Hiç yönetmenlik gibi bir deneyiminiz oldu mu? Ya da daha başka bir soru; hiç
yazdığınız herhangi bir senaryoyu hayata geçirme gibi bir imkana sahip oldunuz
mu? Daha sonra hayata geçirme şansına sahip olduğunuz filminizin, tüm ses
efektleri, müzikleri ve sahnelerinin incecik ayrıntıları ile ilgilenmek son
derece uğraşılması gereken, ancak başarı sağlandıktan sonra sizi gururlandıracak
bir iş olsa gerek. Arkadaşlarımla ufak tefek senaryolar yazıp filmvari bir
şekilde yayınlamışlığım var, bu yapılırken hem eğleniyor, hem de profesyonelce
olmasa da ortaya birşeyler çıkartmanın mutluluğunu yaşıyorsunuz. Hatta,
çekimleri yaptığınız mekanlarden daha sonra geçtiğinizde, gülmekten
kırılabiliyor ve o zevkli anları tekrardan anmış oluyorsunuz. Senarist, yönetmen
ya da oyuncu olarak başarılı olup takdir kazanmak, gerçekten önemli. Çünkü sanat
dalları içerisinde sinema, en ön sırada koşmakta.
Motor!
Öyle bir misyon düşünün ki, bir film stüdyosundan sorumlusunuz. Burada
tanımadığınız insanların çeşitli özelliklerine bakarak yeni yönetmenler,
oyuncular ve senaristler geliştirmeniz gerekli. Daha sonra onları, çeşitli
konularda eğitmeli, bir yandan da teknolojik araştırmalarda bulunup film
kalitenizi daha üst seviyelere çıkartmalısınız. Kısacası, üzerinizde oldukça
büyük bir yük var bunun sonunda daha fazla para kazanıp birçok yetenek keşfetmek
sizin elinizde. The Movies, bu gibi olaylar ve daha derini ile ilgilenen,
ilerledikçe kendimiz ile gurur duymamızı bile sağlayabilecek potansiyelde bir
yapım. Bomboş bir arazide, elimizde bir miktar para ile başlıyor, daha sonra
çeşitli binalarımızı kurup, iş isteyen insanların özelliklerini kontrol ederek
onları geliştirmeye başlıyoruz. Bunun sonucunda da, çeşitli özelliklere sahip
senaristler, oyuncular ve yönetmenler kazanıyor, bunları başka stüdyolara da
satarak daha fazla para kazanıyoruz. Ancak, tüm bunları yapmak, fazlaca
zamanınızı alıyor, yine de devamlı birşeylerle uğraşıyor olduğunuzdan dolayı
sıkılmanız söz konusu bile değil.
Ana menümüzde kafamızı kurcalayacak çok da seçenek yok. Direkt oyunumuza
başlayabiliyor, online seçeneği ile oyun içerisinde yarattığımız filmleri, diğer
oyuncular ile paylaşabiliyor, movie player ile senaryo içerisinde ortaya çıkan
filmler üzerinde oynamalar yapıp kendi fikrimizden de birşeyler katabiliyoruz.
Movie player üzerinde daha sonra da uzun uzun konuşabiliriz. Daha önemli olan
ise, senaryo içerisinde yapabileceklerimizin fazlalığı ve bunları uygularken
karşımıza çıkan sonuçlar.
Ana görevimize giriş yapıyoruz. Göründüğü gibi önümüzde büyük bir arazi var,
biz de burayı gereken binalar ile dolduracak ve sonra bu binaları kullanarak
oyuncu ve film üretimlerimize başlayacağız. Öncelikle grafiklerden bahsedelim;
The Movies’de 3 boyutlu grafikler olmasına rağmen çok şey vaadetmiyorlar, ancak
en azından bizim rahatça oynayabilmemiz için yeterli ve düşük sistemlerde de
rahat çalışabilecek şekilde geliştirilmiş. Kamerayı istediğimiz gibi hareket
ettirebiliyor, scroll kullanarak haritanın içine kadar zoom yapıp etrafı birinci
şahıs gözüyle dolaşabiliyoruz. Binaların içine de girilebiliyor ancak sizin de
gözlemleyebileceğiniz gibi kaliteli çizimler yok, ancak bizim için bu tip bir
strateji oyununda bunun aşırı bir önemi yok. Kamerayı istediğimiz gibi
döndürebilme şansına da sahibiz. Bunların yanısıra, karakter animasyonları da
kaliteli değiller ve sürekli aynı hareketleri yapıp duruyorlar. Biz baştan
bunları eksiler olarak sayalım da, çünkü The Movies’in bahsetmemiz gereken
birçok artısı bulunuyor.
