Vietnam savaşı 1965 – 1975 yılları arasında tam 10 yıl boyunca sürdü.
Vietnamlılar gerilla taktiği yaparak Amerika’yı bozguna uğrattılar. Her iki
tarafta birbirine acımadığı bu savaşta türlü işkenceler yapıldı. Günümüzde bile
hala savaşta bulunamamış ve akıbeti bilinmeyen kayıplar ve askerler vardır.
Vietnam savaşı her yönüyle tarihteki yerini almış ve kara bir sayfa olarak
yerleşmiştir. Bir çok filme konu olmuştur. Bunlar arasında Bir Zamanlar
Askerdik, Doğum Günü 4 Temmuz, Müfreze gibi harika baş yapıt filmler vardır.
Özellikle sizlere Müfreze filmini kesinlikle izlemenizi öneririm. Savaşın
yarattığı psikolojiyi, korkuyu, askerlerin neler çektiklerini anlatan harika bir
filmdir. Filmlerden başka bir çok oyuna da konu olmuştur, ama bu oyunların
açıkçası çoğu sabun gibi eriyip gitti. Shellshock Nam 67 vardı, yakın zamanlarda
piyasaya çıktı. Belki yakın tarihli diye hatırlarsınız ama onun dışıda pek
insanın aklına kalıcı bir oyun olarak yerleşmedi. Müfreze filminin de bir oyunu
vardır, onu aranızda hatırlayan oldu mu? Belki oldu belki de olmadı benim bile
adını unuttuğum bir çok oyun var. Aslına bakarsanız isim ve atmosfer olarak
aklıma en çok Vietcong oyunu kazındı. Kolay bir emir verme sistemi, yeşillik
alanları harika çizen ve gözümüze sokan bir grafik motoru, çoklu oyuncu desteği
ile sağlam bir FPS oyunuydu. Yapay zeka ve bazı bug’ları vardı, ama genede bir
çok yönden başarılı olmuştu. İlk oyun için sonradan Vietcong First Alpha adında
bir ek görev paketi de yapmışlardı. Bu paket oyuna yeni görevler ve Multiplayer
için yeni haritalar ekliyordu. Çok başarılı olmasada yine de Vietcong’u sevenler
için güzel bir eklentiydi. Aradan zaman geçti Vietcong 2 duyruldu, bazı
oyuncular yeniden Vietnam’a dönmek için yapımı beklediler. Bu bekleyiş gerçek
anlamda değdi mi? yoksa değmedi mi?
Vietcong’ların yaptığına bak
Vietcong 2’de her iki tarafla da oynayabiliyoruz, biri Amerikan diğeri Vietcong
tarafı. Amerikan tarafını seçersek Vietnam’da savaşmaya giden bir subayı
yönetiyoruz. Ormanlık alanda Vietcong’lar ile kapışan baş karakterimizin savaş
anılarını gösteren harika bir sinematikten sonra, oyun içi grafik motoru ile
yapılmış diğer sinematiğe geçiş yapıyoruz. Yatakta uzanıp anıları düşünürken
yanımızda harika bir Vietnamlı güzel uzanıyor. Odanın kapısında Amerikalı bir
asker bizi aşağıda bir cipin beklediğini ve gitmemiz gerektiğini söyledikten
sonra ayağa kalkıyoruz. Ancak gözlerimiz yine hatunda kalıyor, onu biraz daha
kesip konuştuktan sonra merdivenlerden aşağı iniyoruz. İsterseniz bulunduğunuz
katta yan gelip yatan askerleri dürtüp uyandırabilir ve çevreyi gezebilirsiniz.
En alt kata iniyoruz “Aman aman” dedikten sonra striptiz yapan başka bir güzeli
daha görüyoruz. Barda aynısından bir adet daha var onuda ekleyelim. Öhöm
çevredeki askerler ile konuştuktan sonra merhum yerden çıkıyoruz ve cipe
atladığımız gibi askeri bir üsse gidiyoruz. Orada bir gazeteciyi aldıktan sonra
üst düzey askeri yetkililerin katıldığı bir partiye gitmek için yola çıkıyoruz.
Parti de içki içip eğlenirken, o sırada Vietcong’lar basıyor ve çatışma
başlıyor. Biz de gazeteciyi korumamız altına alıp maceraya atılıyoruz.
Vietcong tarafında ise ailesi Amerikalılar tarafından öldürülmüş ve köyü
yakılmış genç bir Vietnamlı karakteri yönetiyoruz. Özelikle bu bölümün
sinematiğini bir seyredin derim. Ana sinematikten sonra oyun içi grafik
motorundan yapılmış ufak bir sinematik ile konuya devam ediyoruz.
İki tarafın hikayesi birbirindan farklı gibi gözüksede, aslında bağlantılı bir
şekilde ilerliyor. Sinematikleri izlerseniz bu dediğimi daha iyi anlarsınız. Her
iki karakterde zincirleme olaylar sayesinde belli bir zaman sonra
karşılaşıyorlar. Oyunda en çok hoşuma giden taraf bu oldu. Hikaye anlatımı ve
savaşın gerçek yüzünü size bu şekilde harika bir biçimde sunuyor. Yaşanan
acıları, karakterlerin dramlarını, istemeden olan biten şeyleri vb… yönlerden
dolayı hikayeyi anlatma biçimi takdirimi kazandı.Bu olumlu özellikten sonra oyun içindeki atmosfere biraz göz atalım. Açık
alanlarda, sokak aralarında, bina içinde açıkcası çoğu yerde aksiyondayız.
