Tropico 6 incelemesi! İnsanlar neden oyun oynamayı sever sorusunun birden fazla cevabı var. Ancak şöyle oturup, derinlemesine düşündüğümüzde ana sebebin gerçek hayatta yapmak isteyip, yapamadıklarımızı, sanal dünyada gerçekleştirebilmek olduğunu bulabiliyoruz. Bazı oyun türleri ise bu tip hayallerimize ciddi anlamda cevap verebiliyor. Özellikle Tycoon oyunlarında bir şirketin başına geçmek, Civilization da bir medeniyeti kontrol edebilmek, yahut Tropico’da bir diktatör olmak.
Tropico 6 inceleme
Diktatör demişken, Tropico 6 içerisinde illa ki diktatör olacaksınız diye bir kaide yok. Pekala demokrasiye saygılı, seçimlere şaibe karıştırmayan, insan haklarına önem veren, demoktratik bir lider olma şansınız da bulunuyor. Ancak Tropico doğası gereği, sizi biraz daha, nasıl desem, sert bir lider olmaya zorluyor. Ne kadar demokratik olursanız, oyunun zorluğu da o kadar artıyor. Mesela karşınıza çıkan siyasi rakibinizi demir parmaklıklar arkasına gönderemiyor, veya suikast ile öldürtemiyorsunuz. Gerçi rüşvet verme şansınız daima var. Lakin ortaya çıkarsa başınız ağrıyabilir.
Öncelikle Tropico 6‘nın bir ülke yönetim simülasyonu olduğunu, ancak savaş benzeri strateji öğelerinden çok, diplomasi, siyaset ve şehir yönetimi üzerine kurulu bir yapıda olduğunu belirtelim. Oyundaki ana amacınız Tropico adındaki ülkenizi mümkün olduğunca geliştirmek. Ancak bu gelişim esnasında Tropico’da yaşayan karşıt görüşlü gruplar ve farklı dünya güçleri bulunuyor. Oyunun ana temasında küçük bir ada ülkesi olduğunuz için, mümkün olduğunca sırtınızı büyük güçlere dayanamanız, aksi takdirde karşıt güçlerin istilasına uğramanız mümkün.
Tropico 6 belli bir çağda geçmiyor. Ancak 1800’lerin başından modern zamanlara kadar gelişme imkanınız mevcut. Oyunun ilk başlarında bir sömürge devleti iken, zaman içerisinde gelişme göstererek bağımsızlığınızı ilan etme şansınız oluyor. Ancak bağımsızlık tabii ki belli başlı kriterler gerektiriyor. Mesela kraliyet bağımsızlık istemeniz durumunda sizden belli bir miktar para istiyor. Yok vermem deyip, rest çekerseniz de kraliyet donanması kapınızda bitebiliyor. Ayrıca bağımsızlık kazandıktan sonra ne kraliyet üzerinden gelen yardımlara da güle güle diyorsunuz. Kraliyet yardımı olmadan ayakta kalabilmek de ilk aşamalarda hayli zor. Yok sömürge kalayım derseniz de, adadaki bağımsızlık taraftarları isyan çıkarabiliyor. Hem onların hem de kraliyet ailesinin gönlünü hoş tutmak zorunda kalmak, oyunun en zor yönlerinden birisi. Eğer ne şiş yansın, ne kebap derseniz, oyuna ciddi anlamda konsantre olmak zorundasınız.
Tropico 6‘da ülkenizi geliştirirken, diğer şehir simülasyonları gibi geliştikçe ihtiyaçlarınız artıyor. Örneğin oyunun başında herhangi bir şekilde ülkenizin elektrik ihtiyacı olmazken, çağ atladıktan sonra artık elektrik üretmek ve bunun dağıtımını üstlenmek zorunda kalıyorsunuz. Bu da oyunun şehir simülasyonu ağırlıklı özelliklerinden birisi. Tabii ki enerji üretmek için de birden fazla yol bulunuyor. Teknolojik gelişiminize bağlı olarak rüzgar enerjisi, nükleer enerji gibi kaynaklar kullanmanız mümkün. Hatta ve hatta nükleer santrallerin enerji üretmek için mi, yoksa uranyum zenginleştirmek için mi kullanacağınıza siz karar veriyorsunuz.