Herkez sete lütfen!
En hoşuma giden şeylerden birisi, oyunun sürekli bize yardımcı olması.
Sürekli olarak konuşma balonları ile bilgilendiriliyor ve rahat bir şekilde
öğrenebiliyoruz. Oynama süresi boyunca bu balonlar bizi hiç yalnız
bırakmıyorlar, her türlü yenilikte ve özel durumlarda bizi bilgilendiriyorlar.
Bu da, hiç kopmamamızı ve rahat bir şekilde öğrenebilmemizi sağlıyor. Herşey bir
anda üstümüze yıkılmıyor ve alıştıra alıştıra herşeyi sırasıyla öğrenebiliyoruz.
Öncelikle yapmamız gerekenler, aktör ve yönetmen geliştirmemiz için gereken
binalar. Bunları yaptıktan sonra, insanlar stüdyo alanımızdan içeri girmeye ve
iş istemeye başlıyoralar. Basit bir yöntem ile bu insanlar üzerinde işlemler
yapabiliyoruz. Mouse’umuzun sol tuşu ile tuttuklarımızı, binalar içerisindeki
istediğimiz alanlara bırakarak görevler atamış oluyoruz. Her bina için, bu
sistem geçerli ve çok da rahat işliyor. İlk aktörümüzü yarattıktan sonra, film
üretim binamızı, filmlerin çekimlerinde kullanılacak setleri ve daha sonra da
senarist binasını üretiyoruz. Bina yapımlarını daha seri bir şekilde yapabilmek
için, ilk başta birkaç inşaat uzmanı üretmeliyiz.
Sadece stüdyomuzun binalarını yapmakla kalmıyoruz, çevreye de düzen vermemiz
gerekli. İnsanları stüdyomuza çekebilmek ve daha çok işçiye sahip olabilmek
adına bu çok önemli bir durum. Bu yüzden, çevreye aksesuarlar, süsler ve çeşitli
bitkiler yerleştirmemiz gerekli. Tüm binaları birbirlerine düzgün yollarla
bağladığımızdan da emin olmalıyız. Düzensiz bir stüdyo olduğu zaman, bir süre
sonra çalıştıracak adam, dolayısıyla oyuncu bulma zorluğu ile karşılaşabiliriz.
Bölümün başlarında henüz senaryo ofisimiz yok, bu yüzden ilk iki film bilgisayar
tarafından otomatik olarak veriliyor ve bunları işlemeye başlıyoruz. Filmlerin
türleri değişik oluyor. Aksiyon, romantizm, komedi, korku, bilim kurgu gibi
türlerimiz var ve her bir türün kendine özel çeşitli setleri oluyor. Oyun
ilerledikçe, yapabileceğimiz binalar arasına yenileri eklenmeye devam ediyor ve
böylece beğenimize çok çeşitli setler de sunuluyor. Olay sadece, bize
başvuranlara, belirli binaları kullanarak çeşitli işler vermekle bitmiyor. Daha
da önemlisi, aktör, yönetmen ya da senaristlik görevini verdiğimiz insanları
eğitmemiz gerekiyor. Bununla birlikte, oyun bizi devamlı meşgul tutuyor ve bir
an bile durmamamızı sağlıyor. Bir yandan bizi ipuçları ve yardımlar ile
desteklemeye devam ediyor. Sürükle – bırak yöntemi oyunun önemli bir bölümünü
kaplıyor. Hazır olan bir filmi üretime geçirmek için ilgili binaya sürüklüyoruz.
Zaten bunun ayrıntıları, Tutorial bölümünde de oldukça güzel aktarılmış ve
akılda kalması hiçbir zorluk teşkil etmiyor.
