Her ne kadar giderek çekilmez bir kent olsada İstanbul’dan vazgeçemiyorum.
Belki Dünya’da aynı anda iki kıta üzerinde bulunan tek şehir olması sebebi ile
değil, ama şehri iki kıtaya ayıran boğazın güzelliği İstanbul’un çekilmezliğini
yokediyor. Hele ki boğazı, yılların emektar vapurları ile geçerken martılara
simit atmak, tarif edilemez bir tablo oluşturuyor.
Can boğazdan gelir
VSTEP bünyesinde geliştirilen Ship Simulator 2006, firmanın hayata geçirdiği ilk
oyun olarak dikkat çekiyor. Simülasyon tarzında olması da, aslında alınan büyük
bir risk. Simülasyon oyunları yapmak, bir çok türden daha zordur. Yapımda
gerçeğe sadık kalınmalı, tepkiler gerçek hayattaki gibi olmalıdır. Bunu bir
oyuna lanse etmek ve oyuncuya gerçekçi etkiler yaşatmak büyük bir sorumluğun
altına girmeye sebep olur. VSTEP firması bu sorumluğunu olabildiğince yerine
getirmiş görünüyor.
Kızgın kumlardan serin sulara
Roterdam, Hollanda, Hamburg gibi Avrupa ülke limanlarında ve egzotik Thai Phi
Phi adasını da kapsayan, toplamda 700 kilometre kare kullanılabilir açık deniz
alanına sahibiz. Taksi botu, sürat teknesi, römorkör, sahil güvenlik teknesi,
kargo gemisi, küçük konteyner gemisi, büyük konteyner gemisi, yat ve Titanik’de
dahil olmak üzere 9 farklı deniz taşıtını kullanabilmekteyiz. İçerisinde
arama-kurtarma, sürat teknesi ile yarış, taksi, kargo taşıma, römorkluk gibi
kırk farklı görev bizi beklemekte. Önceden hazırlanan bu senaryoların büyük
kısmı kilitli bulunmakta. İlk görevleri tamamladıkça kilitli olanlar da açılmaya
başlıyor. Haliyle başlardaki kolay olsalar da, sonrasında giderek zorlaşıyorlar.
Senaryoda yazan görevlere kanmayın; falanca gemi şüpheli duruyor git araştır ya
da gemi mürettebatını kurtar demek, geminin etrafında bir tur atmak veya
söylenen yerde belli bir saniye boyunca beklemekten ibaret. Ayrıca bir editör de
eklenmiş. Böylece kendi görevlerinizi yaratabilir, istediğiniz deniz taşıtını
bölümünüze dahil edebilirsiniz.
Kaptan Kemal konuşuyor
Dinamik hava değişimleri, yağmur ve rüzgar etkileri güzel bire şekilde
aktarılmış. Atmosferik etkiler hissedilir bir şekilde kontrolü değiştiriyor. Her
geminin kendine has bir kullanım sitili, kendine has tepkileri var. Zira bir
simülasyon oyununda olması gereken bir durum. Haliyle sürat teknesi kullanmakla
yük gemisi kullanmak arasında dağlar kadar fark var. Biraz zor olsada gemiler
batırılabiliyor. Özellikle büyük yük gemilerinde ters bir hareket geminin
batmasına sebep olabiliyor. Eğer bir gemiyi batırmayı becerdiyseniz, sonuçlarına
katlanacak ve bölümü en baştan başlatacaksınız demektir. Ben Kaptan Kemal
Bu oyunu oynamaya niyetlendiyseniz, gerçekten sabır taşı olmalısınız! Hiç bir
yapımda olmadığı kadar dakikalarca ekranı izlemek bazen çok sıkıcı olabiliyor.
Zira saatte maksimum 20km ile giden bir kargo gemisi kolay kolay limandan
kalkamıyor. Kalksa bile hemen maksimum hızına ulaşamıyor. Bazı bölümlerde sürat
teknesi kullanıyorsunuz; bu bölümleri olabildiğince oyunu bitirmeye yakın
oynayın. Nedeni basit, deli gibi giden bir sürat teknesi kullandıktan sonra
17000 tonluk bir yük gemisi sürmek sizi tatmin etmeyecektir. Sürat tekneleri ile
rampalardan atlamak hayli eğlenceli olsada, bir yük gemisini dakikalarca yumuşak
bir şekilde, güç manevra kabiliyetleri ile limana yanaştırmanın zevki de bir
ayrı.
Çıkartın beni bu kaptan
Oyunun grafiklerine gelecek olursak, özellikle gemi modellemelerine dikkat
edildiği açıkça görülüyor. Deniz, dalga, yansıma ve gölge efektleri gerçekten
güzel yapılmış. Ancak liman ve çevre grafikleri çok yapay ve özensiz olmuş. Aynı
şey sizin dışınızdaki diğer tüm deniz taşıt grafikleri için de geçerli.
Özellikle tropik bölgelerde geçen görevler tablo niteliğinde. Sıcak Yaz
günlerini yaşadığımız şu dönemde denizin, kumsalın güzelliğine bakıp suya
atlamak geliyor insanın içinden. Yapımda müziklerden eser yok. Sabır taşı olmayı
gerektiren bölümlere sahip bir oyunda nasıl müzikler eksik bırakılır
anlayamadım. Tempolu müziklerle oyuna canlılık katılabilirmiş. Rahatlatıcı deniz
ve kuş sesleri, sürekli vınlayan gemi motor ve pervane sesleri tarafından
bastırılıyor. Çoğu zaman hoparlörü kısıyorsunuz ya da benim yaptığım gibi oyuna
girmeden, önce MP3 çalıcısını çalıştırır sonra oyuna girersiniz. Bir diğer kusur
ekrandaki haritanın gerçekten çok kalitesiz olması. Görev noktalarını bulmak
için kullandığımız harita, çok özensiz yapılmış ve ekranda çok yer kaplıyor. Son
olarak sizin dışınızdaki deniz taşıtlarında yapay zeka diye birşey yok. Hatta
programcının bu kodları eklemeyi unuttuğu kanaatindeyim. Önceden belirlenmiş
rotalarına bodoslama şekilde gidiyorlar. Önlerinde siz varsanız direk
çarpıyorlar. Karşılaştığınız zaman hızlarını kesmek gibi bir durumda söz konusu
olmamakla birlikte, size çarptıklarından sonra hala üstünüzden geçmeye
çalışmaları can sıkıcı. Umarım bir yama ile bu sorun giderilir.
S.O.S
Daha önce sürat teknesi kullanabildiğimiz bazı yapımlar olmuştu, ancak bunlar
hep Arcade türünde ve simülasyondan uzak yapımlardı. Bu bakımdan türünde
denenmemiş bir oyunla karşı karşıyayız. Bazı hatalarını görmezden gelirsek,
yeterli sabrı olan ve simülasyon seven kişilerin kaçırmaması gereken bir yapım.
Bulunduğumuz sıcak yaz günlerinde tatile çıkamadıysanız, engin denizlerde
mühendislik harikası gemileri kullanmanın tadını çıkartın.