2013 yılında Flying Wild Hog tarafından hazırlanan ve satış rakamları ile yapımcısını bir hayli memnun etmeyi başaran Shadow Warrior’ın mazisi aslında 1997’lere dayanıyor. 1997 yılında 3D Realms tarafından hazırlanan ilk Shadow Warrior, Duke Nukem’dan da bir hayli yoğun izler taşıyordu. Grafik tarzı ve oynanışı ile Duke Nukem’ın modern ninja versiyonu diyebileceğimiz Shadow Warrior, 2013 yılında Flying Wild Hog ile yeniden sahalara döndü.
Tabii ki Remake’in ardından ilgiden memnun olan Flying Wild Hog, 11 Hazıran 2015’te Shadow Warrior 2’yi duyurdu. Flying Wild Hog tarafından geliştirilen Road Hog Engine ile hazırlanan Shadow Warrior 2, 13 Ekim’de PC platformu için satışa sunuldu. Tamamen tek kişilik hazırlanan ilk Shadow Warrior’dan farklı olarak Co-OP oynanışa da izin veren 2. yapım, bizleri bir kez daha kesip biçmeye davet ediyor.
İlk oyunu oynayan oyuncuların bir çoğu, oyunun en sevdikleri kısmının katıksız, saf ve kanlı aksiyonu olduğunu her platformda dile getiriyorlardı. Flying Wild Hog ise oyuncuların bu geri bildirimleri ile oyunu eskisinden çok daha hızlı, çok daha saf ve çok daha kanlı bir hale getirmiş. Özellikle oyunun hasar sistemindeki yenilik gerçekten başarılı. Artık kılıç darbelerimiz düşmanın vücuduna giriş yönüyle parçalara ayrılabiliyor. Yani vücut parçalarının kopma şekilleri tamamen bağımsız, öyle ki öldürdüğünüz her düşmanı yerdeyken dana kuşbaşı yapabiliyor, yağlarını sıyırıp kıyma makinesine hazır hale getirebiliyorsunuz.
Oyunda birbirinden farklı toplam 70 adet silah bulunuyor. Bu 70 adet silah kafanızda aynı silahın farklı şekilleri şeklinde algılanmasın, gerçekten tüm silahlar neredeyse birbirinden tamamen farklı, çivi silahından, çift katanaya, samuray kılıcından, ağaç testeresine, pompalı tüfekten, ok ve yaya kadar onlarca farklı silah sizleri bekliyor. Ayrıca oyundaki tüm silahlar, düşürdüğümüz güçlendirmeler yani gem’ler ile yükseltilebiliyor. Bu sayede kullanmaktan zevk aldığınız bir silahı, güçsüz olduğu için kenara atmak zorunda kalmıyorsunuz.
Shadow Warrior 2’nin en sevdiğimiz yanlarından birinin oyunun hızı olduğunu belirtmiştik. Bu konuyu biraz daha detaylandırmak gerekiyor. Oyunun hızını en iyi örnek gösterebileceğimiz yapım sanırım Doom olur, oyun tıpkı Doom gibi her hamlenize anında tepki veriyor, ve sizleri nefes bile aldırmadan katliama davet edebiliyor. Eski FPS oyunlarının tadını alabildiğimiz Shadow Warrior 2, aksiyon seven bünyelere gerçekten ilaç gibi gelecek bir yapım olmuş.
Oyunun senaryo tarafında ise bizleri çok daha derin bir hikaye beklemiyor. Zaten böyle bir iddiası hiç bir zaman olmayan Shadow Warrior 2, bizleri Komico isimli bir kızın ruhunu, bedenine geri döndürmek için çıktığımız maceraya davet ediyor. Oyun boyunca kafamızın içinde mahkum olan Komico, çenesi ile bol bol başımızı şişiriyor. Ancak Wang’in esprili yapısı sayesinde oyun boyunca atışmalar gerçekten keyif veriyor, yüzümüzü güldürmeyi başarıyor.
Wang’in espri yeteneği demişken burada bir parantez açmakta fayda var. Ana karakterimiz Wang tam bir psikopat, piskopatlığı çenesine tam manası ile vuran Wang, oyun boyunca ana avrat demeden dümdüz gidiyor. Rakiplerini ve hatta görev aldığımız diğer kişileri kendisine dalga malzemesi yapan Wang, bazen gerçekten bizleri kahkaya boğabiliyor. Özellikle Komico’nun ruhunu bedenine geri döndürmek için çalışan ustamız ile aralarında geçen muhabbetler gerçekten dinlemeye değer.
Shadow Warrior 2’nin ilk oyundan farklı olarak Co-Op oynanışa izin verdiğini belirtmiştik. 4 kişiye kadar çoklu oyuncu desteği bulunanan Shadow Warrior 2, sizleri başkaları ile oynamak için hiç ama hiç zorlamıyor. Hatta aslında tek başına oynamak çok daha zevkli, diğer oyuncular ile beraber oynarken biraz kafa karışıklığı yaşanabiliyor. Hatta buradan oyunun Co-Op mod’unun son anlarda eklenmeye karar verilip oyunda yer bulduğunu bile hissettim. Zaten yaşanan bağlantı sorunları da bunu haklı çıkartıyor.
Grafiksel manada ise oyun harikalar yaratmıyor, ancak yine de gerekeni veriyor. Kaplamalar konusunda biraz da olsa sınıfta kalan Shadow Warrior 2, ışıklandırmalar ve efektler konusunda bizden geçer not alıyor. Optimizasyon konusunda ise oyun en ufak, ama en ufak bir sıkıntı dahi yaşatmıyor. Flying Wild Hog, oyunun sorunsuz çalışması için gereken tüm önlemleri almış. Haklarını vermek gerekiyor.
Sesler konusunda ise yapım sık sık aksiyon dolu müzikler kullanmış, ancak belli bir süre sonra zaten hızlı olan oynanış, baş ağrısı yapabiliyor. Bu yüzden ben müzikleri kapatarak oynamayı tercih ettim. Ancak bu tabii ki kişisel zevkinize kalmış. Silah sesleri ise yine biraz sönük kalmış, ve bazen kulak tırmalayıcı olabiliyor. Wang’in karakter seslendirmesi ise gerçekten başarılı. Esprileri oldukça alaycı bir ses tonu ile bizlere aktarabiliyor. Sanırım oyunun en büyük eksisi de zaten sesleri.
Uzun lafın kısası Shadow Warrior 2, aksiyonu bol, hızlı, esprili, eğlenceli bir oyun arayanlar için ben buradayım diyen bir yapım. Diğer oyunlara kıyasla nispetent düşük fiyatı, grafikleri, co-op imkanı, silah çeşitliliği ve basit yapısı ile düşünülmesi gereken bir yapım olmuş. Eğer siz de bu tip bir oyun arayışı içindeyseniz, Shadow Warrior 2’nin önce oynanış videolarını bir gözden geçirebilir, aklınıza yatıyorsa rahatlıkla satın alabilirsiniz.