Oyun içerisinde, filmlere birebir olarak biz müdahale etmiyoruz. Senaryo
yazabileceğimiz binamızı yaptıktan sonra, iş isteyen herhangi bir insanı,
senaryo binası içerisindeki film türlerinden birinin üzerine bırakıyor ve
senaryosunu yazdırmaya başlayabiliyoruz. Çekimlere bizim herhangi bir
müdahelemiz olmuyor ve senaryo belli olduktan sonra başrol, yönetmen ve set
ekibini belirledikten sonra onlar çekim işlemlerini, oluşturduğumuz setlerde
kendileri halletmeye başlıyorlar. Ancak, bu durum aslında bu kadar kolay değil.
İnsanların birçok fiziksel, karakteristik ve psikolojik özellikleri ile
ilgilenmemiz gerekiyor. Öncelikle, çalışanlarımızın mutluluklarını sağlamak çok
önemli. Onlara dinlenebilecekleri Restroom’lar yapmalı ve çevreyi temiz
tutmalıyız. Tamirat ve temizlik işlerinden de sorumlu olacak hademelerden de bol
bol üretmemiz gerektiğini söyleyebiliriz. Bunun dışında, çekim olmayan
zamanlarda içebilecekleri barlar, yemek yiyebilecekleri yerleri kesinlikle
yapmalı, istediklerinde belirli miktarlarda maaşlarına zamlar yapmalıyız. Burada
da şöyle bir durum söz konusu, birinin maaşına zam yaptığınız zaman, diğer
çalışanların da tepki gösterme ve onların da zam isteme ihtimali var, bunu da
göze alarak ve finansal durumumuza dikkat ederek hareket etmemiz gerekli.
Sinema zor zanaat
Oyuncu, senarist ve yönetmenlerimizi sürekli olarak eğitimden geçirmeliyiz.
Özelliklerini kontrol ederek, hangi tür filmlere ilgi duyduklarını ve bu filmler
konusundaki deneyimlerinin ne kadar fazla olduğunu görebiliyoruz. Buna göre,
yapabildiğimiz tüm film setlerinden oluşturup, onları buralarda eğitmeliyiz.
Unutmamalıyız ki, bir oyuncunun deneyimi, bir film türü için ne kadar fazlaysa,
filmde o kadar iyi oynuyor ve filmimizin tutulma şansı da o kadar artıyor.
Aynısı, senarist ve yönetmen için de geçerli. Deneyimli senaristlerden güzel
senaryolu filmler geliyor ve bunları yetenekli aktörler oynadığı zaman güzel
işler ortaya çıkıyor. Film çekimi konusunda olay sadece, çalışanlarda değil,
setin düzgün olmasında da bitiyor. Dağınık ve tamirata ihtiyacı olan bir sette
çekilen film, gereksiz yere çekilmiş oluyor ve bize herhangi bir getirisi
olmuyor. Bunun için de bol bol hadememizi hazırda bulundurmamız gerekli.
Filmlerimizi tamamlandıktan sonra gösterime sokuyor ve bu sırada, insanlar
tarafından nasıl karşılandığını da görebiliyoruz. Oyuncu yetenekleri, setin
durumu ve senaryo tek tek yorumlanıyor, bunlar ne kadar yüksekte olursa, bize
gelecek parasal maliyeti de o kadar yüksek oluyor. Ayrıca, filmin piyasaya
sürülmesinden sonra karşımıza çıkan özellikler ekranının en sonundaki, sinema
dünyasından yorumlar kısmı da gayet güzel düşünülmüş ve okuması zevkli oluyor.
Kimi sinema dergileri ve yorumcular, olumlu görüşler bildirirken, olumsuz
görüşler de son derece komik olabiliyor. Bu arada, oynattığımız filmlere göre ve
buna paralel olarak isteğimize göre, karakterlerimizin görünümlerini de ilgili
bina sayesinde değiştirebiliyoruz. Karakterlerin özellikleri o kadar önemli ki,
oyuna doğrudan etki yapıyorlar. İmajından rahatsız olan ya da başkalarının alay
etmelerine maruz kalan çalışanlarımızın moralleri sıfırlanıyor ve bu da bizim
için sorun oluyor. En önemli şey, onların morallerini ve mutluluklarını üst
seviyede tutmak. Bu da zaten, alt kategori sayabileceğimiz özelliklerle
desteklenmiş. Sosyal iletişimi iyi olmalı, yeteri kadar dinlenebilmeli ve
imajından memnun olmalı. Bu özellikleri tek tek göz önünde bulundurmalı ve ona
göre hareket etmeliyiz.
