The Witcher 2: Assassins of Kings

Rivialı Geralt’ın ilk macerası olan The Witcher, RPG türüne getirdiği yenilikler, karizmatik karakterleri ve etkileyici hikayesiyle yıllar önce PC oyuncularına büyük bir sürpriz yapmıştı. Kimse, Polonyalı bir firmadan bu denli büyük bir hit beklemiyordu. İçerdiği her özelliği ile ayrı bir fenomen olan The Witcher, soru işaretleriyle dolu finali ve yarım kalan öyküsüyle oyuncuları meraklı bir bekleyişe itti. Nihayet CD Projekt, yeni oyunu geçtiğimiz yıl duyurdu ve Geralt fanlarına sonsuzluk gibi gelen bir bekleyiş sonrasında The Witcher 2: Assassins of Kings raflarda yerini aldı.


Bu yıl RPG alanında yaşanan bazı hayal kırıklarının ardından umutlar tükenmeye başlamışken, The Witcher 2 ile birlikte PC oyuncuları uzun zamandır bekledikleri o kompleks, bol entrikalı, görsel yönden zengin ve zorlayıcı RPG deneyimiyle karşı karşıya.



İnsan mısın Sen Geralt?


The Witcher evreninde genlerinde biraz büyü, bolca kimyasal bulunan ve toplumda insan olarak görülmeyen, tek işleri canavar avlamak olan karakterlere “witcher” ismi veriliyor. Kahramanımız Geralt da bunlardan bir tanesi; ancak o sıradan bir witcher değil; kimileri tarafından Beyaz Kurt (White Wolf), kimileri tarafından da Rivialı Geralt olarak bilinen, adeta bir yaşayan efsane. Ancak her oyun karakterinin yaşayabileceği talihsizlikler sonucunda Geralt, kralın ordusuyla “papaz oluyor” ve zindana atılıyor.


Dragon Age 2’yi fazlasıyla andıran bir giriş sahnesiyle start alan The Witcher 2 (TW2), ilk bölümünde Geralt’ın o günün hemen öncesinde olanları kısaca özetlediği bir flashback ile oyunun mekaniği ve oynanış sistemi hakkında gerekli bilgileri vermeye çalışıyor… “Çalışıyor” diyorum, çünkü CD Projekt herkesin ilk oyunu zor seviyede bitirdiğini göz önüne alan bir “tutorial” bölümü hazırlamış. Ekranda çok fazla şey olup bitiyor ve yenilenen dövüş mekaniğine alışmak için ekranda beliren ipuçlarından fazlası gerekiyor. Bu nedenle The Witcher 2’yi oynayacaklara ilk tavsiyem, kitapçığında oynanışla ilgili yazılan kısımları dikkatlice okumaları olacaktır. Zira The Witcher 2, gerçekten de hardcore RPG oyuncuları için hazırlanmış.

Örneğin ilk bölümde ejderha ateşiyle nasıl baş edeceğinizi keşfetmek bile bir hayli zamanınızı alabilir; şahsen benim bulduğum çözüm, en başta aktif olan büyüyü ilk oyundan hatırladığımız ve koruyucu etkileri olan Quen olarak ayarlayıp, ateşe atlamadan önce bu büyüyü kullanmak oldu.


Topla, Tüfekle, Ağır Sanayi Hamlenizle Gelin!


Geliştirici ekip CD Projekt’ten bir zat, TW2’yi hazırlarken geçtiğimiz yıllarda PS3’te büyük yankı uyandıran Demon’s Souls adlı oyundan etkilendiklerini söylemişti. Geralt’ın yeni macerasına attığınız ilk adımlarda, bu söylemin doğruluğunu teyit etmeniz mümkün. TW2’nin, The Witcher 1’i oynayanlar için bile biraz karmaşık bir yapısı var. Daha doğrusu, ilk yapımda Geralt’ın sahip olduğu yakın dövüş, iksir, bomba ve sihir gibi donanımlardan istediğinizde ustalaşıp, geri kalanını kullanmadan bile macerayı tamamlamak mümkündü.



Bu sefer ise ilk bölümlerden itibaren yakın dövüşte Ninja Gaiden oynar gibi çevik, büyü kullanımında Neverwinter Nights kadar isabetli, bomba ve tuzaklarda ise bir Thief oyuncusu kadar taktik yeteneğe sahip olmanız gerekiyor. Fazlasıyla detaylı hazırlanan dövüş mekaniği, böylece tam verimiyle kullanılmış ve gerçek bir RPG/aksiyon deneyimi sunulmuş oluyor.


