Rush serisi aslında oldukça uzun süredir farklı platformlarda oyun severler
ile buluşmayı sürdüren bir yapım. Dreamcast’te dahil SF Rush 2 ve Rush 2049
isimleri ile gördüğümüz seri, oyunu geliştiren ve yayınlayan Midway tarafından,
bu defa PSP platformu için piyasaya sürülüyor. Aslında L.A Rush olarak daha önce
taşınabilir olmayan konsollara çıkan yapım ile PSP’ye gelen Rush neredeyse aynı
sayılır. Aradaki farkın ise oyunun PSP’ye uygun hale getirilmesi ve yeni Stunt
(Akrobatik) modunun eklenmesi olduğu söylenebilir.
Arabam nerede?
Oyunun hikaye moduna girdiğimizde, büyük konsol kardeşlerine çıkan L.A Rush ile
paralel bir hikaye ile karşılaşıyoruz. Trikz Lane’i oynadığımız yapımda hikaye
moduna girdiğimizde karşımıza oldukça iyi hazırlanmış bir video çıkıyor. Videoda
karakter ve çevre modellemelerinin son derece kaliteli ve güzel göründüğüne,
oldukça iyi bir render’lama yapıldığına değinmekte fayda var. Videodan
anladığımız kadarı ile hayatımızı yarışlar ile idame ettiren, MTV-Cribs’ten
fırlamış gibi görülen bir evde yaşayan, havuzda kızlarla vakit geçiren, onlarca
arabası olan biri olarak lanse ediliyoruz. Ancak baş rakibimiz Lidell Rey’in
ortaya çıkması ve aşağılayıcı konuşmaların geçmesi ile keyfimiz bir miktar
kaçıyor. Bu durumu çok fazla sallamayarak iki haftalık bir tatile çıkan
karakterimiz, döndüğünde ise pek de hoş olmayan bir sürpriz ile karşılaşıyor.
Evi yağmalanmış, darmadağın edilmiş ve en önemlisi tüm araba koleksiyonu
çalışmıştır. Böylece bizimde amacımız belli olur; arabaları tekrar ait oldukları
yere geri getirmek.
Ne çok iyi ne çok kötü diyebileceğimiz hikaye ile maceramızda başlamış olur.
Sahip olduğumuz tek araba ile başlayarak çeşitli türdeki yarışları kazanmalı,
böylece hem para toplamalı, hem de yerlerde sürünen itibarımızı geri
kazanmalıyız. Yarışları kazanmaya başlayarak hem kilitli olan görevleri yavaş
yavaş açıyor, hem de takımımızı tekrardan bir araya toplamaya çalışıyoruz. Şehre
ait haritanın GTA’da da olduğu gibi giderek büyüyen ve ucu açık bir şekilde
olduğu söylenebilir. Anca tahmin edileceği üzere bir GTA kalitesini beklemek
yanlış olacaktır. Özgürce gezebildiğimiz haritada neyin nerede olduğunu
ezberlemeye çalışmak biraz zaman kaybı ve gereksiz olabilir. Yinede kimi zaman
bildiğimiz yolları kullanmak zaman kazandırabilmekte. Sokaklara baktığımızda ise
yaşayan bir şehir ve işleyen sıkı bir trafik görmek mümkün oluyor. Özellikle
yarışlar esnasında trafiğin sıkıntı yaşatabileceğini söylemek yanlış
olmayacaktır. Buna birde polisler eklenince etraf tam anlamıyla panayır alanına
dönüşüyor. Polisten kaçabildiğiniz gibi yakalandığınız takdirde de para cezasına
çarptırılmaktasınız.
Engeller
Özellikle yarışlar esnasında yardımcı pilotumuz konumunda olan tepedeki ok
işareti ise yolu tarif etmekte sanki biraz kararsız gibi görülüyor. Keza daha
çok sapmanız gereken sokaklara sizden daha sonra tepki verebiliyor. Bu bakımdan
oktan ziyade üzerinde bir sonraki varış noktanızı gösteren ekranın sol alt
köşesindeki haritanın yardımı daha fazla oluyor. Harita ayrıca kestirme yollar
açısından da size yardımda bulunuyor. Ancak kestirme yollar, kimi zaman yol
olmaktan ziyade sıçrama rampaları ile trafiği aşmak gibi şekillerde de ortaya
çıkabiliyor. Yarışlar esnasında trafikle yeterince cebelleşmezmiş gibi, başımıza
bir de hileli araçlar çıkıyor. Örneğin dört yol ağzında birden önünüzden tır
geçebiliyor. Bu noktada yapabileceğiniz en iyi şey tam gaz tırın önünden karşı
yola devam etmek oluyor. Tabi ki zamanlama ve beceri denk gelmediği taktirde
tırın ortasına girmek kaçınılmaz son oluyor. Elbette efendi gibi tırın geçmesini
de bekleyebilirsiniz; ancak yarış esnasında bu durum pek tavsiye edilmiyor,
benden söylemesi!
Hikaye dışında vakit geçirilebilecek farklı modlarda bulunuyor. Ancak bu
oyunlardan ziyade Multiplayer’ın daha kaliteli ve daha eğlenceli olduğu
görülüyor. Görsel olarak ortalama seviyede olan yapım, özellikle bazı modlarda
ise kameranın azizliğine uğruyor. Sesler ve müzikler bakımından da ne çok iyi ne
çok kötü dersek yerinde bir tabir kullanmış oluruz. Rush, PSP platformunda
eğlenceli vakit geçirilebilecek, ancak çok uzun süre sizi oyalamayacak bir yapım
olarak görülüyor.