Revolution

Oyun firmaları için her zaman tek bir kesin çözüm vardır. Bir oyun çok tutulmuşsa, yeni icatlar çıkarma. Al onu, üzerinden ilerle. İşte Dune örneği, işte Diablo örneği, işte Street Fighter örneği, işte Jagged Alliance örneği vesaire.

Ve işte Half Life (bundan sonra HL olarak anılacaktır) örneği karşımızda…

Firmalar yeni bir tür icat etmekten genelde kaçınırlar. Çünkü yaratma peşinde olduğunuz tür, gelişmeye uygun ya da değil, modüler ya da değil, yönetimi değiştirilebilir ya da değil olduğuna göre kendine yer edinir. Ve ilk denemeniz başarılı değilse, denemeyle birlikte çöpe gidersiniz. Ama firmalardan bazıları deneme ya da feyz almak yerine nedense kopyalamayı tercih ediyor. Belki de klonlamak demek daha doğru olur.

Kaçınız oynamıştır bilemiyorum ama “Final Odyssey” adlı oyun, bu türe en, ama en iyi örnektir. Kendisi Starcraft klonlaması olup, yapımcı firmanın adını duyurmaktan ziyade alay konusu etmiştir. Çünkü hem klonlamayı becerememiş, hem de kullandıkları oyunun adını gitgide yüceltmişlerdir.
Biz konumuzu bağlayalım. Dediğimiz gibi oyunumuz bir HL kopyası (bu sefer klon değil ama klon ile kopya arasında denilebilir aslında). Oyun motoru, grafikler ve dahası haritaların kaplamaları bile neredeyse HL’den birebir alınmış. Ama farkları da yok değil.

Bir kere oyunumuzun grafikleri güzel. HL’den beri oyun piyasasının altından çok sular aktı tabii. Yapımcımız Fun Labs, Shadow Force : Razor Unit oyununun da yapımcısı olduğundan, bu konuda bir miktar becerikli artık. HL motorunu almış, Nvidia ile ortak çalışarak geliştirmiş ve Nvidia için optimize etmiş. Peki ne demek bu şimdi? Şöyle ki oyunumuzun grafikleri HL ile aynı. Ama eğer ki elinizde orta seviye (GeForce MX ve civarı) ya da ileri seviye (GeForce 4 MX ve ilerisi ya da Ati üst düzey kartlar) ekran kartı varsa, artık aynalara bakabilir, koşarken kaplamalarda yansımanızı seyredebilir, sis bulutlarının içine dalarak dumanın dağılışını izleyebilir ya da suya girmeden tabanı görebilirsiniz demek. Tabii ki bunlar artık her düzgün oyunda var ama HL motoru üzerine kurulu bir oyun için, gerçekten büyük bir gelişme. Bu gelişme elbette bir konuyla aktarılıyor.

“Yıllar boyunca ekonomik çıkarlar adına yapılan sömürme, doğa anayı olduğundan çok daha güçsüz bir hale getirir, kaynaklar tükenir. Yyağmur ormanlarından neredeyse bahsedilmez olur. Ozon tabakası ise delinecek kadar incelir. Bunun sonucu olarak küresel ısınma ileri boyutta artar ve beklenmedik sonuçlar meydana gelir.
Teknoloji bütün gelişme hızıyla halka iner ve herkesin kullanımına açık hale gelir. Ve gene üst seviye oluşur. Bu üst seviye, vücudunu teknolojiyle birleştirmeyi başarır. Eklemelerle ilerlemeye başlar.

Tam bu sıralarda cevaplamamız gereken bir soru vardır artık;”

Teknolojiyi kullanmak ya da teknoloji tarafından kullanılmak

Güzel bir açıklama, okuması ve dinlemesi gerçekten zevkli bir paragraf ama kimse kusura bakmasın, herhangi bir amacı yok. Şu kadarını söyleyebilirim ki bu oyunun amacı yerine böyle bir açıklama yapmak, tavşan ile kaplumbağa hikayesinde tavşanın evrimini anlatmakla aynı şey.
Bunun yanında, ben konuyla başlayan değil, oynadıkça konuyu sana öğreten oyunları tercih ederim. Böylece kendimi konuyu bitirmek yerine konuyu yaratırmış gibi hisseder ve gerçekten daha fazla eğlenirim. 

