Vin Diesel ismi yabancı gelmeyecektir. Kendisini “Riddick” olarak da
biliyoruz. Diesel’i; Pitch Black, Chronicles of Riddick, Fast and Furious
filmlerinde izlemiştik. Beyaz perde dışında Vin Diesel, oyun dünyasına da aşina
biri. 2004’te piyasaya sürülen Chronicles of Riddick: Escape from Butcher Bay’de
modellemesi ve sesiyle yer alıyordu. Hatta oyunla birlikte Riddick’in karanlıkta
görme yeteneğini kazanmasını görürken ve filmde bahsedilen efsane Butcher Bay
Hapishanesi’nden kaçış macerasını yaşıyorduk. Escape from Butcher Bay aslında
Pitch Black ve Chronicles of Riddick’in öncesini ele alan senaryosuyla bizleri,
ilk yaşanan hikayeye dahil ediyordu. Başarılı yapımdan sonra Vin Diesel yeni bir
oyunla geri dönüyor, hem de bolca aksiyonla…
Hızlı ve öfkeli
Tigon tarafından yapılanWheelman’nin konusundan kısaca bahsedelim. Vin Diesel,
Milo Burik isimli karakter olarak karşımıza çıkıyor. Burik, geçmişinde tanıdığı
bir kadın için İspanya’ya Barcelona’ya gidiyor. Fakat çete savaşları arasında
kalıyor ve macera başlıyor.
İsminden de belli olduğu gibi, Wheelman çoğunlukla arabalar ve motosikletlerle
yapılan aksiyon üzerine kurulu bir yapım. Oyuna girmeden önce PS3’te biraz uzun
süren bir yükleme oluyor, ondan sonra Wheelman’a başlayabiliyoruz. TPS olan
yapım biraz Driver, biraz GTA ve biraz da Saints Row esintilerini taşıyor. Ancak
bunu Hollywood aksiyon filmleri atmosferinde ve sahneleriyle sunuyor. Daha ilk
sahnede kontrol bize geçince, İspanyol polisleriyle bir kovalamaca yaşıyoruz.
Sokaklarda arabayla hızlıca giderken, polisler peşimize takılıyor ve bu sırada
neler yapmamız gerektiği de bir kısım anlatılıyor.
Yapım içindeki araçların kontrolü genel olarak fena sayılmaz. Ama bazı zamanlar
araçlarda aşırı derecede dönme ve kayma problemleri yaşanmıyor değil. Dönüşlerde
aşırı savrulabiliyorlar. Araçların kontrolleri gerçekçi değil ve oyunun arcade’e
ve aksiyona kayan yönünden dolayı da, araç kontrolleri basitleştirilmiş.
“Vin Diesel bir panter gibi diğer aracın üstüne zıplamaya hazırlanıyor.”
Yapım içinde kullanabileceğimiz birçok araba modeli bulunuyor. Araba dışında
artı olarak motosiklet de kullanabiliyoruz. Araç kullanmak zaten oyunun asıl
noktası ve en çok aksiyonu yaşadığımız kısım. Genel olarak görevler de bunlar
üstüne kurulu. Bir aracı takip etmek, bir başkasını yoldan çıkarmak veya
patlatmak, bir aracı ele geçirip belirtilen noktaya götürmek, arabayla kaçan
hedefi kovalamak, arabalarla çatışmalar yaşamak vs… gibi görevler yapıyoruz.
Arabalarla yaşadığımız aksiyon sahnelerinde, sağ analog’u iki kere sağa veya
sola ittirdiğimiz zaman, aracımız sert ve ani bir hareketle yanındaki araçlara
vurabiliyor. Böylece onları yoldan çıkartabiliyoruz ve zarar veriyoruz. Ayrıca
silahımızla diğer araçlara ateş edebiliyoruz.
Wheelman’da zamanı yavaşlatma özelliği de yer alıyor. Ekranın sol alt köşesinde
bir ibre var. Bu ibre hızlı gittiğimizde, bir yerlere çarpıp zarar verdiğimiz
zaman doluyor. Dolduğunda ise arabadaysak araba içinde veya motosiklet
üstündeyken, kamera Vin Diesel’e yaklaşıyor, ekranda bir hedef imleci beliriyor
ve zaman da yavaşlıyor. Bu sırada rakiplerimizin lastikleri, benzin deposu
belirli yerlerine veya hedeflerimize ateş edebiliyoruz. Bu özellik sayesinde
aynı aksiyon filmlerindeki gibi sahneler yaşanıyor. Mesela motosiklet
üstündeyken Vin Diesel, arka tekerleği kaldırıp, ön tekerlek üstünde motoru 90
derece döndürüp, ateş ediyor. Bu sahneler insanı havaya sokan cinsten. Ayrıca
belirteyim, ibre dolduğunda artı olarak kullandığımız araca bir süreliğine turbo
imkanı sağlıyor. Tabii ki bu iki özellik kısa bir süreliğine işliyor.
Wheelman’da başka ilgi çekici bir yanı da var. Karakterimiz kullandığı araçtan,
hareket eden başka bir aracın üstüne zıplayıp, onun kontrolünü ele alabiliyor.