Oynanışa dair yapılan değişiklikler arasında güçlü ve zayıf vuruş kombinasyonları, dövüş esnasında iksir kullanmanın kaldırılması, dilediğimiz zaman meditasyon moduna geçiş imkanı ve büyülerin ya da tuzakların hızlı seçimi için bir “wheel” tuşu koyulması şeklinde özetleyebiliriz. Ctrl tuşuna basınca açılan bu wheel penceresi ile oyun yavaşlıyor ve gerekli büyüyü/tuzakları seçmek için size zaman tanıyor. Bu aslında biraz da konsola geçişi kolaylaştırmak için yapılmışa benziyor; The Witcher 2 joystick desteği de sunuyor. Ancak bu konuda biraz daha iyileştirme yapılması yerinde olacaktır; zira Xbox 360 kontrolörüyle yaptığım denemelerde özellikle bitki toplarken hassasiyet konusunda sıkıntı yaşandığını gözlemledim.

Triss Yenge de Erik Gibiymiş…


The Witcher 2’nin henüz ilk dakikalarında karşımıza ilk oyundan tanıdık bir yüz çıkıyor; Geralt’ın güçlü ve gizemli büyücü yavuklusu Triss Merigold. Triss’in anadan üryan vücuduna bakarak bile (öhm), CD Projekt’in görsel güzelliklere ne kadar önem verdiğini anlayabiliyoruz. Şaka bir yana, Dragon Age 2’de arayıp, tam anlamıyla bulamadığımız ne varsa The Witcher 2: Assassins of Kings’te bizi bekliyor. Oyun gerek karakter modellemeleri, gerekse çevre ve manzara tasarımları açısından şaheser niteliğinde. Tek sorun ise, tüm bunları görüntülemek için fazlasıyla güçlü bir sisteme ihtiyaç duyması. Kral Foltest’in ordusunun mevzilendiği ovadan, sonraki bölümlerde girilen iç mekanlara kadar pek çok yerde detay arttıkça, FPS oranınız düşüş gösterebilir.


Yakında gelecek güncellemelerle TW2’ye biraz daha optimizasyon yapılabilir, ancak şimdilik oyunu başlatmadan önce ekran kartı sürücünüzün en güncel sürümde olduğundan emin olun. CD Projekt’in üzerinde bu kadar uğraşıp meydana getirdiği görsel şaheserlerin hakkını vererek oynamanın tadına her RPG oyuncusu varmalı. Öte yandan, oyunu küçük ekranlarda oynamamanızda fayda var. Zira ekranda aynı anda çok fazla şey olup bitiyor ve 15 inçlik bir dizüstü bilgisayar ekranında The Witcher 2 oynamak, iPhone’da sunum hazırlamak kadar meşakkatli olabiliyor.



Temeria’da Macera Bitmez


Geralt’ın ilk macerasını tamamladığınıza dair elinizde bir belge varsa, örneğin The Witcher’a ait bir kayıt dosyası gibi, önceki oyundaki eşyalarınızı The Witcher 2’nin başında sırt çantanızda bulabilirsiniz. Zırh, kılıçlar ve bazı büyü kitapları, Geralt’ın “eski tanıdıklarına” CD Projekt’in kıyağı oluyor. Parçalarını bulmak için zamanında Temeria’nın altını üstüne getirdiğim Raven Armor’u inventory ekranında görmek gerçekten hoş bir sürpriz oldu.


Sadece yakın dövüş ve büyü değil; yeri geldiğinde bomba, yeri geldiğinde tuzakları, kısacası zekanızı da kullanarak rakiplerinizi alt etmekten keyif alabileceğiniz bir RPG arıyorsanız, The Witcher 2 tam sizin kaleminiz. Görsel kalitesi, yine entrikalarla dolu sürükleyici hikayesi ve yeteneklerinizi sınayacak oyun mekaniğiyle TW2 ile özlediğiniz RPG deneyimini yaşayabilirsiniz. Ancak donanım özellikleriniz sadece “minimum gereksinimleri” karşılıyorsa, görsel ayarlardan yapacağınız kısıtlamalar ile beş yıl öncesine ait grafiklerle bu macerayı yaşamanız gerekeceğini de belirtmekte fayda var.

Exit mobile version