Başlangıcı atlayınca HL günlerinizi hatırlayın. Ne yapmıştık oyuna başlamadan önce? Gidip kıyafetlerimizi giymiştik. Aynı şekilde, yolun sonuna gidip kıyafetlerimizi giyiyoruz. Peki sonra ne yapmıştık? Atlama, zıplama, eğilme, yüzme, kullanma alıştırmaları yapmıştık. Hemen aynılarını tekrarlıyoruz. Ya sonra? Salaklığımız sonucu oyun başlıyordu. Bu da hemen hemen benzer işte.Yani oyunumuz kendince başarılı ama kısmen kopya olduğu belli bir başlangıca sahip.

Şimdi kontrollere bakalım demek isterdim ama HL oynamış herhangi biri zaten bütün kontrolleri ezbere kullanacaktır. Hiçbir değişiklik yok derken şu fare hızlandırıcı diye anılan konuya değinmeyi uygun görüyorum. Bu özellik, fareyi kıpırdattığınızda, belli sayıda piksele uygun olarak belli sayıda pikseli atlayıp, fare imlecinizi hızlı hareket ettirmeye yarar. Peki sevgili Fun Labs ne yapmış? Oyuna donanım destekli fare imleci özelliğini hiç eklemeden direkt olarak bizi hızlandırıcı ile baş başa bırakmış. Özelliğe lafım yok ama otomatik vitesli arabaya kullanılsın diye debriyaj takarsanız, ne bir daha araba yapmanıza izin verirler, ne de bir daha mal satabilirsiniz. Sinirlendiğim nokta şudur ki, bu yardımcı ile amaçlanan, hareketleri biraz daha otomatikleştirip biraz daha aktif olmanızı sağlamaktır. Peki ben yürümeye ya da koşmaya çalışırken bu özellik yüzünden istediğim noktada duramıyorsam ya da borulardan düşüyorsam bana ne faydası var? Bir de kontrollerin kayıt sorunu var. Oyuna girerken bir kere, oyun içinde bir kere ve bir türlü kayıt olmadığını anlayınca bir kere daha tuş ayarlarımı kaydettim. Ve tahmin edin, gene ayarlarımı kaydetmedi. Sorun, tuşları önce boş olarak ayarlayarak sonra da her tuşu tek başına ayarlayıp kaydederek, menüye gire çıka hallettim. Yakın tarihte umuyorum ki hem bunun hem de şu fare olayı için bir güncelleme çıkarırlar.

Ses efektleri konusunda ise gerçekten güzel iş çıkarmışlar. Zaten oyunumuzun tam EAX desteği de olması büyük bir puan kazandırıyor. Ben müzik setine bağlı basit sistemimle büyük zevk aldıysam seslerden, çoklu kolon sistemi, EAX destekli ses kartları, dijital çözümleri olan oyuncular yaşadı. Benim fark ettiğim en basit örnek, sağ kolondan borunun üzerine atladığımda gelen sesle sol kolondan gelen makine seslerinin ayrılması oldu ve bu bana tam anlamıyla mutluluk kaynağı oldu diyebilirim. Uğraşılmış olması gerçekten güzel.

Son olarak oyun alınmayı hak ediyor. Ama piyasada ki bu tarz oyun sayısı göz önüne alınırsa, her daim alternatifi bulunabilir. Verdiğiniz para ile rezil olmuyorsunuz, eğleniyorsunuz, devamını getirmekten sıkılmıyorsunuz. Ama ufak detaylar birleşip sonunda sinir bozucu bir hal alabiliyor. Bu gibi durumlarda ise biraz ara verip tekrar oyuna dönmek işe yarıyor denilebilir.

Exit mobile version