Yapmamız gereken görevler oluyor ki bunlar şu adamı kurtar, burayı patlat, şu
kişi ile konuş, bana bakkaldan ekmek süt al vb… çeşitli görevler mevcut. Tab
tuşuna basarak bu görevleri yapıp, yapmadığınızı görebilirsiniz. En başlarda
uzun süren bir konu anlatımı nedeni ile monoton gibi gözüken Vietcong’un
gönlünde bir aslan yatıyor. Amerikan tarafındaki ilk görevimiz bize emanet
edilen gazeteciyi korumamız. Siz korumak isterken canınızdan olabiliyorsunuz,
Vietcong’lular akın akın binayı istila ediyorlar. Binadan kurtulmak için eski
model bir arabaya atlayarak, oradan kaçıyorsunuz. Üstü açık arabada hedefsiniz
etrafı makineli ile tarayıp kendinizi ve diğer yolcuları korumanız gerekiyor.
Sonraki görevde sokak çatışmasına giriyorsunuz, tam bir gerilla savaşı ve ortamı
sizleri bekliyor. Duvar arkasına sığınıp mermilerden korunmanız gerekiyor.
Sürekli yaylım ateşi içindesiniz, bunu yapımcılar oyuna iyi kotalamışlar.
Ormanda bir köyü bastığınız zaman bubi tuzaklarına dikkat etmeniz gerekiyor,
yoksa direk havaya uçuyorsunuz. Bir görev için tarlada ilerlerken, masum gibi
görünen köylüler çalışır gibi gözükebiliyor. Ancak giysileri altından silahları
çıkartıp, sizlerin üstünüze ateş açma gibi sürprizler yapabiliyorlar. Bunlar
gibi daha bir çok örnek oyunda yer alıyor. Vietcong’daki bu olaylar Vietnam
savaşında gerçekten yaşanmış şeylerdir. Campaing’lerin tek eksikliği kısa
sürmeleri.
Her şey güzel derken
Buraya kadar oyunun artı yönlerinden bahsettik, fakat asıl kısmı geliyor. Oyun
teknik olarak hoşuma gitmedi. Grafik motoru eskilerde kalmış ve hala aynı yerde
sayıklıyor. İlk oyun ile aralarında biraz daha makyajlanmış bir fark var o
kadar. Onun dışında gözle görülebilir bir fark yok. Dış mekanlar özellikle
ormanlık alanların çizilmesinde grafik motoru iyi iş başarıyor. Su efekti,
ışıklandırmalar ve gölgelendirmeler fena sayılmaz. Ancak bazı yerlerde göze
batan dengesizlikler oluyor. Mesela ilk başlarda toprak bir yer zannettiğiniz
bir kısmın aslında bir su havzası olduğunu sonradan anlıyorsunuz. Başka bir
bölümde ise çağlayandan gürleyerek akan su efektini görünce “Vay be adamlar iyi
iş çıkarmış” gibi bir tepki verebiliyorsunuz. Yeşillik ve ormanlık alanlar ilk
oyunda da başarılı bir şekilde aktarılıyordu. İkinci oyunda bu konuda ondan
aşağı kalır nitelikte değil, fakat kapalı alanlar bu ne yorumunu getirebiliyor.
Ormandaki cıvıl cıvıl renklerden sonra donuk ve mat iç alanlar insana kötü
gelebiliyor. Sadece renkler değil iç dizayn ve kaplamlarda son derece basit bir
şekilde gösteriliyor. Modellemelerde ne iyi ne de kötü bir durumda, ama bazı
zamanlarda sırıtma pozisyonunda bir hava oluşturuyorlar. Ancak asıl
başarısızlıkları çevrenizdeki veya konuştuğunuz karakterler ile figüran olan
diğer karakterlerin yüzünün aynı olması sorunu var. Baş karakterlerde bu sorun
olmasada açıkcası etkileşime girdiğim diğer karakterlerde de başka suratlar
görmek isterdim.
Son dönemdeki bir çok oyunda yer alan fizik motoru Vietcong 2’de yok. Ölen
adamlar kütük gibi yere düşüyor, hiç bir eşya kırılmıyor yerde bulunan bir
vazoya bir şarjör kurşun boşaltmama rağmen bana mısın demedi. Sanki görünmez güç
alanı varmış gibi hiç bir şey olmadan duruyor. Bu durum atmosferi çok
baltalıyor, kırılsa veya çevre ile etkileşime girseniz, Vietnam savaşının
atmosferini daha iyi yaşayabilirdik. Çevrenizde bulunan bir iki çöp kovasını
devirebiliyoruz, ama sadece bu kadar başka bir şeyde yok.Sesler grafiklere göre çok daha başarılı. Sinematiklerdeki seslendirmeler güzel
bir şekilde yapılmış. Oyun içindekilerde Amerikan tarafının seslendirmeleri iyi
olsa da Vietcong’luların biraz daha acemice olmuş. Silah sesleri genel olarak
hoşuma gitti, arada bir kaç hata olsa da genel olarak efektleri bozmuyorlar.
