Pro Evolution Soccer 3

Yeni kral, futbol efsanelerinin bundan sonraki mihenk taşı…

Bu tarihi not edin bir kenara, çünkü senelerdir bizi süründüren ve karşısında rakip olmadığından aynı kumaşı kesip, biçip, giydiren Fifa öldü birkaç gün öncesi itibariyle. Senelerdir bizi yerlerde sürükleyen Fifa’ya cevabı veren de bir süre önce ISS3 ile konuğumuz olan Konami.

Futbola uzak ama teknolojinin merkezi bir milletten gelen; Silent Hill, Metal Gear gibi başyapıtların sahibi bir firmadan çıkmış olan Pro Evolution Soccer 3, yani yeni kral, futbol efsanelerinin bundan sonraki mihenk taşı.

Aslında söylenecek o kadar fazla şey ve söylenemeyecek o kadar az kusur var ki, insan PES3 oynarken afallıyor. Senelerdir kafamıza sokulan, bilgisayarlarımızı esir eden Fifa illetinin ne hale geldiği aşikar. Hala senelerdir oynadığımız oyun grafiklerinde biraz düzeltme, menülerde oynamalar ve gerçeklik üzerine zerre kadar çalışmadan önümüze sürülmeye devam ede dursun… Neyse ki PES3 gelip de “Dur” diyor şimdilerde.

Bu oyun insanı ekrana yapıştırmak için tasarlanmış!

Ne kadar futbolcu olduğunuzu bilemiyorum ama ben değilim. Açık seçik ve kafam rahat söyleyebilirim ki on bir kişinin peşinden koştuğu bir materyal ve onun sokulması gereken bir dikdörtgen benim için hiç cazip değil. Fakat ne yalan söyleyeyim, tatlı dil nasıl yılanı deliğinden çıkarıyorsa, bu oyun da insanı futbolcu yapmak için, ekrana yapıştırmak için tasarlanmış.

Bir kere daha kafadan oyunun açılışında farkı görebiliyorsunuz. Adamların bilgisayar oyunu dediğin materyalin sınırlarını zorlamak adına çalışma yaptıkları belli. Menüleri bir yana bırakıp oyuna girdiğimiz ana bakarsak, kamerayı akıllı kullandıktan sonra yanınızdakilerin gerçek bir maç izlemediklerini fark etmeleri bile zor neredeyse. İlk denememde çok eğlenceli anlar yaşadığımı itiraf etmeliyim, teşekkürlerim de bana bu eğlenceyi yaşatan arkadaşlarıma…

Karakterlerin yüzleri, mimikleri de gerçeğe çok benziyor. İlk karşılaşmada Türkiye Milli Takımı ile oynarken arka plandan gelen “Nihat… Nihat…” tezahüratları arasında sahaya gelen Nihat’ın tipine inanamadım. İnanın gerçek ancak bu kadar güzel olabilirdi!

Bu işin kralı konsoldur diye düşünenlere bir şekilde cevap vermek de gerekiyordu aslında. Neyse ki Konami yakarışlarımızı duymuş, hissetmiş. İlk bakışta PlayStation 2 sahipleri oyuna hiç yabancılık çekmeyecekler, zira konsol kollarına uygun tuş takımları, yükleme ekranı, ayarlar ve menüler mevcut. Fakat oyuna girdiğinizde grafiklerdeki inanılmazlık, oynanıştaki rahatlık ve daha onlarca neden resmen konsolcuların suratlarında şaklıyor. Artık bizim için de konsoldan çevirme iyi yapılmış bir futbolumuz var yani.

Bir süre önce gelen ISS3 maalesef ki PS2’den aynen korunarak çevrildiği için çözünürlük ayarlama imkanı yoktu mesela, kameralar kötüydü ve insan rahat edemiyordu (gerçi o haliyle de Fifa’dan iyiydi ya neyse). Bugüne gelince ise tüm tuş takımı ayarlanabilen, çözünürlük hem detay olarak hem çözünürlük olarak değiştirilebilen, kameralarının kafamıza göre oynatılabildiği bir PES3 ile gol arıyoruz.

