Tahta bacaklı, omzunda papağanı, tek gözüyle klasik korsan vardır. Tayfasıyla
birlikte gemisiyle denizlerde dolanır. Yolcu gemilerine veya diğer başkalarına
saldırır. Amaç ganimet ele etmektir. Yüklü hazineleri olur, bunu bir adaya
gömerler. Hazine haritası ilginç ipuçlarıyla doludur. Yüzyıllar sonra harita
başka insanların eline geçer, onlar da hazine peşine düşerler. Bu senaryoda
birçok film izledim. Ancak bu sefer durum biraz daha değişiyor. Klasik korsan
yerine kovboy korsan geliyor ve Amerikan İç Savaşı’nın sürdüğü bir atmosferde
buluyoruz kendimizi.
Kovboy hem de korsan
Sid Meier’in ünlü oyunu Pirates’i çoğu kişi biliyordur. Sea Dogs ve Pirates of
the Caribbean oyunlarını da biliyorsunuzdur. Şimdi hepsini alıp birleştirmeye
çalışırsak, işte karşımıza Swashbucklers: Blue vs. Grey çıkacaktır veya çıkmaya
çalışacaktır. Akella daha evvel korsan temalı oyunları yapmış ve oyun piyasasına
kazandırmış bir isimdi. Ama bu seferki projelerinde ne yazık ki çuvallamışlar.
Swashbucklers, Kuzey-Güney Savaşı yani Amerikan İç Savaşı’nda geçen bir yapım.
Deli dolu aslında kovboy olan bir karakteri yönetiyoruz. Bir tane gemimiz var.
Gemiyle gene engin denizlerde yolculuk edip çeşitli görevler yapıyoruz. Denizi
ve gemimizi üstten görebiliyoruz. Oyunun bu kısmı Pirates’e benziyor. Bundan
sonrası ise Sea Dogs ve Pirates of the Caribbean olarak karşımıza çıkacak. 3D
deniz savaşlarını yaşayabiliyoruz. RPG özellikleri var. Gemimizi daha
geliştirebiliyoruz. Ayrıca çeşitli limanlara uğrayıp, karada gezinti
yapabiliriz. Ancak bu gezintiler pek güvenli olmayabilir. Çünkü gemi savaşlarını
yaşadığımız gibi karada da savaşlar yani dövüşler yaşabiliyoruz. Ancak dövüşler
açıkçası istenilen biçimde olmayabiliyor, çünkü oyun bazı zamanlar cidden
saçmalıyor. Karşınızda kimse olmadan hayaletlerle dövüşebilirsiniz. Aynı şekilde
kırık bir dövüş sistemine sahip. Hiç tatmin edici değil. Çevredeki karakterle
iletişime geçebiliyoruz. Ama diyaloglar birkaç kelimeden ibaret ve oyunu pek
etkileyen cinsten değil.
Yapımdaki grafikler yetersiz. Bundan uzun seneler öncesine ait gibiler. Son
dönem oyunlarını oynadıktan sonra grafikler cidden kötü gelecektir. Karakter
modellemeleri kötü. Aynı şekilde deniz temalı bir oyun olmasına rağmen, denizden
pek hayır gelmeyebilir. Aslında oyunun PS2 içinde çıktığını arada belirteyim.
Kısaca elimizde berbat bir port var. Grafiklerle beraber oyundaki kontrol
sistemi de iyi değil. Bazı zamanlar Swashbucklers kontrolleri hiç takmayabiliyor
ve kendi kendine takılıyor. Vasatın altındaki grafiklere rağmen ses konusunda
oyunun hakkını yememek lazım. Hiç değilse müzikler oyuncuya işkence eden oynanış
için hafif bir ağrı kesici olabilir. Müzikler konusunda sınıfı geçen
Swashbucklers, seslendirmeler bakımından ayrı bir facia diyebilirim. Gerçekten
konuşmalar hiç olmamış. Grafiklerle beraber üstü çizilip kenara atılacak
cinsten.
Şah mat
Swashbucklers, gerçek anlamda kötü bir oyun. Teknik hatalar dolu, grafikler
geride ve seslendirmeler vasat. Oynanmaya kalkışıldığı zaman oyuncu çile
çekiyor. Halbuki içinde barındırdığı güzel bir potansiyel varmış yazık olmuş.
Vahşi Batı’yı korsancılıkla birleştirmek gibi değişik bir fikre sahip. Ama hemen
yapılıp piyasaya çıkartılmak istenen bir oyun olmuş. Müzikler haricinde hiçbir
hayat belirtisi göstermiyor.