Böylece patlamak üzere olan arabamızı veya motosikletimizi, araçtan inmeden
kolay bir şekilde değiştirebiliyoruz. Yapmamız gereken başka bir aracın
arkasındayken yuvarlağa basmak ve diğer aracın üstündeki işaret yeşil olunca bir
kere daha yuvarlağa basıp, bırakmak. Bundan sonrasında Vin Diesel bir panter
gibi diğer aracın üstüne atlıyor ve kontrol bize geçiyor. Bu özelliği zaten oyun
boyunca bol bol kullanıyoruz. Görev gereği veya başka araç değiştirmek için
başvurmamız gerekiyor. Açıkçası zamanın yavaşlayıp ateş ettiğimiz sahneler gibi,
bu özellik de aynı Hollywood aksiyon filmi havasını veriyor.Farklı yollar
Oyunda ağırlık araçlar üstüne, ancak araçlar dışında da aksiyona giriyoruz.
Gears of War’daki gibi karakterimiz siper alıyor; makineli tüfek, pompalı,
tabanca vs… gibi silahları kullanabiliyor. Ancak yapay zekanın kötülüğünden
dolayı, genelde rakiplerimiz atış poligonlarındaki hedefler gibiler. Kolay bir
şekilde ölüyorlar. Aslında genel olarak oyundaki yapay zeka kötü. Bizim
kovaladığımız veya peşimizden gelen araçlar olsun, yaya olarak kapıştığımız
rakiplerimiz olsun zekadan nasiplerini pek alamamışlar. Mesela bizi kovalayan ve
sürekli bize çarpıp zarar vermeye çalışan bir araç var. Eğer siz aracınızla
durursanız o da duruyor ve çarpmıyor, sadece bekliyor. Aynı şekilde kovalamaca
yaşarken, rakipleriniz siz hiç bir şey yapmadan saçma bir şekilde başka yerlere
çarpabiliyor.
Select’e basınca, ana harita karşımıza çıkıyor. Buradan maillerimize de
bakabiliyoruz. Ayrıca görev yerine gitmeden, direk olarak harita üstünden görev
yerini tıklayıp, görevi alıyoruz. Toplamda 31 adet ana senaryo görevi ve 105
adet yan görev buluyor. Yan görevler genelde tek düze. Taksicilik yapmak, yolda
giden başka bir arabayı ele geçirip belirli noktaya götürmek gibi şeyler.
Özellikle yolda giden arabalar siz onlara yetişene kadar sessiz sakin biçimde
gidiyorlar. Arkalarında belirdiğiniz gibi bir anda gaza basıyorlar. Eğer onların
arkalarında kalırsanız yeniden yavaşlıyorlar. Genelde tüm arabalar hep tek düze
bir güzergah üstünden gidiyor.
Yapımdaki polis faktörü GTA IV’tekinin aynısı. Eğer polisle başınız belaya
girerse, polisler belli bir alanda sizi arıyorlar (Haritada da bu belli oluyor).
Alan dışına çıkarsanız, peşinizi bırakıyorlar ve izinizi kaybettiriyorsunuz.
Eğer aranma oranınız çoksa, daha büyük bir alan içinde sizi arıyorlar. Gene
GTA’daki gibi polis seviyesi ekranda yıldızlarla gösteriliyor.
Tanıdık bir motor
Wheelman Unreal 3 grafik motoru ile yapılmış. Vin Diesel ve bir iki ana karakter
haricinde modellemeler pek başarılı sayılmaz. Kaplamalar vasat duruyor. Ancak
Barcelona’nın ve çevrenin tasarımı fena değil. Oyunda seslendirmeler de başarılı
sayılır. Zaten Vin Diesel’in modellemesiyle birlikte sesinin de oyunda olduğunu
belirteyim. Ses efektleri de yapım için yeterli. Müzikler de aksiyona ayak
uydurmuş. Arabaların parçalanması ve çevresel etkileşim de başarılı duruyor.
Kullandığınız araç patates gibi dağılmıyor. Etraftaki camlar kırılıyor, çöpler,
tezgahlar dağılıyor, barikatlar yıkılabiliyor. Yalnız bazı ilginçlikler de yok
değil. Mesela bir tren kovaladığınız görev var. Tünele girip treni kovalarken,
karşı taraftan gelen başka bir tren aracınıza çarptığında, aracınız dağılıyor,
ama patlamıyor. Böylesi enstantaneler de görmek mümkün.
Açık dünyaya sahip oyunda, isterseniz görev almadan Barcelona sokaklarında araba
sürebilir veya yaya olarak yürüyebilirsiniz. Yalnız şehirde yaşayan insanlar ölü
veya evlerinden dışarı çıkmıyor. Sokaklarda caddelerde gene araç
görebiliyorsunuz, ancak insanlar neredeyse yok denecek kadar az.
Genel olarak Wheelman, oynanış olarak bir süre sonra tekrar ediyor ve görevler
sıkıyor. Bu arada belirteyim, yapım filmin oyunu değil. Hatta bu sene içinde
gösterime gireceği söylenen film, oyunun devamı olacak. Yani hikayeyi devam
ettirecek. Vin Diesel faktörü, araçlarla atraksiyona girmek, rampa üstünden
zıplamak, aksiyon filmi sahneleriyle Wheelman zaman geçirtebiliyor.
Vin Diesel ve Tigon bağlantısı
Vin Diesel 80’li ve 90’lı yıllarda Hollywood’da bolca bulunan, ancak 2000’ler ile |
Tigon Studios
Video oyun dünyasını çok |