Eğlendirmeye kararlı

PES3 tonlarca oyun modu ile (kupa, lig, şampiyonalar ve dahası da var tabi) bizi makine başında saatlerce eğlendirmeye de kararlı. Bir kere oyun gerçek bir futbol simülasyonu. Yani o kadar basit bir oyun denklemi var ki, pas ver ve pas al; ama bunları oyunu kurmak için yap. Aklınızdaki tek şey gol atmak olursa, muhtemelen ekarte ediliyorsunuz zaten. Yapılan hareketlerin cezası ağır, oyun genel olarak orta saha kontrolünde ve kesinlikle hemen her turnuva kazanılamıyor. Oyun sırasında topu ayağınızdan fazla açmamalı, adamınızın yorulacağı zamanı iyi hesaplamalısınız. Şut çekmeden önce muhakkak adamınızın nereye baktığına, pas verecekseniz o yönde arkadaşınız olup olmadığına dikkat etmelisiniz. Ayrıca tuşa basış süreniz ile vuruş gücünüzün de doğru orantılı olduğunu unutmamalı. Yani ne kadar uzun süre tuşa basarsanız top o kadar dağlara taşlara gidecektir.

Oynanış bir yana, tezahüratlar ve müzikler de sizi oyuna bağlayacak bir diğer etken. Daha en başta tezahüratlara örnek verdim ve emin olun şaka değil bunlar. Milli marşımızı dinleyebilir, “Türkiye… Türkiye…” diye inleyen bir stadda gol arayabilir veya “Çok yaşa, çok yaşa” diyen bir taraftar kitlesinin önünden geçebilirsiniz. İşin eğlencesi işte asıl burada yani.

Animasyonların da oyuna bağlanmanızı sağlayacağını aklınızdan çıkarmayın. Top hiçbir zaman Fifa serisindeki gibi ayağınızın önünde ray üstünde gidip geliyormuşçasına kaymıyor, çünkü oyunda gerçekten top sürüyorsunuz! Kornerlerde adamınız korner direğini düzeltebiliyor, kaleciniz yere yattıktan sonra hızını alamayıp kafasını direğe vurursa kafası acıdığından başını sıvazlıyor örneğin… Diyeceksiniz ki her futbol oyununda böyle şeyler vardır; evet var ama hiç bu kadar gerçekçisini görmediğinize bahse girerim. Açıkçası ben iki atak sonra defansta pas yaparken hala direğe kafa atmış olan kalecinin kafasını sıvazladığına şahit olmamıştım. Teknoloji öğretiyor ne güzel ki…

Gelelim oyundaki eksilere… evet, PS2’den alınmış olması oyuna konsol havası veriyor ve bu ilk başlarda nelerle karşılaşacağı hakkında soru işareti bırakıyor. Tuş ayarlamaları kısmında da maalesef ki sadece PS2 kontrolcüsü resmi var. Bunun yerine tuşlar yazılsa da ona göre seçim yapsak daha iyi olabilirdi. Mesela ben depar ve pas tuşlarını ayarlayana kadar bayağı tuş denedim. Sonra mesela hala avantaj olayı halledilememiş, yani pasif ofsayt, faulden top alıp devam etme gibi oyunu sıcak tutan elementler hala yok. Sanırım bunları bir süre de göremeyeceğiz.

Oyunun bir diğer sorunu da DVD olarak yayınlanmış olması. Oyunun bunu ekarte etmesinin sırrı da DVD sürücü aldırtacak kadar başarılı olması. Tabi etrafınıza bakın, bir de CD sürümünü bulacaksınız.

Peki oyunu tavsiye eder miyiz? Buraya kadar okuyabildiyseniz hemen koşup gidin ve oyunu alın diyebiliyorum. Muhtemelen yazıyı yarıda bırakmış olup da oyunu almaya gitmişler vardır ki onlara da saygılarımızı sunuyoruz. Demem o ki artık kalitesi olması gereken seviyede olan bir futbol oyunumuz var. Geçmiş olsun senelerce bizi kazıklayan futbol oyununa, yeni kral onu gömdü bile.

Exit mobile version