliştirilen Alcatraz’ı deneyebilir.