Oyunda kullanılan parçalar 70’lere ait olan o zamanın popüler şarkıları.
Kesinlikle oyuna çok iyi oturmuş durumdalar, bazı görevlerin sonunda veya
başında uygun olarak enfes parçalar çalıyor. Bu insanı iyice gaza getirebiliyor.
Yapay zeka dengesiz tavırlar içinde gidip geliyor. Arada sırada saklanmak gibi
veya oraya buraya atlayıp kaçmak gibi zeki hareketler yapabiliyorlar. Bazı
zamanlar da ise keklik gibi ortaya çıkıp size ateş etmeye çalışıyorlar. Zorluk
seviyelerinde yapay zeka değişmiyor. Sadece daha dayanıklı oluyorlar ve kesin
birer nişancıya dönüşüyorlar. Genel olarak yapay zeka belli kılıfa girmesede
oyunun aksiyonunda bu dengesizliği pek dikkat edilmeden sizi idare ediyor.
Yapay zekadan bahsetmişken oyunda ilgimi çeken bir kaç olumsuzlukta dikkatimi
çekti. Tabanca ile bir çok düşmanınızı tek atışta öldürebiliyorken makine tüfek
ile bazı zamanlar bir şarjör üstüne boşaltmanız gerekebiliyor. Tabanca ne
hikmetse pek ıskalamıyor, tek kurşunda karşınızdaki nalları dikiyor. Bir gerilla
savaşında iyi gizlenmeniz gerekir, fakat gizlenemiyorsunuz. Sizin görüş açınızı
kapatan yapraklar veya çalılıklar düşmandan gizleyemiyor. Bu durum normal veya
kolay zorluk seviyesinde oynadığınız zaman pek yadırganmasada, Hard zorluk
seviyesinde aman dikkat!.. Zaten nişancılığı iyice artan düşmanınız daha siz onu
görmeden ölebiliyorsunuz. O zaman ne anladım ben bu kamufulajdan ve gizlenmeden.
Baktığım bazı yabancı forumlarda bu konu üzerinde şikayet var.
Kan efekti hem var hem yok. Yeni nesil FPS’ler de düşmanınız vurulduğu zaman
duvara veya yere kan sıçrıyor. Vietcong 2’de sadece vurulma anında düşmanınızdan
kan çıkıyor. Gidip cesedi yanında baktığınız zaman yerler ve duvar temiz bir
şekilde gözünüzün önünde duruyor. Oyunun biraz daha gerçekçi olması için
açıkcası böyle bir durumun olmaması gerekliydi. Bu noktayı da es geçip bir
sonraki aşamaya geliyoruz.
Multiplayer’da Tango
Silah çeşitliliği bakımından Vietcong 2 hiç cimri davranmamış. Bıçak, tabaca,
pompalı, makineli tüfek, el bombası vb… bir çok silah bizleri bekliyor. Bunlar
klasik şeyler deyip geçmeyin, bir aile gibi makineli tüfek veya bir tabanca
kendi altında bir çok sınıfa ayrılıyor. Oyun içinde bir çok farklı modelde
makineli tüfek kullanıyoruz. Bunlar sizleri kesmez ise Bubi Tuzağı gibi daha
envanteri değişik silahlarda mevcut. Özellikle çoklu oyuncuda işinize bir hayli
yarıyor. Multiplayer oyunun en iyi yönlerinden biri aynı anda 64 kişiye kadar
destekliyor. Bir çok mod da bulunuyor, isterseniz klasik Deathmatch yapın,
isterseniz bir yeri ele geçirmeye çalışın, bu oyuncuların seçimine bırakılmış.
LAN v eya Net üzerinden diğer oyuncular ile kapışabiliyorsunuz. Multiplayer
klasik bir havada olsa da açıkçası yeterli oyuncuyu sıkmıyor.
Vietcong 2 ara sinematikleri, hikaye anlatımı ve kotarılmış aksiyonu ile iyi bir
yöne sahip. Eksileri de çok var bu oyunun. Ara yükleme ekranları kısa sürede
yüklensede karşımıza sık bir şekilde geliyor. En aşağı 512 MB Ram’de oynamanızı
tavsiye ederim. Eskimiş kalmış grafikleri ve olmayan fizik motoru ile eksiklik
hissediliyor. Belki ilk oyunun hemen arkasından Vietcong 2 çıksa o zamanlar daha
çok iş yapardı. Tabiri caizse eski jenerasyonda kalmış bir oyun olmuş. Yeni
nesil FPS’ler F.E.A.R., Quake 4 ve 2. Dünya savaşını yaşatan Call Of Duty 2
varken Vietcong 2 aralarında sönük kalıyor. Bu oyunu alternatif arayanlara
tavsiye edebilirim.