Özellikleri geliştirme imkanları tamamen bizim elimizde. Bir aktörü alıp,
diğerinin üzerineki simgeye atarak, birbirleri ile muhabbet etmelerini
sağlayabilir ve böylece sosyal puanlarının artmalarını da sağlayabiliriz.
Başlangıç olarak The Movies’da 1920’li yıllar seçilmiş ve karşımıza çıkan
filmler de bu yılları simgeleyecek şekilde oluyor. İlk zamanlarda, siyah beyaz
filmler çekiyoruz ve genelde kısa metrajlı filmler oluyor. Görüntüler, filmlerde
karakterlerin kostümleri ve hatta müzikler bu zamanları apaçık ortaya koyuyor.
Sadece filmlerdeki değil, The Movies’deki müziklerin geneli de, 1920’li yılları
andıran cinsten. Kulağa gayet güzel geliyorlar. Seslendirmelere gelince, film
setinden gelen sesler, oyuncuların ve yönetmenlerin çeşitli replikleri, The
Movies’e eğlenceli bir atmosfer katıyor.
İlerledikçe, karşımıza araştırmalar yapabileceğimiz laboratuarımız da çıkıyor
ve burada, ileriki senelerde çekeceğimiz filmlerde kullanabilmek üzere çeşitli
teknolojiler geliştirebiliyoruz. Bunun için de, bilim adamlarını bu iş için
görevlendirmemiz gerekiyor. Üstteki kısım, bir nevi radyo görevi görüyor ve
burada çeşitli olaylar, faaliyetler ve hatta eklenen yeni binalar hakkında
haberdar ediliyoruz. The Movies, oldukça kullanıcı dostu bir yapım olarak da
nitelendirilebilir. En güzel özelliklerden birisi de, her sene düzenlenen sinema
ödülleri olayı. Burada, çeşitli film stüdyoları arasından sıyrılıp üç ödülün de
sahibi olmaya çalışıyoruz. Başarılı olmamız durumunda, daha çok para, prestij ve
hayran kazanıyoruz. Vizyonda oynayan filmlerimizin gösterimi daha sonra bitiyor
ve burada bir görevimiz daha ortaya çıkıyor. Bu filmleri, arşivimize
kaldırıyoruz ve bunlar oyunun ana menüsündeki Movie Player listesine ekleniyor.
Burada, istediğimiz gibi elden geçirebiliyor ve oynamalar yapabiliyoruz.
Movie player’dan da bahsetmek gerekirse; kullanımı oldukça kolay ve filmlere
istediğimiz şekilleri verebiliyoruz. Çeşitli sahnelere istediğimiz gibi alt
yazılar ekleyebiliyor, sahne kesip yerlerini değiştirebiliyoruz. İstediğimiz
sahnede kullanabileceğimiz ses efekteleri bulunuyor, filmin konusuna göre
dilediğimiz ses efektini kullanabiliyoruz. Müziği de, türe göre verebiliyor ve
filme uygun bir atmosfer yaratabiliyoruz. Daha enteresan diğer bir özellik ise,
kendi mikrofonumuzu kullanarak da yapabileceğimiz ses kayıt bölümünün olması.
Movie Player’ın alt kısmındaki seçenek ile mikrofonumuzu kullanarak ses kaydı
yapabilir ve bunu da filmin istediğimiz sahnelerinde kullanabiliriz. Burada
düzenlemesini yapıp kaydettiğimiz filmi, daha sonra online olarak diğer
oyuncular ile paylaşabiliyoruz. Bu da enteresan olan diğer bir özellik.
Son…
The Movies, yaratıcı olmasıyla birlikte, oynaması son derece zevkli ve
giderek açılıp daha da güzelleşen bir yapım olarak karşımıza çıkıyor.
Grafiklerin vasat olması çok da ilgilenebileceğimiz bir durum değil, çünkü genel
yapısı, oynanışı ve kendi içerisinde giderek gelişmesiyle birlikte, oynarken
eğlenebileceğimiz ve “Daha yaratıcı neler yapabilirim?” diye düşünerek başında
saatler harcayabileceğimiz bir yapım halini alıyor. Uzun süre başında kalabilir
ve bol bol vaktinizi harcayabilirisiniz, bir de bakmışsınız ki içinizdeki
yönetmen dışarı çıkmış ve yaratıcılığınızı keşfetmişsiniz, bunlar güzel şeyler.